İdare, GS Uzmanlarını çoktan gözden çıkarmış durumda.Ne haliniz varsa görün deniyor. İşinize gelirse şartlarımız bunlar deniyor. Haksızlığın ve hukuksuzluğun standart haline geldiği bir ülkede haktan bahsetmek abesle iştigaldir.

Salla başını al maaşını.Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.Ben araziye uyarım gözlerini oyarım, Devekuşu gibi sok başını kuma ne sorun kalır ne morun! İşte böyle Memed ağa, evin evime bitişik, Tavuklarım tavuklarınla gezer, benim kocam oldü senin de karın. İşte böyle Memed ağa...
Allah yardımcınız olsun. www.refikakdogan.com

Bu kadar yorum var idarecilerden hicbir aciklama yok bukadar mi umrunuzda degil bu insanlarin çığlıkları, bir armatorun biraz başı sıkışsa gece gunduz demez orayi burayi ararsiniz mevzu çalışanlarımız olunca cit yok...biraz vicdanli olun lutfen

Gemi Sürvey Uzmanlarının Görev alanı içerisinde sadece Ulusal Mevzuatımız olmayıp, Uluslar arası ve ulusal mevzuatlar çerçevesinde genel hatlarıyla ;
1. Türk Bayraklı gemilerin seyir, can, mal ve çevre emniyeti, güvenlik ve benzer teknik konularda her türlü programlı veya program dışı denetimlerini yapmak, gemiler için başlangıç, yenileme ve yıllık vize denetimleri yaparak sertifika düzenlemektedirler.
2. Bakanlığın liman ve kıyı devleti görevleri kapsamında, PSCO olarak Liman Devleti denetimi yapmak,
3. Gemilerin ve firmaların emniyetli yönetim sistemi (ISM) bakımından denetimlerini yapmakta ve belgelendirmektedirler.
4. Gemilerin veya kıyı tesislerinin kullandığı can kurtarma araçları ile yangın söndürme donanımlarının üretimi/servisi hizmeti veren tüm firmaların/şirketlerin denetimlerini yapmaktadırlar.
5. Deniz kazalarını incelemek, kanıt, belge ve bilgi toplayarak, kazanın oluşum nedenleri ve benzer kazaların oluşmasının önlenmesine yönelik alınabilecek tedbirlerle ilgili olarak inceleme yapmakta, rapor hazırlamaktadırlar. Ülkemizin 3 tarafının denizlerle çevrili olması ve boğazlarımızdan geçen gemi trafiğinin azımsanmayacak kadar çok olması denetimin önemini bir kat daha arttırmaktadır.
6. Bakanlığımızın tersane, liman, çekek yeri, iskele, rıhtım yanaşma yeri, su ürünleri tesisi/balık çiftlikleri gibi kıyı ve deniz tesislerine ilişkin teknik mevzuatı kapsamında gerekli incelemeleri ve denetimleri yapmakta olup, tüm kıyı yapıları işletme izni kapsamında denetlenmektedir.
7. Kıyı tesislerinin faaliyetine başlamadan önce veya revize durumlarda imar planı onayına yönelik görüş verilmektedir.
8. Gemi ve Liman tesisleri güvenliği ile ilgili ISPS denetimleri yapmak, tatbikatlara katılmaktadırlar.
9. Ürün güvenliği konularında piyasa gözetimi ve denetimi yapmaktadırlar.
10. Çevre kanunu, acil müdahale ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde deniz çevresi ile ilgili denetimler yapmak, eğitim seminerlerini ve tatbikatları denetleyerek rapor hazırlamaktadırlar.
11. Denizcilik eğitim kurumlarının, Üniversite/Denizcilik Liseleri/ kursların başlangıç ve periyodik denetlenmesini yapmaktadırlar.
12. Kayıt dışılığın önlenmesi amacıyla, Denetim yapılan alanlarda çalışan personellerin SGK kayıtlarını/sözleşmelerini kontrol etmek, gerekirse ilgili kuruma bildirmektedirler.
13. ÖTV siz yakıt uygulaması kapsamında gemileri denetlemek, uygunsuzluklar hakkında rapor hazırlamaktadırlar.
14. Profesyonel ve amatör gemi adamları, kılavuz kaptanlar ve sualtı adamları sınavları ve belgelendirmeleri ile ilgili mevzuat uyarınca görev almak, görevli olarak sınavlara katılmaktadırlar.
15. İlgili mevzuat gereğince sualtı dalış takım muayeneleri ile ilgili olarak firmaları denetlemektedirler.
16. Denizcilik tekniğini ilgilendiren hususlarda Mahkemelerce görev verildiğinde bilirkişi olarak görev yapmaktadırlar.
17. Bakanlığın ihtiyacı olan teknik denizcilik konularında ve eğitim faaliyetlerinde ulusal ve uluslar arası çalışmalara katılmak, inceleme yapmak, rapor hazırlamak, görüş bildirmek, toplantı ve komisyonlara katılmak, eğitim vermek, sunum yapmak gibi denizcilikle ilgili, kısacası bakanlığın denizcilikle ilgili tüm alanlarında denetim/hizmet faaliyeti yürütmektedir.

Çoğu GS uzmanı arkadaşlarımız hemen hemen tüm bu faaliyetlerin beraber yürütmesine vesile olmaktadır. Görüleceği üzere denizciliğin akla gelen tüm alanlarında görev alınmaktadır. Bu insanlar mağdur edilmeden önce biraz vicdana sormak gerekmezmiydi. Vesselam.

2007 de kaldırlan denizcilerin yıpranma payı neden kaldırıldı bunun açıklamasını yapın sayın refik akdoğan sizin bu konuya eğileceğinizi ümit ediyorum.çoğu bakanın milletvekilinin gemi sahibi olmasındanmı kaynaklanıyor yoksa protestoları bırakında denizcilerin haklarından bahsedin.sayın recep bey denizcilere yıpranma için ayrı bir parantez açmanızı rica ediyoruz.sizden güzel bir yazı bekliyoruz saygılarımızla kayıp denizciler...

Gık'ın çıkmazsa cılk'ın çıkar. Tekrar ediyorum. Hak verilmez alınır. Hiçbir devlet memuru zorlanmadıkçe çalışanlarına bir şey vermez. Çünkü yasa olmadan ödeme yapılanaz.Konuyu çok iyi bir avukata verip dava açılabilir. O zaman da kötü kişi olursun. Çünkü arkadaşların seni takip etmez. Uzaktan deyrederler. Bu nedenle ya dernek ya da sendilalar konuyla ilgilenmelidir. Aksi halde yapacak hiçbir şey yoktur.
Salla başını al maaaşını. Kurmuş olduğun düzen bozulunca ailen de sana karşı çıkar. Allah yardımcın olsun. www.refikakdogan.com
www.refikakdogan.com

Haklıysan korkma çünkü Hak seni korur. Biz GS uzmanları neden GSK yerine GS olduk hala mantıklı bir açıklaması dahi olmayan bir kadroya sahibiz.Gemi Sörvey Kurulları kapanmış ta ondanmış, Gemi Sörvey Kurulu istanbulda çalışıyor,biz hala aynı işi yapıyoruz. Bakan bile konuşmalarında sörvey diyor da kadromuz sürvey...neyse kadronun ismi bile bu haldeysen sosyal haklarını siz düşünün işte...göstergeler aşağı çekilmiş,maaşlar üst seviye vergi diliminden dondurulmuş,bir de bu yetmezmiş gibi itibarsızlaştırılmışız.Yok yeni denetimler yapılsın, yok yeni işler yapılsın kim yapsın GS Uzmanları yapsın...tamam yapsın emir demiri keser hadi ona da tamam, başka yerlere geçici görevle süresiz gönderildik, eşimizden çocuğumuzdan ailemizden ayrıldık ona da tamam dedik, makam sahipleri görür nasıl çalıştığımızı hakkımız kalmaz nasılsa dedik güvendik.herşeye tamam dedik gık çıkarmadık.Torba çıkıyormuş, şu zaman eklenemiş, mecliste bilmem kaç millet vekili önerge verecekmiş,maliye işi tamammış diye bir de güzel ümitleştirildik.Ne oldu torbanın bir tarafı delinmiş herhalde biz çıkmadığımıza göre oradan.Kimsenin hakkı kimsede kalmaz hem bu dünyada hem ahirette.Ben hakkımı helal etmiyorum Bakan Bey'e de, Müsteşar yardımcısına da, ankaradaki makam mevki sahibi diğer denizciyiz diye geçinen diğer yöneticilerede.Müsteşarlık kapandığında dillerde bir söz vardı bakan beyin söylediği artık Krallar değil kurallar konuşacak.sadece kral değişti ya kurallar????..Recep Bey bu konuyu,halimizi sizin gibi cesur bir gazetecinin de irdelemesi en azından yalnız olmadığımızı gösterecek ve tüm GS Uzmanları arkadaşlara destek ve moral olacaktır.....

yazıyı dikkatli okursanız yazarın bakan yandaşlığı yaptığını net bir şekilde görülüyor. o yüzden yandaş bir yazardan medet ummak bence saçmalık. sıkıntılarımızı twitter da facebook da dile getirelim. hatta başlık bile belli : #diren gsk

"GS Uzmanı" rumuzu ile yorum yazan arkadaşın belirttiği üzere; Görevde Yükselme Yönetmeliğine göre Başmühendislik Kadrosuna atanabilmek için sadece ve sadece;
1-Mühendislik fakültelerinin ilgili bölümlerinden mezun olmak,
2- Bakanlıkta en az iki yıl mühendis olarak çalışmış olmak yeterli iken,
Her bakımdan başmühendislik kadrosundan çok daha gerilerde bulunan GS Uzmanı olarak atanabilmek için
ise; bilfiil meslekte en az iki yıl çalışmış olmaktan tutun da, uzakyol vardiye zabitliğine veya uzakyol vardiya mühendisi veya üstü ehliyete sahip olacaksın, gemi inşa mühendisi isen, mesleğinde en az iki yıl çalışmış olacaksın, en az "D" seviyesinde dil belgesine sahip olacaksın vs vs. >Bu kadar niteliklere sahip olacaksın, sonra da özlük hakları bakımından çok çok gerilerde bulunan GS Uzmanlığına atanmak isteyeceksin öyle mi? Aklı başında bir adamın yapacağı bir iş mi bu? Hem sonra, GS Uzmanı için istenen nitelikler, Kariyer Uzmanlığından isteniyor mu? Ezcümle, haksızlık zulümdür, öyleyse; "Zulm ile abad olanın akibeti berbad olur" Mühendis kadrosundan çok daha alt kademede yer alan GS Uzmanlığı kadrosuna atanabilmek için sahip olunması gereken nitelikler;

Sayın Denizci ve hakkını helal etnmeyen arkadaşım, hak verilmez alınır. Kim alacak bu hakkı, El cevap: Başta sendikalar, sonra STK,ları. Onlar da varla yok arası olduklarından sizin gibilerin hakları güme gitmiş bulunuyor. Sendikalar ve STK'ların ı kim oluşturuyor. bizler sizler. Şimdi düşün bakalım bizler bu topluluklara ne kadar ilgi gösteriyoruz ve onlardan neler bekliyoruz? El cevap: Hiç. Ne kadar küfte o kadar ekmek. Sayın Recep Beye yazdığınız dilekçeniz ilgil yere havale edilir ve sömenn altı olur. Sende böyle yazdığınla kalırsın. Geçmiş olsun. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

kesinlikle katılıyorum. sendikaların faydasına inanmadığını bahane göstererek üye olmayan, yukarıya şirin gözükme sevdasındaki arkadaşlarımızın, birlikte olduğumuzu gösteremediğimiz için bugünlere gelindiğini anlasınlar artık. sendikayı bırakın mail grubunda bile bütün olunamamış......

Bu şartlarda yukarıdan bir şey beklemeyin, koskaca uzmanlar uzman olduklarının farkına varmadıkça daha çok dört ayak üzerinde sürünürüz. Büyüklere masallar; YOK Bakan bey yorumlara kızmış yapmamışmış,Yok maliye kabul etmemişmiş, YOK özlük hakkında toplantılarda konuşulmayacakmış, YOK 24 saat çalışmak istemeyeni bana bildirinmiş, YOK maaş konusuyla bana gelmeyinmiş, YOK görevlendirme ve tayinlerde arayan milletvekillerinin listesini tutup alay ediyorlarmış ta,YOK Müfettişler birbirine kurum dışında kurşun sıkıyorlarmışda, Herşey güllük gülistanlıkmışta, Adam gibi hareket edemezsen işte böyle maskara olur, inim inim inler, sürüm sürüm sürünürsün.

Gayretullaha dokunur arkadaşım, Eve helal ekmek götürmeye çalışan insanları bu hale sokmak, vicdanı ile cüzdanı arasında bırakmak, 1-Maaşına güvenerek zamanında girdiği taksitlerden dolayı taksitlerini ödeyemeyen insanlara evini arabasını sattırmak, 2-Önceleri bir çok emeklerle bir yerlere getirilmeye çalışılan Denizciliğin köküne kibrit suyu dökmek, 3-İnsanları saçma sapan, amaçsız şekilde sağa sola yollamak, 4-Karnı tok sırtı pek iken daha da semirip memurun sırtına binmek, 5-Proje yapıyorum zannederek saçmalamak, 6-Başları ayak, ayakları baş yapmak, 7-Zor durumdaki insanların hallerinden memnun olup dalga geçmek, 8-Korku imparatorluğu oluşturup, insanları sindirip başlarına balyoz gibi inmek, 9-Taraf olanları bertaraf edip taraf olmayanlara taraf olmak, 10-Allahtan korkmayıp, kuldan utanmayıp, umrunda olmadığı halde dilinden vatan, millet, sakaryayı düşürmeyen, samimilerin manevi duygularıyla oynayan insanların yaptıkları GAYRETULLAHA DOKUNUR ARKADAŞIM. Emin ol dokunur.

Denizcilik Müsteşarlığı Ulaştırma Bakanlığına bağlanınca, bakanlık olmanın heyecanı beklenirken tam tersi müsteşarlık personelleri mağdur olmaya başladı. Özelliklede GS uzmanları bunu fazlasıyla gördü.
1- Öncelikle kadro karşılığı sözleşme kaldırılarak, personelin sözleşme ve ikramiye hakları iptal edildi.
2- Yılın son aylarında 655 sayılı KHK çıkarıldığından vergi dilimi yüksekteyken ve kesinti üst sınırlardayken maaş donduruldu. Büyük bir kayıp yaşandı.
3- 655 sayılı KHK ,666 KHK de ve 657 sayılı kanunda bu unvan hiçbir yerde tanımlanmadığından uzman mı mühendis mi olduğuna açıklık getirilmediğinden arada kaldı, sonunda 666 sayılı KHK de Ek ödemede Teknik hizmetlerin son sütununda “Diğer ünvanlar” olarak değerlendirildi (Ek ödeme 1. Derece Mühendisin %150 iken, 1. Derece Gs uzmanları için %110 olarak kabul edildi.)Bu durumda dondurulmuş maaş için aradaki farkın kapanarak zam almaya başlanması için daha yaklaşık 3 yıl demek oluyor.Toplamda da yaklaşık 5(beş) yıl demek.Yani 5(beş) yıl zam yok.
4- Ancak özlük haklarında mühendis unvanına yaklaştırılmayan GS uzmanlığı, görev olarak mühendisten üstün tutuldu.Özlük haklarında geride olmayı bırak,teknik hizmetlerin sonunda. Çünkü Bakanlığın 27/02/2013 tarihli ve 28572 R.G. görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliğinde “ …. ğ) Gemi Sürvey Uzmanı kadrosuna atanabilmek için;
1) Denizcilikle ilgili lisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullardan mezun veya yurtiçi ve yurt dışındaki bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yükseköğretim kurumlarından mezun olup, uzakyol vardiya zabiti, uzakyol vardiya mühendisi/makinist veya üstü ehliyetlerden birisine sahip olarak denizcilik alanında iki yıl çalışmış olmak veya gemi inşa mühendisi olarak mesleğinde en az iki yıl çalışmış olmak,
2) Renk körlüğü ile %40’ı aşan oranda özrü bulunmadığını sağlık kurulu raporu ile belgelendirmek,
3) Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında (YDS) en az (D) düzeyinde başarılı olmak veya Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) ile uluslararası geçerliliği bulunan ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunca eşdeğerliği kabul edilen sınavlardan buna denk puan almak,
4) En az iki yılını Bakanlıkta çalışmış olmak kaydıyla, Kaptan veya Mühendis kadrosunda en az sekiz yıl hizmet süresine sahip olmak,” şeklinde hükümler konuldu.
Mühendis bir arkadaşımız devlet kadrosunda 8 yıl mühendis olarak çalışacak,sonra görevde yükselme sınavına girecek ve Gemi sürvey uzmanı olacak,bakacak ki maaşı düşmüş.Sevinsin mi üzülsün mü.
5- Sonunda da özellikle emeklilikte önem arzeden, Müsteşarlık döneminde 3600 olan ek gösterge düşürüldü.Gs uzmanlarının mühendisle aynı olan ek göstergesi 3600 den 2200 e çekildi.Bu ise emeklilikte yaklaşık 500-600 TL maaş düşümü demek oluyor.
6- Ayrıca 655 sayılı KHK ile Müsteşarlık personeli olan Denetleme Memuru,Denetleme Şefi,Gemi Sicil Memuru (Hukuk, iktisadi ve idari bilimler, siyasal bilgiler ile denizcilik fakülteleri mezunu olmak. ) arkadaşlar düz memur oldu.
Geldik sözün sonuna bu makamlar kalıcı değil,hepimiz gelip gidiciğiz,sizde bizde.Önemli olan milletimize faydalı olmak,hayırlı güzel işler yapabilmek.İlerde birbirimizin yüzüne bakabilmek.Çünkü elimizde kalacak olan hayırlar veya günahlar,kul hakları.Mazlumun Ahı Yerde Kalmaz.Ya bu alemde yada ötelerde Büyük Mahkemede hesap görülür.
Özelliklede sizlere sesleniyorum,merkezde ve taşrada üst görevlerde olan sayın ağabeylerimiz, sizlerin teşviki ile arkadaşlarımız yüksek maaşları bırakarak,gemiden,şirketlerden,tersanelerden,santrallerden, klaslardan v.s. ayrılarak, çoğu uzakyol kaptanı,başmühendisi veya gemi inşa mühendisi olarak kuruma gelindi. Denetlemeye gittiği gemide veya limanda yanlış anlaşılır mı diye çay içmekten bile korkan bu kardeşlerinizi yüzüstü bırakmayın.Bu sıkıntıları üst makamlarla lütfen paylaşmaya vesile olun.Emsal olarak ise Maliye Bakanlığının kendi personelleri içinden(açık öğretim dahil) aldığı 5000 gelir uzmanını hatırlatınız(2010 yılında).
Sayın Bakanım ve Müsteşarım, sizlerde lütfen yaklaşık 10 yıldır özveriyle çalışan,yetişmiş,takım olarak büyük başarılara vesile olmuş,meslektaşınız olan bu kardeşlerinizin kurumdan ayrılmasına, kopmasına göz yummayın.Vesselam.

çalışanına bu kadar eziyet eden ordan buraya süren bütün hakları gasp edilirken yalanlarla kandıran, kendi koltuklarını sağlama almak dışında ne çalışanlarına ne de sektöre zerre kadar yardımı olmayan bu bürokratlardan gün gelir hesap sorulur umarım.yüzbin kişiyi kadroya aldılar sağlık bakanlığında, gümrük bakanlığında personel lehine onlarca düzenleme yapıldı, liman başkları gsu lar için iki madde eklenemedi ben hakkımı zerre kadar helal etmiyorum...

yorumsuz........................

Gemi Survey uzmanları bilfiil gemide yani sahada çalışan,çoğu kaptan yada gemi inşacı kişiler.Denizcilik Uzmanı olabilmeleri için Torba Kanun filan değil,doğrudan iki müsteşarın mutabık kalıp maliye-ulaştırma zaten topu topu 200 kişiyi kurum içinde yapılacak bir duzenleme ile bir seferlik geçişe imkan sağlanmalıdır.Zira GS tanımı mevcut değildir su an kanunda.

son torba yasada bu iş çözülemedi ya, şu anki bakan ve müsteşarın bu işi çözebilecek basirette veya istekte olmadıkları ortaya çıktı.Ayrıca GSK uzmanları beraber hareket etmediği sürece hiç birşey beklemesin.

Denizci bakanın, denizci müsteşarın, denizci genel müdürlerin ve daire başkanların olursa böyle oluyormuş demek ki. Denizci saymadıkları avam gördükleri eski çalışanların emekleriyle kazanılmış haklar bir bir alınmış durumda. Yıpranma payı yok,kılık kıyafet yönetmeliği yok, iş sağlığı yasası bizi zaten hiç ilgilendirmiyor, 24 saat üzerinden çalışmaya devam mesai yok, sakatlanan ölen olmadığı sürece rahatlar nasılsa, aynı işleri fazlasıyla yaptırdıkları insanların maaş kalitesi aynı olmamış umurlarında değil.Aslında herşeyin farkındalar. Recep Bey İnşallah sıkıntımzı dile getirme cesaretiniz vardır.Sonuçta sizden birşey beklemiyoruz ama sesimiz olur musunuz?

"Gemi Sörvey Kurulu Uzmanı" sıfatını "Gemi Sürvey Uzmanı" olarak değiştiren zihniyetten durup dururken çalınan hakların iadesi beklenemez. dolayısıyla en azından kadro karşılığı sözleşme hakkımızı alabilmek için (ki diğer kurumlarda kadro karşılığı sözleşme olayı devam etmektedir) tüm gsklar birlik olup dava açalım....... duyan duymayana söylesin...

GSK uzmanlarının durumunu özetleyen aşağıdaki maruzatı, GSK Uzmanı bir çok arkadaşın okuduğunu tahmin ediyorum. Ama vatandaş şuraya bir iki cümle yorum yazmaya çekiniyor, ya da üşeniyor. Yahu kardeşim yazın da dergi yönetimi dikkate alsın.Aksi halde daha fazlasına müstehak olursunuz.

Timur'un fillerine bakmak zorunda kalan Akşehirlilere benzemeyelim, ibretlik bir vaka olduğundan kısaca anlatmak isterim. Timur, Anadolu'yu istila ettiği sırada Akşehir'e de uğrar. Bu arada, ordusunda bulunan fillerin beslenmesi işini de Akşehir köylülerine yükler. Her gün yüzlerce kilo ot tüketen filler, artık çekilmez hale gelmiştir, köylüler arasında homurdanmalar, serzenişler başlar ama bir şey de yapamazlar. Timur'un makamına çıkmaktan da çekindikleri için doğruca Nasreddin hocaya giderler. Hocam derler, fillere ot yetiremiyoruz, artık bıçak kemiğe dayandı, sen önümüze düş de şu derdimizi Timur'a anlatalım derler. Hoca çaresiz kabul eder, öyleyse hadi bakalım düşün arkama hep beraber gidelim de derdinizi Timur'a anlatalım der. Hoca Timur'un otağının kapısına vardığında, arkasına dönüp baktığında bir de ne görsün, esip gürleyen köylülerden kimsecikler kalmamış. Bu duruma kızan Hoca, Timur'un çadırına girer ve der ki; "Hünkarım köylüler beslemek üzere verdiğiniz filleri az bulmuş, birer fil daha vermenizi istiyorlar".

Kazanılmış bir hak nasıl oluyor da kanuni bir düzenleme ile böyle tırpanlanabiliyor? Bari düşürmüşken 1000 TL'ye düşürseydiniz, 3 binde üç sene sabitleyen bunu da yapar. İnsaf etmiş(!) olmalılar. Kadro karşılığı sözleşme hakkına sahip kurumlardan sadece denizcilik personeli bu hakkını kaybetmiştir. Sonra ha bu gün ha yarın düzelteceğiz diye bu insanlarla dalga geçiliyor adeta...Uzun lafın kısası, birileri (ki onlar malum) GSK Uzmanlarını harcadı.Denizcilik idaresi en büyük darbeyi denizci idareciler (!) döneminde aldı arkadaşlar. Kimse de bunun aksini iddia edemez.

Sayın Denizci ve hakkını helal etnmeyen arkadaşım, hak verilmez alınır. Kim alacak bu hakkı, El cevap:
Başta sendikalar, sonra STK,ları. Onlar da varla yok arası olduklarından sizin gibilerin hakları güme gitmiş bulunuyor. Sendikalar ve STK'ların ı kim oluşturuyor. bizler sizler. Şimdi düşün bakalım bizler bu topluluklara ne kadar ilgi gösteriyoruz ve onlardan neler bekliyoruz? El cevap: Hiç. Ne kadar küfte o kadar ekmek. Sayın Recep Beye yazdığınız dilekçeniz ilgil yere havale edilir ve sömenn altı olur. Sende böyle yazdığınla kalırsın. Geçmiş olsun.
Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

denizci arkadaş çok güzel ifade etmişsin durumumuzu. bunun üstüne benim diyecek tek bir lafım var od a şu; hakkımızı çalanlara hakkımı helal etmiyorum. söz verip de 2 yıldır bizi kandıranlara da helal etmiyorum hakkımı. ALLAH SORSUN.

sevgili kadioğlu; ''SEvgili Efendim'' di ya bir hitap şekli olabilir mi diye düşünemiyorum...! kusura bakmayın...(adama sorarlar sonra ...???)) saygılar

Sayn Recep Bey,

Denizcilik Müsteşarlığı dönemindeki unvanı Gemi Sörvey Kurulu Uzmanı, Müsteşarlığın 655 sayılı KHK ile kapatılıp Ulaştırma Bakanlığına bağlandıktan sonra ünvanı Gemi Sürvey Uzmanı olan personelin, uğramış olduğu haksızlığı gündeme getirmenizi istirham ediyoruz.

Şöyle ki; sizlerin de bildiği üzere, koalisyon hükümeti döneminde (Sayın Ramazan MİRZAOĞLU) döneminde uzman denizcileri Müsteşarlığa kazandırmak amacı ile kuruma kadro karşılığı sözleşme hakkı tanınmıştı. Kurum çalışanı uzman ve münendisler ile yönetici sınıfına kadro karşlığı sözleşme hakkı tanınması ile imkanlar cazip hale gelmiş, daha önce kurumda çalışmayı düşünmeyen çok sayıdaki denizci, gemi ve tersanelerde cazip imkanlarla çalıştıkları işlerini bırakarak GSK Uzmanı kadrosu ile kuruma girmişlerdir.Kadro karşılığı sözleşmeli dönemde, kurumdaki dkariyer uzmanları ile GSK Uzmanları ve Mühendis kadrosundaki personel aynı maaşı alıyordu. Ancak,655 sayılı Kanun Hükmünde Kararneme ile Denizcilik Müsteşarlığının kapatılıp Ulaştırma Bakanlığına bağlanması ile GSK Uzmanlarının sahip olduğu kadro karşılığı sözleşme hakı iptal edilmiştir. Kurumun uzman personeli olan GSK Uzmanları, ki bunlar tümüyle denizci kökenli ve Gemi İnşa Mühendisleri,Kaptanlar ve Gemi Makinesi mühendislerinden oluşmktadır, Mühendis kadrosuna dahi denk gelmeyecek bir kadroya denk sayılarak büyük maddi gelir kayıplarına uğratılmışlardır. Bu kadroya sahip uzmanların maaşları, gelir vergisi kesintisinin %27'de olduğu bir dönemde dondurulmuştur. GSK Uzmanı bir personel bu gün denizcilik Müsteşarlığı kapatılmamış olsa idi, son zamla birlikte yakalşık 4,5 bin TL maaş alacak iken, bu gün sabitlenmiş en yüksek GS Uzmanı maaşı 3,3 bin TL civarındadır. GS Uzmanı kadrosu, Mühendis kadrosunun da altında bir kadroya denk sayıldığından, bu gün derecesine göre bir GS Uzmanı ancak 2,6 ila 3 bin TL arasındaki maaş alabilmekte, ve bu maaşı sabitlenmiş en yüksek maaşı olan 3,3 bin TL'ye ulaşana kadar her hangi bir zamdan faydalanamayacaktır. Bu arada, Müsteşarlık döneminde eşit maaş aldığımız kariyer sınıfı uzmanlarının maaşları, GS Uzmanlarının maaşlarındaki sabitleme sona erinceye kadar iki katına çıkacaktır. Üst düzey İdarecilerin, GS Uzmanlarının mağduriyetlerinin giderileceğine yönelik müteaddit beyanlarına rağman, geçen iki yıllık süre zarfında her hangi bir gelişme olmamıştır.

Sizden, GS Uzmanı denizcilerin uğradıkları bu hak mağduriyetlerini gündeminize almanızı istirham ediyoruz.

