• BIST 10045.74
  • Altın 2427.372
  • Dolar 32.4375
  • Euro 34.7804
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C
  • Antalya 21 °C
  • Muğla 17 °C
  • Çanakkale 14 °C

Endonezya'ya 2 savaş gemisi yapılacak

Endonezya'ya 2 savaş gemisi yapılacak
Dün imzalanan protokolle Türkiye'nin milli gemi projesi MİLGEM kapsamında Endonezya'ya iki gemi yapılmasına karar verildi.

Türkiye, ilişkileri 16. yüzyıla dayanan Endonezya ile yeni bir sayfa açıyor. İslam dünyasının en büyük iki ülkesi, son dönemde karşılıklı ziyaretlerle gelişen siyasî ilişkileri stratejik ortaklık düzeyine çıkarıyor. 16 yıl aradan sonra Endonezya'ya giden ilk Türk cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, ziyaretlerle ilişkilerde açılan yeni sayfanın iki ülke halklarının çıkarına olacağını söyledi.

Gül, Cakarta ziyaretinin ikinci gününde Endonezya Cumhurbaşkanı Susilo Bambang Yudhoyono ile görüştü. İki lider, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından organize edilen Türkiye-Endonezya Ticaret ve Yatırım Forumu'na da katıldı. Forum kapsamında Gül'e Endonezya'da eşlik eden 150'ye yakın Türk işadamı, 600 Endonezyalı muhatabı ile ikili görüşme imkânı buldu. İkili ilişkilerde yeni bir dönemin başlayacağını dile getiren Yudhoyono, "Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkileri güçlendirmek için kapsamlı bir ortaklığa gitme mutabakatına vardık. Böylece stratejik işbirliği dönemi başlayacak." dedi. Önümüzdeki 15 yıl için bir "master plan" hazırladıklarını belirterek, bu sürede ülkelerinde yapılacak 300 milyar dolarlık yatırımdan Türk işadamlarının da pay almasını istedi. Cumhurbaşkanı Gül de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yeterli olmadığına işaret ederek, Türk işadamlarını Endonezya'da, Endonezyalı işadamlarını da Türkiye'de yatırım yapmaya çağırdı. İki lider, Endonezya ile Türkiye arasındaki 1,7 milyar dolar olan ticaret hacmini ilk etapta 5 milyar dolara, daha sonra 10 milyar dolara çıkarma konusunda mutabık kaldı.

AKDENİZ'DE KAPALI REJİME ARTIK YER YOK

Ziyaret sırasında iki ülke arasında savunma sanayii alanında önemli bir imza atıldı. Dün imzalanan protokolle Türkiye'nin milli gemi projesi MİLGEM kapsamında Endonezya'ya iki gemi yapılmasına karar verildi. Edinilen bilgiye göre 2 milyar dolarlık gemiyle birlikte ülke donanmasının modernizasyonu da protokol kapsamında olacak. İki ülke ayrıca diplomatik ve hizmet pasaportlarına vize muafiyeti ve afet yönetimi anlaşmalarıyla, dışişleri bakanlıkları arasında işbirliği öngören mutabakat zaptına imza koydu. Gül ve Yudhoyono, Libya ile ilgili de ortak bir bildiri yayımlayarak acil ve etkin bir ateşkese, ateşkesin ülkede bulunacak BM varlığı tarafından gözlenmesine ihtiyaç olduğunu belirtti. Libya halkının daha fazla zarar görmesini istemediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Akdeniz kıyısında kapalı rejimlere artık yer yok. Demokrasi bütün bölgede gerçekleşecektir." dedi.

www.DenizHaber.Com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
mehmet özay
10 Temmuz 2011 Pazar 17:45
enmehmet@hotmail.com
Haber girişinde yer alan cümleler doğruluğu tartışmalıdır.Türkiye'nin Endonezya ile ilişkileri 16. yüzyıla dayanmaz. Osmanlı Devleti ile Açe Darüsselam Sultanlığı'nın ilişkileridir bu bahsedilen. Endonezya adı ilk defa 19. yüzyıl ikinci yarısında bir Alman bilimadamınca kullanılmıştır ve Hollanda sömürgeciliğinin bir uzantısı olarak bugünlere geldiği günümüz Güneydoğu Asya tarihçilerince dile getirilmektedir. Şimdi gelelim denizaltı inşası meselesine. Türkiye bir yandan Malezya'ya kara kuvvetlerinde kullanılacak askeri araç satımı yapıyor, öte yandan da Endonezya'ya deniz gücü takdiminde bulunuyor. Türkiye'de şu veya bu şekilde birileri 'taze para' için kanlı - bıçaklı olmasalar da araları 'limoni' olan Malezya ve Endonezya arasında ilişkileri geliştirecek sosyo-ekonomik projelere ağırlık vermeliydi. Oysa atılmaya çalışılan Güneydoğu Asya politikalarının ilk adımdan anlaşılan o ki, Türkiye bölgeyi savaş arenasına teşne bir coğrafya gibi okuduğu izlenimi çıkıyor. Sayın Davudoğlu'nun beş yıl süreyle öğretim üyeliği dolayısıyla coğrafyayı tanıdığını varsayıyorduk. Halen bu varsayımımız devam ediyor. Davutoğlu Hoca'dan ve Sayın YÖK Başkanı Yusuf Hoca'dan öncelikle Türkiye'de Malay dünyasını köklü bir şekilde tanıtacak, Türkiye'nin önde gelen bir üniversitesinde Malay Tarihi ve Medeniyeti adıyla bir bölüm kurulmasına ön ayak olmalarıdır. Sayın YÖK Başkanı'nın görev süresinin Aralık'ta sona ereceğine göre ellerini çabuk tutmaları her iki coğrafyanın orta ve uzun vadeli geleceği için dikkate şayan bir 'icraat' olacaktır. Tekrar baştaki ifadelerime dönecek olurka, Türkiye şayet bölge ile tarihini hatırlatmak istiyorsa, önce işe Açe'den başlamalı. 15 Ağustos 2005 tarihinde imzalanan Helsinki Barış ANlaşması sonrasında Açe Eyaleti'nde oluşan barış ve kalkınma ortamında Türkiye'nin bugüne kadar bir katkısından bahsetmek maalesef mümkün değil. Oysa, Açe yönetimi ve halkı, Türkiye'den limanlarının inşası, uluslararası balıkçı limanı inşası, teknolojik donanımlı balıkçı tekneleri, zengin deniz ve su ürünlerinin Avrupa piyasasına taşınmasında aracılık etmesi gibi denizcilikle şu veya bu şekilde ilintili konularda ortak girişimler beklemektedir. Bu girişmler elbette, kalkınma konusunda Devlet Başkanı Yudhoyono'nun öncülüğünde çeşitli çabalar sergileyen Endonezya Cumhuriyeti'ne de doğrudan ve dolaylı katkısı göz önüne alınmalıdır.
203.82.94.35
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
21 Nisan 2011 Perşembe 11:54
Donanmamız
Sayın rumuz Seydi Ali Reis'e donanmamız hakkında verdiği bigilerden dolayı teşekkür ederim. Bana pek inandırıcı gelmedi ama doğrudur herhalde.Doğrusu eski bir deniz yedek subayı olarak üzülmedim desem yalan olur.Harp gemileri inşa ederken,Duble yollar yapılırken, tünel üstüne tünel açılırken, Boğazın altında üsünden tüneller, yollar yapılırken, İstanbul, anadolu yakası Marmara sahil yolu kaldırımları defalarca yenilenirken, lalelerle İstanbul süslenirken, Pendik Tersanesi atıl yatarken, hemen hemen her Türk'ün elinde bir seyyar telefon varken varsın donanmamız hurda gemilerden olsun ne gam diyemem. Ancak ne var ki savaş gemisi inşa ederek satmak ve bizim donanmamızı yenilemek ayrı şeylerdir. Belki savaş gemisi inşa edip satarak donanmazı da yenilemek olanağı bulabiliriz. Allah'a emanet olun. www.refikakdogan.com
78.172.212.63
Seydi ali reis
18 Nisan 2011 Pazartesi 22:33
Sn Ahmet özkan a cevabım
Sayın özkan yazımı iyi okumamışsınız. Yorum bölümü kişilerin birbirine sataşması ve hakaret etmesi için açılmış bir bölüm değildir. Bilgilerimizi paylaşıyoruz.Yazdıklarımda tenakuz falan da yok. öncelikle bu gemilere kendi donanmamızın ihtiyacı var. Şu anda geçici bir çözüm olarak Fransız donanmasının elden çıkardığı D'estienne D'orves sınıfı avisoları kullanıyoruz en genci 20 yaşında. Önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayalım ondan sonra Endonezya ya da satarız tabii ki niye olmasın. Gerçekçi olalım. Evet biz 40 yıldır savaş gemisi inşa edebiliyoruz ancak kaynak yetersizliğinden ihtiyaç duyduğumuz sayı ve vasıfta gemiyi denize indiremediğimiz için bugüne kadar onun bunun eskileriyle idare etmek zorunda kaldık. Avisolar dışında Gabya sınıfı fırkateynlerimizin de tamamı Amerikan donanmasının hizmetten çıkardığı Oliver Hazard Perry sınıfı gemilerden oluşmaktadır. Bu durumda öncelikle kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır.Hal böyleyken daha seyir tecrübeleri devam eden kendi donanmamızda bile henüz hizmete girmemiş bir geminin ihracından bahsediliyor. Projeyle iftihar ediyoruz elbette ama bu bir süreçtir. Savaş gemisi bu, Ayvansarayda Sandal inşa etmiyoruz. Kamuoyunu yanıltıcı haberler yapılıyor. Benim itirazım bunadır. Size tavsiyem bilgi sahibi olmadan fikir sahibiolmayın.Rumuz kullanmama gelince Akdenizi Türk gölü haline getirmiş denizcilerimizin adlarını bu vesileyle yadediyoruz.Bundan rahatsız oluyorsanız o da sizin sorununuz. İyi günler dileklerimle
88.236.176.254
Ahmet Özkan
16 Nisan 2011 Cumartesi 17:48
Aşağılık kompleksi
Eski ünlü denizci şahsiyetlerimizin isimlerini rumuz olarak kullanıyor ve akdenizi türk gölü haline çevirebilmiş bu şahsiyetler bu milletten çıkmış iken; hem biz daha önce de savaş gemisi yapmıştık diyor hem de daha ne yaptıkki diyerek tenakuza düşüyorsunuz.Tübitaka yerleşmiş Darwin teorisini anlatmaktan ,inanca saldımaktan başka özelliği olmayan,bilimadamı geçinen zihniyetten şu anda SONAR,su altı haberleşme sistemi,elektronik karıştırma aletleri üreten bir Tübitaka ulaştık.Ne mutlu bize.Aşağılık kompleksliler bu ülkeye kaos,birbirine düşmanlık,kör batı hayranlığından başka hiçbirşey kazandırmadılar.Onlara inat ilerlemeye devam!
78.188.20.151
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim