Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle son dönemde Karadeniz’de peşi sıra gemilerin vurulması, gemilerin bazılarının Türk gemileri olması; bir taraftan ‘Karadeniz’de neler oluyor?’ sorusunu gündeme getirirken, diğer taraftan da gözler sigortaya çevrildi.
Deniz sigortacıları ise yaşananlardan tedirgin. Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, Karadeniz’de yaşananların deniz sigortacılığı açısından sürdürülebilir bir durum olmadığını belirterek, “Sürekli gemiler ya batıyor ya da büyük hasar alıyor. Risk çok büyüdü ve sigortacılar açısından taşınabilir ölçülerin dışına çıkmaya başladı” dedi.
Teker, Karadeniz’de önce LPG taşıyan Türk bayraklı geminin Rus limanında vurulduğunu, ardından iki geminin karasularımızın çok sınırında vurulduğunu kaydederek, “Türk karasularında olması ülke ve karasularımızın güvenliği anlamında çok hassas sonuçlar doğurabilir” dedi.
KARASULARIMIZ HARP BÖLGESİ DEĞİL
Dünya deniz sigortacıları için en büyük tehlikenin jeopolitik belirsizlik olduğunu, son dönemde insansız deniz araçları ve dronların ticari filolara saldırmaya başladığını vurgulayan Teker, hiçbir geminin sigorta olmadan limanlardan hareket edemeyeceğini ifade ederek, “Armatörler harp sigortaları yaptırır. Sigortanın sefer sahaları Londra’daki Harp Komitesi tarafından belirlenir. Eğer armatör politik olarak riskli olan yere gemisini gönderiyorsa harp teminatı alır. Böylece başıboş mayınların veya dronların, füzelerin vereceği zarara karşı gemi, sefer müddetince teminat altına alınır. Türkiye’nin de komşusu bulunduğu Karadeniz’de, bizim karasularımızla tanımlanan bölge harp grev bölgesi değil” dedi.
MAĞDURİYETİN BOYUTLARI BÜYÜK OLUR
Teker, Karadeniz’de, asıl sorunun, Rusya’ya uygulanan ambargodan kaynaklandığına değinerek, şu açıklamaları yaptı:
“Bulunduğumuz bölgede, Rusya ve Beyaz Rusya’nın da içerisinde bulunduğu bir ambargo süreci var. Karadeniz’in içerisinde G7 ülkelerinin Rusya’ya karşı uygulamış olduğu petrol ihracı sebebiyle ambargo var. Gemi, ambargolu yük taşıyorsa sigorta teminatını sakatlamış oluyor. Bu gemilerin sigortası olmazsa boğazlardan geçişine ve Türk karasularına girmesine izin verilmez. Sigortacı, geminin, ambargolu yük taşıyor olduğuna kanaat getirirse teminat sağlamaktan imtina eder ki, ediyorlar da. Sigortasız gemilerin neden olacağı büyük bir çevre felaketinde Türk kıyıları etkilenirse çok büyük sıkıntılar çıkar. Gemi sahipleri, kıyı devletleri, otoriteler bu konularda süreçleri takip ediyor olmalı. Olası bir durumda oluşabilecek mağduriyetlerin boyutları çok yüksek olabilir.”
DENİZ HABER AJANSI

































