Anadolu Tersanesini 2005 başında satın alan işadamı Faruk Ürkmez, 21 ayda inşa ettiği üçüncü gemi "FS SARA" adlı 8 bin 100 DWT'luk kimyasal tankeri Fransa'ya ihraç etti.
Son yıllarda Avrupalı işadamları ve armatörlerin favorisi olan Tuzla Tersaneleri büyük rağbet görmeye devam ediyor. Anadolu Tersanesi'ni 2005 Ocak ayında satın alan işadamı Faruk Ürkmez, 21 ayda inşa ettiği üç gemiden, ikisini kendi filosuna katarken, 8 bin 100 DWT'luk "FS SARA isimli kimyasal tankeri ise Fransa'ya ihraç etti. Anadolu Tersanesi'nde Fransız Forqet Sacop firması için üretilen 8100 DWT’luk kimyasal madde tankeri için düzenlenen törene başta Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olmak üzere, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel, GİSBİR Meclis Başkanı Kenan Torlak, Anadolu Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ürkmez, tersane sahipleri ve çok sayıda konuk katıldı. Törende tersanelerimizin altın çağını yaşadığı ifade edilirken, gelinen nokta ve bundan sonra neler yapılabilir, rekabet ortamı, yeni tersanelerin açılması gibi konular gözler önüne serildi. Törende konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Tuzla’nın dünya denizcilik sektöründe günden güne daha büyük bir isim olarak anıldığını vurguladı. Bakan Yıldırım, “22 yıldır dünya denizciliğinde biz de varız diyoruz. Biz de gemi yapıyoruz diye Tuzla’dan bağırıyoruz. 2005-2006 döneminde deniz inşasında yüzde 65 oranında artış gözleniyor” dedi. Anadolu Deniz İnşaat Tersanesi’nde yapımı tamamlanan 121 metre uzunluğundaki FS Sara isimli gemi için yapılan törende konuşan Anadolu Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ürkmez, denizcilik sektörüne verdiği destekten dolayı Bakan Yıldırım’a teşekkür etti. Faruk Ürkmez konuşmasında Tuzla tersanesinin attığı başarılara vurgu yaparken duyduğu mutluluğu dile getirdi. Birkaç yıl içinde nerelerden nerelere gelindiğini de gözler önüne seren Anadolu Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ürkmez şöyle konuştu: "Tersanemiz 2 kızakta 6 gemi teslim edecek şekilde dizayn edildi. Tersanemizde 8 bin DWT -18 bin DWT kimyasal tankerler 1050 TEU konteynır gemilerinin seri üretimi kiralanmış 2009 senesine kadar tamamlanmak üzere bu gemilerden tam 15 adedinin teşvikleri alınarak makineleri sipariş edilmiş ve inşaatlarına başlanmıştır. Tersane sahamızdada göreceğiniz gibi geminin indiriminden sonra bu kızaklar kullanılacak hale getirilmiştir ve şu anda Fouqet Sacop firması için inşa edilen bu geminin memleket ekonomisine katma değeriyle yarattığı istihdam bize büyük gurur vermektedir." 
ÜRKMEZ HÜKÜMETİN DESTEĞİNDEN MEMNUNYaptıklarını asla yeterli görmeyen Ürkmez, emin adımlarla ilerleyeceklerinin de altını çizdi. Ürkmez "Bu yaptıklarımızı asla kafi görmüyoruz.Tüm olumlu olumsuz şartlara rağmen 30'un üstünde gemi inşa ettirmiş müteşebbis kişi olarak hedefimiz 3 sene içinde 15 gemiyle sınırlı olmadığını ve bu tersanede yapılabilecek en fazla gemi inşatını yapacağımızı kendi adıma taahüt ederim" diye konuştu. Ürkmez 24 yıl önce gemi yapımının gündemde bile olmadığını bugün gelinen noktada dünyanın en gözde gemi inşaat sektörünün artık Türkiye olduğunu da sözlerine ekledi. Ürkmez gemi inşaat sekörünün bugün geldiği noktayı daha da ileri götüreceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelinen nokta kişisel olarak gösterilen çabanın yanında mesleğe gönül veren,riski göze alan ve büyük fedakarlıklara katlanarak bu konuda gelişme gösteren tüm değerli meslektaşlarıma aittir. Bununla beraber devletimizin bizlere vereceği destek sadece hükümetimizin tutarlı politikasıyla ve ekonomimizin gücüyle devam edecektir. Kaldı ki dünyada gemi inşaat sanayine dolaylı yada dolaysız teşvik eden Türkiye'dir. Dünyada gemi inşaa talebinin patlamasıyla gelişen bu nokta ileride rekabetçi bir ortama girecektir. İşte bu aşamada ben görevdeki bu hükümetin tüm desteğini vereceğine inanıyorum. Bu konu ve yapılması gerekenler gerek Deniz Ticaret Odası gerekse GİSBİR tarafından gündeme getirilecektir. Ancak hükümetimiz bu devleşmiş sanayinin istihdamına katkısını devam ettirecekse vazgeçilmez bir şekilde bazı destekleri planlamaya başlamalıdır. Bugün dünya genelinde konuyu dikkatle incelersek gemi inşa ettirmek isteyen bir firmanın Türkiye'yi de gündemine aldığını iftiharla görüyoruz. Bu nokta denizcilik camiasına gönül verenlerin eseridir." Anadolu Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ürkmez, hükümetin denizcilik sektörüne verdiği destekten oldukça memmun. Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye'deki gemi inşa sektöründen haberi bile olmayan Avrupalı müteşebbislerin bugün Türkiye'de gemi inşaa ettirmek için sıraya girdiklerini ancak tersanelerin yetersiz kaldığını belirtti. Ürkmez, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırdım'dan daha fazla destek sözü istedi ve Tuzla'nın daha fazlasını kaldıramayacağını, Yalova Altınova tersanelerinin de bir an önce devreye girmesini istedi. Ürkmez "Ben teşvikli veya teşviksiz Yalova'da en fazla 8 gemi inşa etmeyi taahüt ediyorum" dedi. Ürkmez konuşmasını şöyle tamamladı: "Filomuzun Türk bayrağını taşıyabilmesi için tüm dünyada mevcut olan zabitan ihtiyacının önlerinde büyük bir problem olarak durduğunu ve bu konunun bir an önce halledilmesi gerektiğinin de altını çizdi. "İmkan tanınmış olmasına rağmen Türk bayraklı gemilerde yabancı zabitan kullanılmamaktadır. Zabitan yetiştiren okulların kapasitelerinin arttırılması, eğitimlerinin devamlılığının sağlanması ve eğitim kalitesinin sürekli ve sıkı bir şekilde denetlenmesinin sağlanabilmesini diliyorum. Türk deniz ticaretinin filosunun geleceğiyle büyüttüğü kaliteli ve yeterli sayıda zabitan mevcudiyetiyle sınırlı kalacaktır. Eğer zabitan yetiştirmezsek Türk bayraklı gemilerimiz sınırlı kalacaltır, yetişemiyecektir." 
TORLAK BÜROKRASİDEN ŞİKAYETÇİAnadolu Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ürkmez'den sonra konuşan Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Meclis Başkanı ve Tor Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Torlak'da Yalova Alınova tersanelerinin bir an önce hayata geçirilmesini istedi. Torlak, Türk tersanecilğinin büyük bir başarıya imza attığını belirtirken, "Anadolu tersanesi tarafından inşa edilen bu gemi sektörümüzün dinamizmini ortaya çıkarmaktadır. Dünyada gemi inşa sektöründe çok kısa sürede ilk on içine girerek ülkemizin haklı gururu olan gemi inşa sektörümüz bir kez daha kendini kanıtlamıştı" dedi. Torlak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a özellikle denizcilik sektörüne verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Torlak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanım, Sayın başbakanımızın yatırım yapmak isteyen müteşebbisler için taş üstüne taş koyulur başımızın üstünde yeri var sözünden cesaret alarak bizlerde birçok müteşebbis arkadaşımızı cesaretlendirdik. Ve bir çok tersane yatırımına yönlendirmeye çalıştık. Yeni tersane yatırımları konusunda sayın bakanım sizin ve ekibinizin emeği çok büyüktür. Size ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Ancak tersane yatırımı girişiminde bulunan müteşebbis arkadaşlarımız yatırıma başladıktan bir müddet sonra hayal kırıklığına uğradılar. Daha yatırımlarının başlangıç aşamasında birkaç milyon dolar harcadıkları halde, ne olduğunu tam olarak bilemedikleri sebeplerden dolayı bazı yatırımlar durdurulmuş veya bürokratik engellerle karşılaşmışlardır. Bu kadar yatırımcının heves ederek mali birikimlerini yatırdığı veya yatırmaya çalıştıkları tersane yatırımları için şu anda bekliyorlar. Çözüm yollarının halli için sizden ve ekibinizden yardım bekliyoruz. Ülkemizde işsizliğin hat safhada olduğu bilinci ile hareket ederek yatırımcıların önünü bir an önce açmak zorundayız. Taktir edersiniz ki bu yatırımların yapılamaması ülke ekonomisine her alanda zarar verir. Sayın bakan GİSBİR konsey başkanı olarak biz sektör mensuplarına, her zaman ve her konuda destek verdiğinizi biliyorum, konunun hassasiyetine bilgilerinize arz ediyorum." GİSBİR Meclis Başkanı Kenan Torlak konuşmasının sonunda Tuzla bölgesinin stratejik bir özelliğe sahip olduğunu ve denizden ve karadan korunması için özel endüstri bölgesi kapsamına alınmasını istedi.
