"Denizci Eğitiminde Seviye Düşmesin"

04.02.2005 02:28

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Selçuk Nas, "Özel Kurslar Standardı Düşürür" dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Selçuk Nas, TBMM'ye bu ay getirilen ve özel kurslara gemiadamı yetiştirme imkanı tanıyacak olan yasa tasarısının Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nün belirlediği denizcilik eğitimi standartlarını karşılamadığını savundu. Bu ay TBMM'ye sunulan 'Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'yla özel kurslara gemiadamı yetiştirme imkânı sağlanmasının Türkiye'de verilen denizcilik eğitiminin Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nün belirlediği standartların gerisinde kalmasına neden olacağı ileri sürüldü.Tasarıdaki 2. maddeye eklenen 9. maddenin, 2002'de yürürlüğe giren Gemiadamları Yönetmeliği'nde belirlenen gemiadamı tanımı içerisindeki gemi kaptanı, zabit, yardımcı zabit, stajyer, tayfa ve yardımcı hizmet personeli unvan ve yeterliliklerinin fakülte ve yüksekokullardan alınabilmesine imkan yaratacağına dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Selçuk Nas, tasarının bu alandaki eğitimi 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamındaki özel kursların kapsamına alınmasına dair hükümler de taşıdığına vurgu yaptı. Nas, 4915 sayılı 'Yüksek Denizcilik Okulu ve Denizcilik Meslek Okul ve Kursları Hakkındaki Kanun" ile denizcilikte uzakyol kaptanı unvanının sınırlarının çizildiğini ve daha sonra da 2547 sayılı YÖK kanununa atıfta bulunularak yaklaşık 60 yıldır yüksek öğretim kurumları bünyesinde lisans düzeyinde eğitimin gerçekleştirildiğini anımsattı. Günümüzde pek çok meslek dalında gerekli eğitimin düzeyinin artırıldığını ve hatta güvenlik görevlileri için dahi yüksek öğrenim zorunluluğunun aranmaya başlandığını vurgulayan Nas, özel kurslara gemiadamı yetiştirme imkanı tanıyacak yasal değişikliği, "Değeri parayla ölçülemeyecek olan insan hayatını ve özellikle de güvenlik, seyir-çevre emniyeti ve dünya ticaretinin büyük çoğunluğunu oluşturan malları ve binlerce yolcuyu emanet ettiğimiz, uzakyol ehliyetli zabit, kaptan ve mühendis ve başmühendislerin eğitim gerek ve şartlarında üniversite mezunu olma ibaresinin bulunmaması ülkemiz milli eğitimi açısından asla kabul edilemeyecek bir teknik eksiklik oluşturacaktır' şeklinde yorumladı.Nas, 4915 sayılı yasa ve Gemi-adamlan Yönetmeliği ile standartlan belirlenen uzakyol unvanının Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nün aradığı standartlara göre belirlendiğini anımsatarak, getirilmek istenen yasanın 4. paragrafında, uzakyol kaptanı eğitiminin özel kurslara tanınmasını sağlayan ifadenin IMO standartlarına dayandırılmış olmasıyla gerçeklerin çarpıtıldığım öne sürdü. Nas, şu değerlendirmede bulundu: "IMO'nun STCW sözleşmesinde eğitimlerin kurslar yoluyla verilebileceği hükmü kesinlikle bulunmamaktadır. Bu yanlış anlaşılma veya çarptırmanın kaynağı ise, STCW sözleşmesindeki A-II/1, AII/2 ve A-III/1, AIII/2 eğitim standartları için önerilen "IMO Model Course" lardır. Buradaki "model course" kelimesi "model müfredat" olarak çevrilmesi gerekirken "model kurs" olarak çevrilmiş, bu durum denizcilik eğitimlerinin özel kurslar vasıtası ile de verilebileceği gibi bir yasal boşluğa dönüştürülmeye çalışılmıştır."Geçmişte Gemiadamları Yönetmeliği'nin uzak yol unvanının özel kurslar yoluyla da verilebilmesi konusu ile ilgili iki defa yönetmelik maddesinin değiştirilmeye çalışıldığını anımsatan Nas, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği ile Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün Danıştay'a açtığı davalarla getirilmek istenen uygulamanın önlendiğini bildirdi. Yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda şu anda Türkiye'deki üniversitelerde A-II/1, A-II/2 ve A-III/l, A-III/2 eğitim standartlarına uygun olarak uzakyol zabitliği eğitimi gören bine yakın öğrencinin ve ilgili birimlerin mezunlarının hak kaybına uğrayacağına değinen Nas, bu kişilerin yasal haklarını arayacaklarına dikkat çekti. Nas, şunları söyledi: "Belirli örf-adet ve mesleki etiğe sahip denizcilik mesleği, uluslararası bir meslek olup üstlenilen büyük sorumluluk milli olmanın da ötesinde insanlığa hizmet, tüm dünya milletlerine hizmet, denize hizmet ve aynı zamanda bağlı bulunulan ülkenin bayrağını onurla taşıma görevidir. Bu temsil yetkisinin sorumluluğu, o gemide çalışan kaptanından en alt yeterlik düzeyindeki gemiadamına kadar üstlenilmiştir. Gemiadamlan her-biri birer servet ve ulusal sembol olan gemileri en verimli şekilde işletmekle, çevreye, cana ve mala karşı da sorumludurlar."Türkiye'de verilen denizcilik eğitiminin Türk denizcilerine uluslararası alanda saygınlık kazandırdığını dile getiren Nas, eğitimde ulaşılan seviyenin, AB'ye katılma sürecinde de Türk denizciliğinin güçlü yönlerinden birini oluşturacağını savunarak, "Denizcilik sektöründe ihtiyaç duyulan ara eleman statüsündeki birçok yeterlik ve unvan dururken neden uzakyol yeterliği veya unvanı özel öğretim kurumlarına sağlanmaya çalışılmaktadır. Asıl, denizcileri üniversite eğitiminden mahrum ederek eğitim seviyesini aşağıya çekmeye çalışmanın nedeni sorgulanmalıdır. Çünkü denizcilik en üst standarttaki eğitimi hak etmektedir. Uzakyol eğitiminin yüksek öğrenim bünyesindeki yapısının korunması Türkiye'nin bu alandaki milli menfaatlerinin en önemli teminatıdır. Kanun devleti olmak yerine hukuk devleti olmanın, belirsizlik yerine istikrarlı bir hayatın, güçlünün hakkı yerine haklının hakkının korunduğu bir ülke için el ele verelim" dedi.(Haber; 3 Şubat 2004 Tarihli DÜNYA Gazetesi Perşembe Rotası Ekinden alıntıdır)

SON EKLENEN GALERİLER

Diğer Haberler