İyi çalışmalar diliyorum

Yazını bir gazeteci olarak değil de sayın süper bakanın danışmanı veya koruması olarak kaleme almışsın. Medeni ülkelerde protesto, şiddete başvurulmadıkça saygıyla karşılanır, bu böyle biline. Ayrıca süper bakanın fakültenin taşından toprağına kadar ne hakkı varmış, anlayamadım. ( Süper bakan diyorum; hava yolları, kara yolları, demir yollar, deniz yolları yetmedi bir de haberleşme...dünyada bir örneği yok). Ömer Seyfetti'nin "Diyeti" aklıma geldi. Kolumuzu kesip verelim mi? Yurt yapmak önemli değil, o yurtta kaç öğrenci barınıyor ona bakalım. Yüksek Denizcilik Okulu'nun tarihe geçmiş hocaları, kaptanları, başmühendisleri varken yurda verilen ismi de içime sindiremiyorum. Aklın karışmasın, sadece eleştiri hakkımı kullandım. Selamlar.

DR. Muhsin Kadıoğlu'nun, sevgili efendim diye başlayan davet şekli zaten başlıbaşına bir skandal. Sevgili efendim derken kime hitap ediyorsun bre densiz. Utanmıyor musun mezuniyet törenine davet ederken bu şekilde hitap etmeyi. Ayrıca öürencilerim
İşaret flamalarıyla Sayın Bakan'a mesaj gmdermelerini çok şık ve yaratıcı buldum. Demokrasi bu, Sayın bakan alkışlayarak çok yüksek not alabilirdi. bakan vekil halk asıldır. Hoşgörü
demokrasinin temel taşlarından biridir. Ajanslar yarın Taksim Gezi Parkınun, sekiz dönüm arazi büyültülerek ve daha çok ağaçlı ve çiçekli olarak açılacağı haberini geçiyorlar. İşte demoktasi bu, bir de oraya topçu kışlası yapılamayacaktır diye Sayın Belediye Başkanı Kadir Topbaş beyfendi açılışta beyan ederse çok iyi olur. Allah Kur'an'da aklınız kullanmayacak mısınız, düşünmeyecek misiniz diye buyuruyor. Kurtuluş Kur'an'da. www.refikakdogan.com

Memleketi kurtarmaya mezuniyet törenlerinden devam ediyor zavallı ve hastalıklı kafa...DF böyle öğrenci yetiştirecekse yeni fakülteler desteklenir, oralarda işi "zabitlik" olan öğrenciler de yetiştirilir. Edep yahu!

tanımadıkların hakkında yazı yazma...RECEP.... ORDAN ÖYLE Mİ GÖZÜKÜYOR ŞİMDİLİK?

İyice kabak tadı verdiniz. Sizi 40 yıldır süren terör olayları,amerikanın muaveneti vurduğu, kuzey ırakta kafamıza poşet geçirildiği reyhanlı'da 41 vatandaşımızın şehit edildiği sayamadığım nice olaylar da neden bu delikanlı arkadaşlarımız sokaklarda değildi diye soruyorum???

Sayın Canpolat, yazınızda insanların demokratik bir şekilde protesto hakkını kullanmasını "yakışmadı" olarak nitelendirmeniz pek olmamış, bu insanlar küfür etmemiş, aşağılayıcı sözler sarf etmemiş, bu olayı "bakana komplo kuruldu" şeklinde yansıtmanız ve insanları isim vererek hedef göstermeniz ise hiç olmamış. Eminim takip ediyorsunuzdur, şu anda birçok üniversitede mezuniyet törenleri yapılıyor ve hemen hemen tüm törenlerde buna benzer hatta daha yaratıcı protestolar izledik, bu köşenizden demokratik bir protestoyu "komplo" olarak çarpıtmanız esasen sizin tecrübenizde bir yazın insanına hiç "yakışmamış" Olaya daha objektif yaklaşarak kaleme almanızı arzu ederdim.
Saygılar

lütfen tarafsiz habercilik yapin.yandaslik yapmayin.herkes kendini savunur.sizin isiniz haberi vermek

yayınlamasıyorsunuz bende yazmayayım dedım.
baslık herseyı acıklıyor sanırım