YÜCEL: SIKINTILARIMIZ KALKTITuzla'da Fransız Forqet Sacop firması için üretilen 8100 dw tonluk kimyasal madde tankerinin hizmete girmesi törenine katılan Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel de sektörün yaptıklarını ve yapacaklarını sıraladı. Yücel şunları söyledi: Günümüz koşullarında inşa edilmiş en modern kimyasal tankerlerinden birinin karşısında duruyoruz. Dinlediğimiz 3 İstiklal marşı Türkiyenin global ekonomideki yerini aldığının kanıtıdır. Bir Türk firması bir Türk tersanesi Fransa'ya gemi inşa ediyor ve Fouqet Sacop adlı firma bunu satın alıyor. Eskiden bir bakan geldiğinde çıkar sıkıntılarımızı anlatırdık. 59.cu hükümete anlatacak sıkıntımız yok. Hükümetin bu çalışmaları, bakanımızın bizimle içiçe olan bu diyaloğu sıkıntılarımızı ortadan kaldırdı. Aslında bugün sevinmemiz lazım şikayet etmeye hakkımız yok. Biz Deniz Ticaret Odası olarak sektörün en üst sivil toplum örgütü olarak iyi bir çalışma içindeyiz. Ankarada mecliste bizimle bu çalışmaları omuz omuza yapmış Cengiz Kaptanoğlu gibi arkadaşlarımız var. Parlamentoda’ki temsilcimiz olarak görüyoruz kendisini. Ankaradaki her işimizin her sıkıntımızın takipçisidir çünkü. Ulaştırma Bakanımız var, denizcilik sektörü için hiçbir şeyi eksik etmeyen, her şeyi yapan, denizcilik müsteşarlığından olan memnuniyetimizi yine hepimiz biliyoruz, dolayısı ile mutlu bir ortamdayız. Tersanelere bakıyoruz dünya denizcilik piyasası tarihindeki altın çağı yaşıyor ve bu altın çağdan Türkiye de nasibini alıyor. Gemiler sırası ile peş peşe ihrac ediliyor ve biz bunların törenlerine yetişemiyoruz. Çok mutluyuz."Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel, denizcilik sektörünün bugün geldiği noktadan oldukça memmun. Ancak Yücel, kar marjının oldukça düşük olduğunu da belirtmeden geçemedi. Yücel konuşmasını şöyle tamamladı: "Geçen fafta bir dergide Japon tersanelerinin bir haberini okudum, gemi inşa etmek çok pahalı imiş. Ne yazıkki sacın fiyatı makinenin fiyatı artıyor. Ve bazı ekipmanları değil almak, bulunabilmesi bile konuşuluyor. Ucuz olsa bile tersaneler bu gün bunu yapıyor diye tersaneler köşeyi dönüyor diye görmeyin. Tersaneler yine minimal karlarla çalışıyor. Türkiye de Çin tehdidinden bahsediliyor, Çin tehlikeli çünkü 2010 yılında en büyük gemi inşasını yapacağını söylüyor ve çalışmalarını sürdürüyor ama Türkiyenin yeri ayrı. Türkiye Çin kadar ucuz Avrupa kadar da pahalı olamaz, Türkiye'nin konumunun değerini bilelim."
BAKAN YILDIRIM HAKLI BİR GURUR YAŞADIUlaştırma Bakanı Binali Yıldırım Tuzla'daki törende denizcilik sektörünün geldiği noktanın haklı olarak gururunu yaşadı. Tuzla’nın dünyada günden güne daha büyük bir isim olarak anıldığını ve adını altın harflerle yazdırdığını belirtti. Bakan Yıldırım konuşmasında “22 yıldır dünya denizciliğinde biz de varız diyoruz. Biz de gemi yapıyoruz diye Tuzla’dan bağırıyoruz. 2005-2006 döneminde deniz inşasında yüzde 65 oranında artış gözleniyor” dedi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Tuzla'daki tersanelerin durumundan oldukça memnun. Tuzla'daki tersaneler 2008 yılı sonuna kadar dolu. Sektöre verdiği destek de zaten tersane sahipleri tarafından belirtiliyor. Tersanecilik sektöründe gelinen noktada haklı bir gurur yaşayan Bakan Yıldırım bundan sonra da verdikleri desteğin artarak devam edeceğini belirtti ve konuşmasını şöyle sürdürdü. "Tuzla'da özellikle bakarsak düz bir araziden 40'a yakın tersanenin yeraldığı bir havzayı oluşturmuşuz. 