Ermeni Diasporasının soykırım ve tecrit olarak nitelediği, 1915 olaylarını gündeme taşıyan, kendilerine aydın diyen ve niteliği kendinden maruf bir grup, Ermenilerden özür dileme kampanyası başlattı.
Kampanyayı başlatan kendilerini sözde aydın olarak niteleyen ve kampanyanın sözcülüğünü yapan Ahmet İnsel, Baskın Oran, Cengiz Aktar ve Ali Bayramoğlu'nun imza attığı metinde, “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı ‘büyük felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” deniliyor.
Sözde aydınların başlattığı İmza kampanyası internet üzerinden bir yıl boyunca devam etmesi planlanıyor.
İNSEL: BİREYSEL İNSANİ VİCDAN GİRİŞİMİ
Kampanyanın öncülerinden, Ahmet İnsel NTV'ye yaptığı değerlendirmede, özür dilemek bir yana on yıllarca böyle bir sorunun varlığından bile bahsedilmediğini belirterek, 'bir insani rahatsızlığı dile getirmek" istediklerini vurguladı. İnsel şunları kaydetti:
"Bireysel olarak böylme bir kampanyaya hakkımız var. Yaşanan olaylar nedeniyle kendileri dahil olmasalar bile bu tarihi paylaştıkları için en azından vicdanı olarak bir sorumluluk duyduğu için özür dilemek bireysel bir girişimdir. Türkiye Cumhuriyeti yurtaşlığının devlet politikasını ve söylemini desteklemek ve uygulamak yükümlülüğü yoktur. Bu kampanya bireysel insani vicdan noktasından hareket eder."
LOLOĞLU: YANLIŞ VE TALİHSİZ
Aynı yayına katılan Emekli Büyükelçi Faruk Loloğlu ise kampanyaya karşı çıktı. Loloğlu şunları kaydetti:
"Bu kampanyayı esas olarak yanlış, zamanlama bakımından da talihsiz buluyorum. Böyle bir kampanyanın Türkiye ve Ermeni tarafına faydadan çok zarar getireceğini düşünüyorum. Söz konusu aydınlar geçmişteki olayları istedikleri gibi yorumlama hakkına sahiptir, ama bu yargıya nasıl ve hangi kanıtlarla vardıklarını kamuoyuna açıklamak zorundadırlar. Bir özür dilenecekse bunun karşılıklı olması lazım. İki tarafta da karşılıklı acı yaşanmıştır."
Diğer taraftan, TVNET Televizyonuna telefonla bağlanan Baskın Oran ise "1915 olayları Osmanlının kendi tebasına yaptığı bir zulümdür" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar, kampanyanın şahsi bir nitelik taşıdığını ve kimseyi bağlayan bir girişim olmadığını vurguladı. Aktar şöyle dedi: “İşte özür diliyorum. Tüm bunların konuşulmamış olmasından dolayı özür diliyorum. Tüm bunların yeterince paylaşılmamış olmasından özür diliyorum. Bu meselenin üzerinin bir şekilde kapatılmış olmasından özür diliyorum ama bu şahsi bir özür tabii ki... Kimseyi bağlayan bir girişim değil...”
DenizHaber'in Notu: Türk Milletine hakaret etmeyi erdemlik ve demokratlık sayan bu isimleri, Türk Milletinin bir aydını olarak nitelemek, Türk Milletine hakarettir. Deniz Haber Ajansı olarak, diasporanın, Türkiye'deki işbirlikçiliğine soyunan bu ihanet çetesini kınıyoruz.
































