Akdeniz Koruma Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre, kırsal alanın önemli faaliyetlerinden biri de balıkçılık. Kadınların balıkçılık faaliyetlerine katılımının çok eskilere dayanmasına rağmen bu durum resmi kayıtlara yansımıyor. Fiilen avcılık yapan kadın balıkçıların varlığı ya bilinmiyor yada göz ardı ediliyor. Kadınlar bir yandan sektöre ciddi düzeyde katkı sağlarken diğer yandan da önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
Cinsiyet eşitsizliği
Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2012'de hazırlanan Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı'nda da ortaya konulduğu gibi, kadınların yoksullaşmasındaki en önemli faktörlerden biri toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler. Özellikle kırsal kesimde aile reisliği, toprak sahipliği, mülk yönetme, iş kurma ve yürütme, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklere neden oluyor. Balıkçı kadınların tekne sahibi olmaması ve çalıştıkları teknelerin eşlerine ait olması, onların balıkçılık kooperatiflerine katılımına ve ortak olmasına engel oluyor. Araştırmaya göre, benzer sebepler, kadınların denizdeki emeklerinin fark edilmemesine, yok sayılmasına, kayıt altına alınamamasına, örgütlenememelerine, örgütlerde temsil edilememelerine yol açıyor.
'Kadın varlığı güçlenmeli'
Kadın balıkçıların kamuoyu ve kamu kurumları nezdinde görünürlüğünün artması için 2007 yılında yüksek lisans teziyle çalışmalara başlayan projenin yürütücüsü Dr. Huriye Göncüoğlu, "Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoksullukla mücadelede en etkin araç küçük ölçekli aile üreticilerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi. Bu açıdan tarım sektörünün altında ele alınan ve emeği görünür olmayan kadın balıkçılara yönelik politika ve kapasitenin geliştirilmesi, hem kıyı balıkçılığının sürdürülebilirliği açısından hem de kırsalda kadının varlığının güçlendirilmesi açısından önemli" dedi.
Deniz Haber Ajansı

































