Yorumlar
"DEFAV Yöneticileri, Fakülte'yi ziyaret etti" haberine ait tüm yorumlar
- “Gemi içinde gemi” konsepti ile MSC Splendida
- Dünyada tek! Denizaltı yüzer havuzu intikal seyrine başladı
- MSC'den 55 milyon euroluk turizm geliri müjdesi
- 5. Bosphorus Ship Brokers Dinner, İstanbul’da yapıldı
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim
İşte böyle sayın kaptan, Şahsımla uğraşacağınıza çöken Türk deniz ticeret filosu nasıl kalkınır? Yabancı bayrağı tercih eden Türk gemilerine yeniden Türk bayrağı nesıl çektirilir? PSC'lardan nasıl başarılı çıkarız? Kapılarına kilit vurulan tersaneler nasıl çalışmaya başlar? Okullarına nasıl meslek öğrtetmeni, eğitim araç ve gereçleri temin ederiz? Sahipsiz sürünen gemiadamlarının sosyal hakları nasıl elde edilebilir vb sorunlarımıza çözümler bulmaya çalışırsanız mesleğinize, ülkenizin denizciliğine çok büyük yararlar sağlayabilirsiniz. Allah yolunuzu açık etsin. www.refikakdogan.com
- Alanında uzman,araştırmacı ve lisans eğitimi almış kaptan ve baş mühendislerin uzun dönemli kurslar sonucu sınavlara tabi tutularak başarı gösterenlere akademik basamaklar tanınmasıdır.Kaptan ve baş mühendislerin eğitim yönetmelik hükümlerine göre doktora ve yüksek lisans eğitimi yapma imkanı özendirilmelidir. Denizcilik eğitimi veren orta ve yüksek öğretim kurum hocalarının yeterliliklerinin ve okulların donanımlarının geviş getirilir gibi sürekli tartışılmaması için , kaptan ve baş mühendislerden meydana getirilmiş genç fidanlıkların acilen oluşturulması buradan eğitim kurumlarına dünya ölçeğinde denizciliğin sorunlarını ve eğitimini iyi analiz edebilecek hocalar yetiştirilmesi, bu hocaların özlük haklarının iyi tutulması ,ona layık bir ücret verilmesi gereklidir demektedir. Konu hakkındaki düşünce ve görüşlerden asla '' birinin diğerinin varlık alanını işkal etme çabası fikri çıkartılmamalıdır'' Zabit yetiştiren bütün eğitim kurumlarının bahanelerin arkasına sığınmadan her soruna alternatif düşünce ile yaklaşabilecek, dünya denizlerinde bayrağımızı en iyi biçimde temsil edebilen zabitler yetiştirilmelidir çünkü zaman ayağımızın altından hızla kaymaktadır şeklindeki düşüncelerine yeni mezun genç bir zabit olarak bende katılmaktayım.. Gerçeği söyleyenler hiç bir zaman susmak zorunda değildir. Denizleriniz sakin vardiyalarınız kolay olsun yıldıray öncel Derya (port/Bar-karadağ )
Diğer bir konu :
Siz YDO mezunusunuz. YÖK Kanunu size mühendislik hakkını vermedi. Eski adıyla Fakültenin "GÜVERTE" mezunlarına o hak tanındı. Yanlış biliyorsunuz. Sizden başkada Müh.Kaptan diye ünvan kullanan yok. YDO da okunan dersler ile Fakültede okunan dersler arasında dağlar kadar fark var. Dünya çok değişti.
Elmalar ile armutları birbirine karıştırıyorsunuz. Siz Yüksek Denizcilik Okulu'ndan mezunsunuz ve oradan geldiniz. Ünvanınızda aslında kaptanlık, mühendislik değil. Siz Mühendislik eğitimini nerede aldınız, bir söyler misiniz ? Ama İTÜ Denizcilik Fakültesi eski adıyla Güverte mezunlarına kanun ile mühendis ünvanı tanındı. (O bölümün adı daha sonraları Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği olduğu için) Siz oradan mı mezunsunuz ki o ünvanı kullanıyorsunuz. Bir gecede ünvanın üzerine hemen atlayıverip, Müh.Kaptan oluverdiniz. Sizin almış olduğunuz Matematik ve Fizik derslerinin seviyesi Mühendis olmak için yeterli değildir. Onun için böyle herkese kolayca deniz doçenti, deniz profesörü ünvanını yakıştırıveriyorsunuz. Dünyada birçok denizcilik üniversitesi var, sizin bu dediklerinizi hiçbiri uygulamıyor.Üniversiteler mesleğin değil, bilimin öğretildiği yerlerdir.
Niye konuyu saptırıyorsunuz. Uzman Kaptan, mühendis, Baş mühendis bunlara kimse karşı değil. ama siz Deniz doçenti, deniz profesörü yapalım demiyor musunuz. Biz ona karşı çıkıyoruz. Eski yorumunuz aşağıda duruyor, bir bakın. Belli bir meslek için ayrıcalıklı akademik ünvan diye birşey yoktur. Sırf adam bulalım diye belli kuralları sulandırmak olmaz.O zaman buna ne denir biliyor musunuz : Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi.
