• BIST 11311.31
  • Altın 5897.703
  • Dolar 42.6861
  • Euro 50.1507
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 4 °C
  • Antalya 8 °C
  • Muğla 2 °C
  • Çanakkale 6 °C

Büyük Osmanlı denizcisi: Kılıç Ali Paşa

Büyük Osmanlı denizcisi: Kılıç Ali Paşa
Cezayir’de ticaret gemilerinin korkulu rüyası haline gelmiş bir korsanken Osmanlı’da Kaptan-ı Deryalığa kadar yükselme başarısı gösteren Kılıç Ali Paşa, büyük bir Osmanlı denizcisi olarak tarih sayfalarında yer aldı.

Büyük Osmanlı denizcisi: Kılıç Ali Paşa

Kılıç Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’de hakimiyetini sağlam bir şekilde kurmasında, popüler söylemle bir “Türk Gölü” haline getirmesinde önemli rol oynayan kaptanlardan biri. Sadece Türk tarihinin değil, 16. yüzyıl Avrupa tarihinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Kılıç Ali Paşa’nın namı o dönemde Maşrek’ten Mağrib’e, İberya’dan Yunanistan’a Akdeniz’in dört bir yanına yayılmış.

Kılıç Ali Paşa, Giovanni Dionigi Galeni ismiyle 1500 yılında İtalya’nın güneyinde La Castella adında bir köyde dünyaya geldi. Rivayete göre babası tarafından din eğitimi alması için Napoli’ye gönderilen Giovanni, yolda Barbaros Hayrettin Paşa’nın ünlü korsan kaptanlarından Ali Ahmet Reis tarafından kaçırıldı ve kadırgalarda forsa olarak çalıştırıldı. Bir süre sonra Müslümanlığı seçerek Ali ismini aldı. Bunun ardından kah bir korsanın yanında, kah kendi başına Akdeniz sularında korsanlık yaparak deneyim kazanmaya başladı.

Denizlerin yükselen yıldızı

Yetkin bir denizci olan Ali kısa süre içerisinde rütbesini yükseltip ün kazandı. Genç korsan bir süre sonra Cezayir merkezli çalışan bir korsan gemisinde hisse aldı. Başarıları devam ettikçe serveti de artan Ali kendi gemisini alıp kaptanlığını da yapmaya başladı ve Akdeniz sahillerinin en cesur korsanlarından biri olarak nam saldı. Bu dönemde Arap kökenli olmayan Akdeniz korsanlarına verilen Uluç ismiyle de anılıyordu. Ünü arttıkça Osmanlı kuvvetlerinin de dikkatini çekti. Akdeniz’in en korkulu korsanı olarak anılan ve aynı zamanda bir Osmanlı amirali olan Trablus Beyi Turgut Reis’in hizmetine girdi. Bu onun Osmanlı bayrağı altındaki önlenemez yükselişinin ilk adımıydı. Turgut Reis’le birlikte Mehdiye Kalesi’nin savunmasında yer alan Uluç Ali, Haçlı donanmasıyla Tunus’un Cerbe Adası açıklarında gerçekleşen deniz savaşında Osmanlı’nın Akdeniz’deki hakimiyetini perçinlemesine katkıda bulundu. Bu ve çeşitli muharebelerde gösterdiği başarı nedeniyle 1550’de Sisam Adası malikane olarak kendisine armağan edildi. Sonraki yıl Turgut Reis’le birlikte Trablus’un fethinde savaşan Uluç Ali, Turgut Reis’in 1565’te Malta Kuşatması sırasında ölmesinin ardından, onun yerine Cezayir Beylerbeyi yapıldı. Ancak Uluç Ali Paşa’yı gerçek bir kahramana dönüştüren, onu Kaptan-ı Derya makamına taşıyan asıl gelişme Osmanlı ve Avrupa tarihinin en önemli savaşlarından biri olan İnebahtı Deniz Muharebesi oldu.

Kahraman taktisyen

İnebahtı Deniz Muharebesi, Osmanlı donanmasının uğradığı en büyük mağlubiyetlerden biri olması ve Türklerin Akdeniz’deki hakimiyetini ciddi biçimde sekteye uğratmasının yanında, Uluç Ali Paşa’nın bir kahraman olarak yükselmesine vesile oldu. Zira Osmanlı donanmasına gereken ilgiyi göstermemiş olan Padişah II. Selim, Serdar olarak enderundan yetişmiş Pertev Paşa’yı, Kaptan-ı Derya olarak da eskiden Yeniçeri Ağası olan Müezzinzade Ali Paşa’yı görevlendirdi. Türklerin Akdeniz’deki ilerleyişini durdurmak amacıyla kurulan güçlü Haçlı donanmasının, Yunanistan’ın Patras Körfezi’ndeki İnebahtı (Nafpaktos/Lepanto) Limanı’nda konuşlanan Osmanlı kuvvetlerine saldırmak üzere yola çıktığının duyulması üzerine donanmanın önde gelen isimleri arasında fikir ayrılıkları oluştu.

Uluç Ali Paşa gibi denizlerde yetişmiş, yetkin kaptanlar Osmanlı kuvvetlerinin yeteri kadar kuvvetli ve organize olmadıklarını gerekçe göstererek, geri çekilip takviye beklenmesi gerektiğini, savaşın kaçınılmaz olması durumunda ise Haçlı donanmasıyla açık denizde karşı kaşıya gelinmesi gerektiğine dair tavsiyelerde bulundular. Ancak Kaptan-ı Derya Müezzinzade Ali Paşa Osmanlı donanması kaçtı dedirtmemek ve sahil hattını savunabilmek amacıyla açığa çıkma fikrini kabul etmedi. Böylece iki donanma Patras limanı önlerinde karşı karşıya geldi.

Bu hayati karar ne yazık ki Osmanlı donanmasının 7 Ekim 1571’de Haçlılar tarafından bozguna uğratılmasına neden oldu. Sağ kanatta yer alan İskenderiye Beyi Şolok Mehmet ve merkezde konuşlanan Kaptan-ı Derya’nın filoları daha muharebenin ilk aşamalarında büyük hasar aldılar. Müezzinzade Ali Paşa Haçlı filosunun amiral gemisiyle çarpışırken aldığı bir kurşun darbesiyle yaşama veda etti. Kaptan-ı Derya’nın gemisine Haçlı sancağı çekilmesiyle neredeyse tescillenen bozgunda harekat planına uymaktan vazgeçen Uluç Ali Paşa rotasını güneye, açık denize doğru kırdı. Onun Haçlı filosunu arkadan çevireceğini sanan Cenevizli amiral Andrea Doria filosunu güneye yönlendirerek ana filodan ayrıldı. Taktiği sonuç veren Uluç Ali Paşa süratle geri dönerek Haçlı donanmasının merkez filosuna saldırdı ve adamlarıyla birlikte büyük kahramanlık göstererek Malta Şövalyeleri’nin amiral gemisini ve büyük sancağını ele geçirdi. Yine de bu saldırı Osmanlı donanmasının neredeyse tamamının telef olmasından ötürü sonuca bir etki etmedi. Ancak bozgundan hasar almadan kurtulan 42 kadar gemiyi alıp, Akdeniz’de mevcut bulunan diğer Osmanlı gemileriyle birlikte sağ salim bir şekilde İstanbul’a dönen Uluç Ali Paşa bir kahraman olarak karşılandı.

İtalya ve Sicilya kıyılarına saldırılar gerçekleştiren Kılıç Ali Paşa, Tunus’un İnebahtı galibi Avusturyalı Don Juan’ın kontrolüne geçmesi üzerine rotasını Kuzey Afrika’ya çevirdi. Tunus’u yeniden ele geçirmeyi başaran Kılıç Ali Paşa İnebahtı mağlubiyetinin yararlarını kısmen sarmayı başardı. Takip eden senelerde Fas’ta, İtalya sahillerinde ve Kırım’da çeşitli askeri faaliyetlerde bulunan Kılıç Ali Paşa Osmanlı tahtının yeni sultanı III. Murat’ın İspanyollarla imzaladığı anlaşmanın ardından Akdeniz’de rakipsiz kaldı. 15 yıl Kaptan-ı Derya rütbesini taşıyan paşa 21 Haziran 1587 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

İsmi yapılarda yaşayan bir paşa

Büyük Osmanlı denizcilerinin son örneklerinden olan Kılıç Ali Paşa’nın ismi bugün İstanbul’un Tophane semtinde yaşıyor. Osmanlı’da Kaptan-ı Deryalar deniz kenarına yaptırdıkları camilerle isimlerini yaşatırlardı. Bu geleneği devam ettirmek isteyen Kılıç Ali Paşa padişahtan “sen deryalar serdarısın, var git camini deryaya kur” yanıtını alınca bir ilki gerçekleştirerek Tophane’de denizin doldurulmasıyla elde edilen bir arazinin üzerine cami inşa ettirdi. Paşa’nın büyük usta Mimar Sinan’a yaptırdığı Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi bugün de tüm ihtişamıyla ayakta. Caminin inşaatında Cezayir'de korsanlara esir düşen ünlü İspanyol yazar Cervantes'in de amele olarak çalıştığı rivayet ediliyor. Cami, medrese, hamam ve çeşmeden oluşan külliyede ayrıca Kılıç Ali Paşa’nın defnedildiği bir türbe de bulunuyor.

 

20100803_la_castella_kilic_ali_pasa_crotone_calabria_italy.jpg

www.DenizHaber.Com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
K:M.Alev TUNÇ
06 Kasım 2011 Pazar 11:08
Büyük Osmanlı denizcisi: Kılıç Ali Paşa
herkese hayırlı bayramlar. insan üşenmez gider bir iki fotoğraf da çeker ve habere görsellik katar. hele hele türbenin etrafındaki diğer denizcileri mezarlarını süsleyen sanat şahaseri mezar taşlarını da ekleseniz çok güzel olurdu. çok yakında resterasyonu da bitecek olan bu külliyenin önünden yüzlerce kere geçen denizcilerimizin hiç yoksa durup duvarından bakmalarını dilerim. sevgi ve sygılarımla.
78.171.14.173
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim