Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın geçtiğimiz Eylül ayı sonunda yaptığı geniş kapsamlı kaçakçılık operasyonunun detayları ortaya çıktı. 15 ilde eşzamalı yürütülen ve 48 kişinin gözaltına alındığı, 33 kişinin tutuklandığı operasyonun kaçak sigara yanı sıra kaçak içkiye yönelik olduğu da anlaşıldı.
Şirket sahipleri operasyon kapsamında
Söz konusu operasyon, ihraç edilmiş gösterilen, ancak daha sonra çeşitli ülkeler üzerinde Türkiye’ye getirilen milyonlarca paket sigaranın yanı sıra kaçak içkiye yönelik yapıldı. Tutuklanan 33 kişi arasında önemli şirket sahipleri, askeri personel ve balıkçılıkla uğraşan kişiler yer alıyor. Söz konusu 33 isimden 7’si örgüt kurmakla suçlanıyor. Operasyon kapsamında bir süre tutuklu kalan European Tobacco Genel Müdürü Mehmet Hulusi Kaymaz, “Dayı” lakaplı emekli astsubay Yakup Işık, Baykal Su sahibi Kerim Gün, Kunter Dış Ticaret’in sahibi Murat Kunter, Mutko Pazarlama’nın sahibi Ahmet Koç, Anadolu Rakı’nın sahibi Ahmet Çiğdem, sigara ticareti yaptıklarını söyleyen Mehmet Teyfur , Mehmet Karabuğa ve hamallık yaptığını söyleyen Abdullah Salman ve 4 Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli bulunuyor.
Balıkçı tekneleri ile sigara taşındı
Sigara ve içki kaçakçılığının nasıl yapıldığı, hangi ülkelerin geçiş amaçlı kullanıldığı, Türkiye’ye nasıl giriş yapıldığı ise bazı sanıkların ifadesi sonrası ortaya çıktı. Ankara 14. Sulh Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadesinde denizcilik şirketi sahibi oluğunu kuru yük gemisi bulunan Yakup Işık “Ben balıkçı tekneleri ile ülkemize gelen sigaralara ilişkin suçlanıyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul ediyorum. Sigara ve içkiye ihtiyaç olduğu zaman yurtdışına gidip Gürcistan’a bağlı Abhazya bölgesinden söz konusu kaçak sigaraları balıkçı tekneleri ile Karadeniz’e getiriyorum. Ben bu işi üç defa yaptım, ancak ülke içinde satamadan yakalandım” dedi. Yine Yakup Işık’a ait balıkçı teknesinde kaptan olduğunu belirten Lokmen Türkmen ve balıkçı teknelerinde çalışan Muhammet Mor da Abhazya’dan balık yerine kaçak sigara getirildiğini ifade etti. Her iki isim de Abhazya’ya gidene kadar sigaralardan haberdar olmadıklarını öne sürerken Muhammet Mor “Lokman Türkmen, Rusya tarafına ‘kalkan avına gideceğiz’ dedi. Abhazya’ya Göktepe isimli balıkçı teknesi ile gittik. Karton kutu içerisinde balıkçı teknesine sigaralar yüklendi. Alaplı’da (Zonguldak) sigaralar boşaltılırken polis baskın yaptı” dedi.
İki ana rota kullanıldı
Emniyetin belirlemelerine göre kaçak sigarada iki rota ortaya çıkıyor. Birincisi Mersin’den Romanya’ya sevk edilen sigaralar, Romanya’dan Abhazya’ya oradan da Karadeniz’e illerine sevk edildi. İkinci rota ise Irak’a ihraç edilmiş gösterilen ürünler, Irak’dan İran’a oradan da Türkiye’ye sevkedildi. Emniyet söz konusu işlemlerin organize bir biçimde yürütüldüğünü, sanıklar arasındaki telefon kayıtlarına, teknik takibe ve para aktarımlarına dayanarak ortaya koyuyor. Ancak sanıkların büyük bir bölümü ise bu suçlamayı kesin bir dille reddediyor, kaçakçılık suçu işlemediklerini söylüyor.
‘Soruşturmadan haberim yok’ iddisı
European Tobacco Genel Müdürü Mehmet Hulusi Kaymaz, Emniyet’te verdiği 13 sayfalık ifadede kaçakçılık suçlamalarını “Çirkin bir iftira” olarak niteliyor. Gümrük Müfettişleri’nin European Tobacco ve Telçeker isimli şirketi eş zamanlı incelemeye aldığını, bu süreçte her iki şirket yöneticilerinin birbirleri ile şüphe uyandıracak türden görüşmeler yaptığı anlatılan Kaymaz söz konusu soruşturmadan haberi olmadığını söyledi. Sorguda 2011’in ilk 7 ayında 35 milyon paket sigaranın yakalandığı söz konusu sigaraların yüzde 25’inin European’a ait olduğunu soran polise Kaymaz’ın yanıtı yasal fiyatın kaçağı arttırdığı şeklinde oluyor.
Hamalın bir garip ticareti
Mahkemedeki en dikkat çekici ifade ise hamallık yaptığını söyleyen 32 yaşındaki Abdullah Salman’a ait. Salman ifadesinde İstanbul Tahtakele’de hamallık yaptığını ve aylık kazancının bin TL seviyesinde olduğunu söyledi. Salman mahkeme heyetinin sorusu üzerine Mehmet Karaboğa’yı ticari ilişkisi nedeni ile tanıdığını söyledi. Salman “Mehmet Karaboğa’yı tanıyorum. Onu da, kendisinden 350 tane büyükbaş hayvan almıştım o nedenle tanıyorum” dedi. Salman’ın ifadesine göre 350 büyük baş hayvan ortalama 3 bin TL’den 1 milyon TL’yi aşkın bir değer ediyor. Söz konusu 350 hayvanın parasının hamallık kazancı ile ödenip ödenmediği sorusu ise akılarda kaldı. Sigara ve içki operasyonu kapsamında tutuklu bulunan 31 kişi işe ilgili savcılık soruşturması ise sürüyor.