22 yılda ağır ağır gelmiş son 3 yılda Tuzla'da yüzde 65 kapasite artışı sağlamışız. Ama bütün sahilleri dikkate alırsak Trabzon'dan Mersin'e kadar tahsis edilen çalışmaya başlayan işlemleri devam edilenleri dikkate alırsak kurulu kapasitenin 1.5 milyar dw ton çıkmış.Türk denizciliği gelişiyor,Türkiye büyüyor. Ama sessiz sedasız büyüyen bir sektör var denizcilik işinde.Türkiye Gemi inşa sanayiyle kalkınıyor. Türkiye Gemi inşa üssü olmaya ağır ve emin adımlarla ilerliyor. İzmit Körfezi'ndeki tersane alanları, Kocaeli serbest bölgesindeki tersane alanları, Karadeniz Ereğli'deki tersane ve Ordu'daki tersane ,Trabzon'da kurulan Samsun'da yapılan tersane Ege de ve İskenderun'daki tersane Türkiye'nin sayılı tersane ve gemi inşaa üretim üslerinden biri olduğunun açık kanıtı olarak karşımızda duruyor. İhracata sektörler itibariyle baktığımızda 2005 yılında sivrilen sektör gemi inşaat sektörü. Döviz kazandırmada ülkemizde 5. sıraya yükseldi. 22 yılda istihdama sadece 5700 katkı sağlayan gemi inşa sektörü son 3 yılda 25000 istihdam sağlamıştır. Bu denizciliğin gelişmesinin çok küçük bir kesitidir. Bu gelişmeye dünyada denizcilik gelişti, Türkiye'de de gelişti deniyor. Peki bu gelişmeyi daha önce Türkiye neden yakalıyamadı. İstikrar yoktu, huzur yoktu, güçlü bir iktidar yoktu. Bugün dünyanın her tarafından Türkiye'ye gemi inşaa ettirmek için gelenler varsa inşaat sektörüne, armatörlere dünyadaki kredi alımları açıksa bu ancak kararlı ve ileriyi gören geleceğe yönelik planlarını programlarını yapan güçlü bir iktidarın eseridir. Sizde bunun için büyümeye devam ediyorsunuz.Siz büyüyeceksiniz ülke kalkınacak, istihdam artacak ülkenin iktidarı yürüyecek. Onun için ben tüm denizcileri son 3 sene içinde ortaya koydukları bu başarıdan dolayı kutluyorum. 59. hükümetin Ulaştırma Bakanı olarak ,sektörün içinden gelen bir kardeşiniz olarak ilk günden bu güne kadar bundan sonrada nefesimin yettiği son ana kadar sizinle beraber, sektörün büyümesi kalkınması ve bu ülkenin bayrağını 7 denizde şanlı bir şekilde bayrağını dalgalandırması içinde elimden geleni yapacağım. Denizciliğimiz büyürken sorunları da artıyor bunu kabul etmek lazım. Aynı sorunu havacılarda söylüyor. 3 yıl önce pilotlara, kabin görevlilerine yer hizmetlerinde çalışan arkadaşlara iş bulamazdık. Şimdi yabancı pilotlar çalıştırıyoruz. Çünkü Türk havacılığı yüzde 140 büyüdü. Bütün rekorları altüst eden bir büyüme gösterdi. Şimdi havacılar diyor ki Sayın bakanım biz sizi gemici biliyorduk siz havacıymışsınız meğerse diyorlar. Ulaştırma sektörünün her alanında birbirine benzerlik var. Sorunları da birbirine benzerdir.Demek ki bu ülkenin derdiyle dertlenirseniz her alanda yapacağınız işler her alanda ortaya koyacağınız başarı var. Buradaki başarı tüm denizcilerindir. Biz sadece onların ilerlemesi için el attık. Ondan sonrası kendiliğinden geldi. Denizcilik Fakültesi'ne yurt için söz verdik sözümüzün arkasındayız. Hemen başlayalım yapalım. Üstümüze ne düşüyorsa yaparız.Tabi ki denizciliğimizi geliştireceğiz ama her sektörde sıkıntılarında yaşanması doğaldır. Sorunlar sıkıntılar olmasa bize ne ihtiyacınız var. Sorunları çözecek birileri olacak ve bu hükümetin bir elemanı olarak sektörünüzü yakından takip ediyorum. Ne zaman sektörünüzün neye ihtiyacı varsa o zaman gereken müdahaleyi yaparız. Tersane alanları tahsis ettik, çalışmalar devam ediyor. Ancak şunu unutmayalım ki Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde idarenin yaptığı iş ve işlemler zaman zaman yargıya taşınabiliyor. Ama bunların hepsi geçecek başlanan iş tamamlanır. Şurayı bir hatırlayın 22 senede bu hale geldi. Biz daha bu tahsisleri yapalı 1 sene olmadı. Her şey düzelecek yeter ki bu ülkede birlik beraberlik olsun."DenizHaber.Com-Özel
Diğer Haberler
