Burdur Gölü'nde tehlike sinyalleri

19.10.2005 00:51

Doğa Derneği üyesi Ufuk Gökduman, gerek sahip olduğu yaban hayatı açısından gerekse ekosistemdeki yeri açısından, Burdur Gölü'nün yeterince korunamadığını söyledi.

Doğa Derneği Burdur Temsilcisi Ufuk Gökduman, gerek sahip olduğu yaban hayatı açısından gerekse ekosistemdeki yeri açısından önem taşıyan Burdur Gölü'nün yeterence korunamadığını söyledi. Gökduman, 'Burdur Gölü, 27 bin hektar büyüklüğünde yaklaşık 80 metre derinliğinde, kalsiyum sülfat ve klorür yüzdesi oldukça yüksek bir sulak alandır. Kış aylarında göl buz tutmamakta ve artı 7 derecenin altına düşmemektedir. Bu özelliğinden dolayı çok sayıda su kuşu kışın Burdur Gölü'nü tercih etmektedir. Kış aylarında yaklaşık 300 bin su kuşu Burdur Gölü'nde kışlamaktadır. Uluslararası öneme sahip Burdur Gölü RAMSAR Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır. Ulusal düzeyde de Av ve Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Doğal SİT alanı statülerine sahiptir' diye konuştu.

TIKLAR BÜYÜK TEHLİKE

'Gerek sahip olduğu yaban hayatı açısından gerekse ekosistemdeki yeri açısından böylesine önem taşıyan Burdur Gölü ne yazık ki yeterince korunamıyor ve sürdürülebilirliği her geçen gün tehlikeye giriyor' diyen Gökduman, '1947 yılında şeker fabrikasının atıklarıyla kirlenme serüveni başlayan Burdur Gölü 1970'li yıllarda Keçiborlu Kükürt Fabrikası'nın atıklarıyla da kirlenmeye başladı. Takip eden yıllarda yeni kirletici unsurlar devreye girdi. Bunlardan en önemlisi Isparta Organize Sanayi Bölgesi'dir. Çünkü bölgedeki fabrikaların büyük bölümü kirletici vasfı oldukça yüksek tekstil fabrikalarından oluşmaktadır ve 1997 yılından bu tarafa atıklarını Burdur Gölü'ne bırakmaktadır. Bunun yanında Burdur kenti kanalizasyon atıkları da göle ulaşmaktadır. 2000 yılında temeli atılan Burdur kanalizasyon arıtma tesisi inşaatının 2006 yılında faaliyete geçecek olması önemli bir kirletici unsuru ortadan kaldıracaktır' dedi.

Ufuk Gökduman, sözlerini şöyle sürdürdü:'DPT'den bir türlü geçemeyen ve bütçesi oluşturulamayan Yönetim Planı Projesi ilgi beklemektedir. Burdur Gölü'nün ömrü tahmin edilenden daha az kaldı. Raporlar da bunu gösteriyor. Kuş türlerinde ve sayılarında değişmeler başladı. Göldeki besin zincirine bağlı olarak bazı türlerde artış olurken bazılarında azalma başladı. Örneğin kirli suları tercih eden martılar ve tuzlu suları tercih eden flamingoların sayılarında belirgin bir artış mevcuttur. Elimizi çabuk tutmazsak geleceğe bırakacak temiz bir gölümüz olmayacak. O zaman resimlerde ve anılarda yaşatacağız güzelim Burdur Gölü'nü.'

Kaynak:Mesut MADAN / BURDURDenizHaber.Com

SON EKLENEN GALERİLER

Diğer Haberler