• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 15 °C
  • Antalya 17 °C
  • Muğla 10 °C
  • Çanakkale 12 °C

Kardak Krizinde Basın Suçlanıyor

Kardak Krizinde Basın Suçlanıyor
Bodrum’un Gümüşlük beldesi halkı Kardak konusunda gerginliği basının tırmandırdığını düşünüyor. Bu yüzden beldede gazeteci görmek istemiyorlar.
 ‘Gerginlikte basının rolü büyük’

Bodrum’un Gümüşlük beldesi halkı gerginliği basının tırmandırdığını düşünüyor. Bu yüzden beldede gazeteci görmek istemiyorlar. Selam verip oturduğumuzda önce çay ikram edip sonra uyarma ihtiyacı hisseden bir vatandaşın söyledikleri öfkenin boyutunu ortaya koyuyor: “Bak kardeşim; çayımızı içip sohbet edelim. Fakat sakın ola kahvehanenin içine girip, ‘Ben gazeteciyim, Kardak konusunda haber yapacağım.’ deme. Bu insanlar gazetecilerden çok çekti. Kalbini kırabilirler.” Görüşmek istediğimiz 21 kişiden 20’sinin verdiği cevap aynı: “Bize gazeteciyim diyerek Kardak’ı sorma. Bıktık artık. İsmimizi de sorma, fotoğrafımızı da çekme. Gazeteci, ya da televizyoncuların, olmayan şeyi olmuş gibi göstermesinden çok başımız ağrıdı. Artık burada gazeteci görmek istemiyoruz.” Gümüşlük halkının gazetecilere kızmasının sebebi, sadece Kardak konusundaki beyanlarının çarpıtılması değil. Bu konuda ilginç anıları var: “Yunanlılar Kardak’taki deniz fenerini tamir ettiler. Birkaç gün sonra basında bir haber: “Yunanlılar Kardak kayalıklarına ev yaptı; bir Yunan, İngiliz kızla evlenecek ve nikahı burada kıyılacak.” Balıkçıların ve Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Hüseyin Özyanık’ın canını sıkan ve hatırladıkça öfkelenmelerine sebep olan bir olay daha var: “Geçtiğimiz yaz aylarında limana bir deniz kaplumbağası geldi. Yaklaşıp baktık, bir gözü yaralı. 40 kilo falandı. Arkadaşlarla kaplumbağayı denizden çıkardık, yaralıydı, tedavi edilmesi için kamyonetle Su Ürünleri Merkezi’ne götürdük. Bunu duyan bir gazeteci yolda bize yetişti. Nasıl olduğunu falan sordu, anlattık. Fotoğraflarını çekip, notlarını aldı ve gitti. Ertesi gün gazetede çıkan haber şu şekildeydi: ‘Cani balıkçılar kaplumbağayı vurdu!’ Çıldırdık. Bu nasıl insanlık, bu nasıl gazetecilik? Bütün bu olanlardan sonra ve daha verecek onlarca örnek varken nasıl konuşalım gazetecilerle?” Gümüşlük halkının gazeteciler hakkında anlatacakları bitmiyor. Ama hepsi gazetecilerin aleyhine. Kriz başladığı günlerde belde gazeteci akınına uğramış. O zamanlar balıkçı motorlarıyla adaya yaklaşıp fotoğraf çekiyorlarmış. Tabii ücret karşılığında. 9 yıl önce adaya gidiş gelişin parasını halen ödememiş olan gazeteciler var. Zaten o gazeteci bir daha beldeye gelmemiş. ‘Düne kadar Kardak kayalıklarında Yunanlılarla birlikte çay içerdik’