Eğer yüksek okul ya da akademi seviyesinde bir kurum düşünüyor iseniz, bu dedikleriniz düşünülebilir, yapılabilir. Ama hem üniversite olsun, hem de bizim istediğimiz gibi olsun. İşte bu yanlış. Mesleğinde uzmanlaşmış, saygın denizciler pekala üniversitede misafir öğretim görevlisi olarak dışarıdan katkı sunabilir, ders verebilir. Yapılacak olan şey ders saat ücretlerinin arttırılmasıdır. Bugün iyi bir lise öğrencisi bile özel ders verip en az saatde 50 Tl. para kazanıyor. Üniversitede de en az ders ücreti saat başına 100 TL. olmalıdır. o zaman bu problem çözülür. Üniversitede çekirdekten yetişmeyen (asistanlık), yüksek lisans ve doktora yapmayan kişiler öğretim üyesi olamazlar. Öğretim Üyeliği ile öğretim görevlisi ünvanları farklıdır. Üniversiteler; ihtiyaç duyduklarında öğretim görevlisi veya uzman kadrolarına da eleman alabilirler. Ayrıcalık yapılması şık olmaz. Tıp ve elektronik konularında da durum denizcilikteki gibidir. Her mesleğin kendine göre bir cazibesi vardır. Bu dalda adam bulmak zor, onlara ayrı düşünelim mantığı ileride başka problemlerin çıkmasına neden olur.
Yes/no diyebilenleri prof yaptık, al bunlarda öğrencilerin, bu da okulun dedik, hatta denizi olmayan yerlerde bile. Ne oldu, öğrenciler de onlar gibi oldu. Denizcilik dünya mesleği, iyi bir denizci, dünyanın her yerinde iş bulabilir, yeterki donanımlı olsun, bilgili olsun. Bırakalım artık bu çabaları, Yunanistandan, Norveçten bir iki öğretim görevlisi getirelim ve bu işi çözelim. Bu şekilde hem zaman kaybediyoruz, hemde gençlerin geleceklerini karartıyoruz.
Allah selamet v ersin. www.çrefikakdogan.com
meslek öğretmenleri yetiştirmişti. Denizci olmayanlardan meslek öğretmemni yetiştirtirmekten amaç öğretmenlerin tekrar denize kaçmasını önlemekti. Sanırım başiarılı da oldular. Anımsadığım kadarıyla bir matematik öğretmeni olan Çetin Özerk Bey yıllarca bu oklulda navigasyon ve hatta sanırım gemicilik dersleri verdiklten sonra emekli olmuştu. Sanırım şimdi bu yöntem kullanılmıyor. Eğer kıdemli denizcilere sınavlardan sonra deniz doçenti ve profesörü ünvanını ücretleriyle birlklte vermiyorsak, en iyisi bir deniz eğitim fakültesi kurarak fakültelere ve liselere navigasyon ve gemicilik vb. ğretmenleri yetiştirmek gerekmektedir. Ne yazık i biz buralarda çözümler bulmaya çalışırken işleri bu okullardan iyi mezunlar vermek olan yetkililerin kılı bile kıpırdamamaktadır. Onlar işlerini bildikleri gibi yapmaya devam ederken dünya denizciliği hızla ilerlemekte olduğundan ticaret gemilerine yeni nitelikler sahip gemiadamları gerektiğini görmemektedirler. Bu ikilemi çözmek Ulaştırma, Denizcilik ve İletişim Bakanlığının görevi olduğu onlar da bir türlü bir çözüm bulamamakta ve mevcut olduğu söylenen "Eğitimi İzleme Kurulu'na" iş havale edilerek halletmiş gibi rahat davranmaktadırlar. Biz yazmaya onlar da seyretmeye devam edeceklerdir gibi görünmektedir. Her işte olduğu gibi bu işimiz de Allah'a kalmıştır.
www.refikaksdogan.com
akılcı kararlar almadıkça eksikleriniz hep devam edecektir. Meslek öğretmenlerine, okullarda çalışmaları için, denizde çalıştıkları yılları sanki okulda çalışmış gibi karşılığını vermedikçe, örneğin yakınyıl/Baş mühendisine, kaptanına doçent, uzakyola profesör demedikçe ve karşılığında ücretlerini vermedikçe meslek öğretim görevlisi bulmak olanaksızdır. Elbette her yakınyola ve uzakyola adı geçen ünvanları verirken onlardan bazı çalışmalar istenilebileceği gibi başta İngilizce olmak üzere bazı kriterlere uyup uymadığını sınavla belirlemek gerekir. Yani demem o ki sayın Cem Yılamz bunun başka yolu yoktur. Ünvan verilirken, örneğin deniz doçenti demekle okullda çalıştığı süreçte bu ünvanı kullanması ve okuldan ayrılmaması sağlanabilir. Bugün hala bazı okullarda uzakyol Baş mühendisi/kaptanı öğretmenlik yaparım derken ona okula gidip gelme yol parasını bile veremeyen okullar meslek öğretmeni bulamayacağı gerçeğini kabul etmiş demektir.Elbette denizde kazanılan parayı bir meslek öğretmenbine vermek imkansızsa da ünvan karşılığında ücret verilirse sorun çoklukla halledilir. Hele bir de meslek lielerinin sorunları var ki MEB'nın katı kuralları nedeniyle sonsuza kadar böyle devam edecek gibi görünüyor. Ama bu işler ne kadar devam eder bilinmez. Malumdur ki sivil denizcilik okullarını İMO denetlemek yetkisine sahiptir. Filipinlerde bu denetleme sonunda birçok okul kapanmıştır. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com