Çin, gemi inşa sektöründe tarihi bir adım atarak devlete ait iki büyük tersaneyi 16 milyar dolarlık dev bir birleşmeyle tek çatı altında topladı. Bu hamleyle, dünyanın en büyük gemi üreticisi resmen kurulmuş oldu ve Pekin’in küresel denizcilik sanayisindeki liderlik iddiası bir kez daha güçlendi.

Yeni yapının merkezinde Çin Devlet Gemi İnşa Şirketi (CSSC) bulunuyor. CSSC, Çin Gemi İnşa Endüstri Şirketi’ni bünyesine katarak 530’dan fazla gemi ve 54 milyon DWT’lik sipariş portföyüne ulaşacak. Yıllık yaklaşık 18 milyar dolarlık gelir elde edecek olan dev şirket, dünya gemi inşa pazarının yaklaşık %17’sini kontrol edecek.

PEKİN’İN LİDERLİK STRATEJİSİ

Birleşme, Çin’in uzun vadeli “küresel denizcilik liderliği” vizyonunun stratejik bir parçası olarak değerlendiriliyor. CSSC, sadece ticari gemiler değil, aynı zamanda askeri projelerde de güçlü bir üretici. Şirket, Çin’in ilk yerli uçak gemisinin yapımını üstlenmişti. Uzmanlar, askeri-sivil entegrasyon modelinin Çin’i rakiplerinin önüne geçirdiğini vurguluyor.

Bu dev adım, Asya’daki denizcilik dengelerini de değiştiriyor. ABD ve Japonya gibi ülkeler, kendi gemi inşa sanayilerini yeniden canlandırma çabasına hız verdi. Ancak özellikle ABD’de, Başkan Donald Trump’ın yerli sanayiyi canlandırma girişimleri, maliyet baskısı ve küresel rekabet gibi engellerle karşılaşıyor.

RAKİPLERDEN KARŞI HAMLELER

Çin’in yükselişi, Japonya ve Güney Kore için hem meydan okuma hem de fırsat niteliğinde. ABD’nin Çin yapımı gemilere liman tarifeleri getirme olasılığı, bu iki ülkenin pazar payını artırma kapısını aralıyor. Japonya, 2030 yılına kadar küresel gemi inşa pazarındaki payını %9’dan %20’ye çıkarmayı hedefliyor. Bu doğrultuda Tokyo yönetimi, yerli tersanelere 6,7 milyar dolarlık sübvansiyon paketini devreye sokmayı planlıyor.

Buna karşın analistler, Çin’in agresif yatırım politikaları, düşük üretim maliyetleri ve jeopolitik etkilerle desteklenen büyüme stratejisi sayesinde bu liderliği uzun yıllar elinde tutabileceğini öngörüyor.

DENİZ HABER AJANSI