1996’da Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak, Ege sularını yeniden ısıtırken, vatandaşlar sorunu çözmek için kolları sıvadı. Turgutreis Belediye Başkanı’nın ‘kafe’ teklifine Gümüşlük halkı da destek verdi. Türkiye ile Yunanistan’ın, Kardak krizi yüzünden sık sık karşı karşıya gelmesi en çok Ege kıyıları ile Yunan Adaları’nda yaşayanları rahatsız ediyor. Savaş naralarının atıldığı 1996’nın gergin günlerinde bile birbirlerine gidip gelmekten çekinmeyen bölge halkı, krizin kasten çıkarıldığını düşünüyor. Kardak’a en yakın yerleşim bölgelerinden Bodrum’a bağlı Turgutreis Belde Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, Yunanistan’ın Kos Adası’ndaki İraklidon şehrinin Belediye Başkanı Varkas Thgoposis’e, Kardak’ta ortak kafeterya açma teklifi götürürken, öneri Thgoposis tarafından olumlu karşılandı. Kardak ile karşı karşıya olan Gümüşlük’ün Belediye Başkanı Mehmet Ülküm de kendi balıkçıları ile Yunan balıkçılarının düne kadar çay içtikleri yerin şimdi sürekli gerginlikle gündeme gelmesinden rahatsız olduklarını söyledi. Ülküm, “Komşularımızla bir problemimiz yok. Biz dünü özlüyoruz. Bizim balıkçılarla komşu balıkçılar dün balık avlarken birbirlerinden sigara alıp verirlerdi. Bu iş sürekli kaşınırsa biz zarar görürüz.” dedi. Kardak kayalıklarının kime ait olduğu 25 Aralık 1995’te Figen Akad isimli geminin karaya oturmasıyla gündeme geldi. Sonraki yıllarda da devam eden gerginlik, 1996’daki bayrak krizi ile iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. Türkiye’nin adaya en yakın yerleşim bölgesi olan Bodrum’a bağlı Gümüşlük beldesi sakinleri gerginliğin turizm sezonu öncesi tekrar gündeme getirilmesini manidar buluyor. Her iki ülke deniz güçlerine ait hücumbotların karşı karşıya geldikleri günlerde bile Yunanistan’ın Kos Adası’ndan Bodrum’a, Bodrum’dan da Kos’a günübirlik seferlerin yapıldığına dikkat çeken Turgutreis Belde Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, halklar arasında bir problemin bulunmadığına dikkat çekiyor. Kardak’ta son gerginliğin yaşandığı günlerde Yunanistan’ın Kos Adası’ndaki İraklidon ile kardeş şehir görüşmelerinde bulunduklarını anlatan Yazgan, 14 Nisan 2005’te Turgutreis’e gelen İraklidon Belediye Başkanı Thgoposis’e Kardak’ta kafeterya açma teklifinde bulunduğunu ve olumlu tepki aldığını kaydetti. Önerisini Zaman’a anlatan Yazgan misafirine sunduğu teklifi şöyle anlattı: “Kardak’ta ikide bir problem çıkıyor. Bunu çözmek için kayalıklarda ortak bir kafeterya açmayı teklif ettim. Masaları bizden, sandalyeler sizden olsun. Bina yapma ısrarımız yok. İzin versinler, çadır kuralım veya kamelya yapalım. Bölgeden geçen gemiler de yanaşıp çay içsin, dinlensin.” dedi. Yazgan, konuyu Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarıyla Genelkurmay’a da bildireceğini kaydetti. Kardak ile karşı karşıya olan Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gümüşlük halkı da kendi balıkçıları ile komşu ülkenin balıkçılarının düne kadar kayıklarını borda bordaya verip çay içtikleri yerin şimdi sürekli gerginlikle gündeme gelmesinden rahatsız. Eski günleri özlediklerini anlatan Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Ülküm, gerginlikten her iki ülkeden bölgede yaşayanların zarar gördüğünü kaydetti. Kabuk bağlayan yarayı kaşımanın kimseye yararı olmayacağına dikkat çeken Ülküm, “Komşularımızla bir problemimiz yok. Biz dünü özlüyoruz. Bizim balıkçılarla komşu balıkçılar dün o bölgede balık avlarken birbirlerinden sigara alıp verirlerdi. Domates salatası yapıp demledikleri çaylarını kayalıkların üzerinde birlikte içerlerdi. Bu iş sürekli kaşınırsa biz zarar görürüz.” dedi. Gümüşlük Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Özyanık ise 1996’ya kadar Yunanlı balıkçılarla kardeş gibi yaşadıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Orta yerde buluştuğumuzda onlar bize kahve, biz de onlara mandalina ikram ederdik. Birçok Yunan balıkçıyla arkadaş olmuştuk. 96’dan sonra ise, bırakın yardımlaşmayı, selamlaşacak kadar bile yaklaşamıyoruz.”

 
(Haber: ZAMAN Gazetesi/Ali Rıza Karasu - Adem Ülker)
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim