Denizlerde avlanma yasağı 1 Eylül'de sona eriyor. Palamutla başlayan balık akınının, hamsi, istavrit ve çinakopla devam edeceğini söyleyen balıkçılar iddialı; "Hakkari'den Edirne'ye herkese balık yedireceğiz".
Karadeniz'de, Ege'de, Marmara'da tüm ağlar onarıldı; tekneler boyandı; kısacası binlerce aile "ekmek tekneleri"yle denize açılmaya hazır... Çünkü, "Denizlerin bereketi artsın, balıklar büyüsün ve çoğalsın" diye 1 Mayıs'ta başlayan avlanma yasağı, 1 Eylül Perşembe günü sona eriyor. Orhan Veli'nin "Hürriyete Doğru" şiirinde "Gün doğmadan,/Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola. / Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında, / İçinde bir iş görmenin saadeti, / Gideceksin; / Gideceksin ırıpların çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; / Sevineceksin. / Ağları silkeledikçe / Deniz gelecek eline pul pul" diye anlattığı bir yolculuk tekrarlanacak her gün. Balıkçılar, hem hürriyetlerine hem de kazanç kapılarına doğru yol alacak günün ilk saatlerinde. Peki onların bu bereketli yolculuğu, şehirlerde yaşayanlara nasıl yansıyacak? Bu yıl hangi balıkları bol bol ve ucuza yiyeceğiz? Hangi ayda, ne akını olacak? Nerelerden balık tutacağız? AB Uyum Yasaları'nın balıklarımızla bir ilgisi var mı? Soruları art arda sıralamak mümkün. Biz ilkinden itibaren hepsini cevaplamaya başlayalım.
KİMİ DERTLİ
Giresun Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Muzaffer Kalafat, yeni av sezonunun bol ve bereketli geçeceğini söylüyor, erken başlayan palamut akınını da buna kanıt gösteriyor. Yine de hoşnut olmadığı bir konu var. Palamut çok bol ama gelip geçici bir balık. Biz isterdik izin verilsin, 20 Ağustos'tan itibaren orta büyüklükte tekneleri olan balıkçılarımız çıkıp palamut avlasın, ay başında büyükler denize çıkıncaya kadar biraz para kazansınlar. Çünkü 1 Eylül'de yasak sona erince, büyük balıkçılar çıkacak her şeyi süpürecek" diyor ve bir öneride bulunuyor: "Gelecek sezon av yasağında ufak balıkçılara kısıtlama yapmasınlar." Söze palamutla başlayan Kalafat, yine onunla devam ediyor: "Bu yıl bol bol palamut yiyeceğiz. Fiyatları da ucuz
![](http://arsiv.sabah.com.tr/2005/08/27/cpsabah/im/825A64BBD68436408548BB95b.jpg)
BALIK AVLAMAKLA BİTMEZ
Bir ay sonra ise ağları dolduran hamsi ve çinakop olacakmış, özellikle de Boğaz'da. Bu bereket, balıkta ucuzluk ve sofralara lezzet olarak yansıyacak. Menekşe, palamudun tanesinin 5 YTL'den başlayarak, 3 YTL'ye kadar ineceğini düşünüyor. Diğer balıklara gelince, Menekşe'ye göre istavrit ve hamsinin kilosu 3-5 YTL'den, çinakopun kilosu da 4-10 YTL'den tüketiciye ulaşacak. "Bu sezon yaşanan bereketi neye borçluyuz?" diye merak mı ettiniz? Denizlerin temizliğine elbette. "İndirimli yakıt alıyoruz, halka da indirimli balık yedireceğiz" diyen Menekşe, şöyle devam ediyor: "Bu yıl mahsul bol, tüm sektör olarak hazırlığımızı iyi yaptık. Ama en önemlisi denizlerin korunması. Denizler iyi korundu.
![](http://arsiv.sabah.com.tr/2005/08/27/cpsabah/im/2BDFE347E2CAC0489662FD1Eb.jpg)
OLTANIZI KAPIN
Söz sıkıntılardan açılınca, Menekşe konuyu AB uyum yasalarına getiriyor. "Ne ilgisi var?" demeyin. Açıkta yiyecek satışının engellenmesine yönelik hükümlerin balığın tüketiciye doğrudan ulaşmasında büyük soruna neden olacağını belirten Menekşe, "Balık en çok semt pazarlarında satılır. Burada ucuz olur, vatandaş da istediği kadar alır. Ancak bu satışın engellenmesi yönündeki hükümler bizi zora sokuyor. Bu konuyla ilgili olarak da görüşmelerimiz sürüyor" diyor. Her ne kadar palamut kıyılara uğramadan, biraz açıktan yol alsa da, kısa bir süre sonra yaşanacak hamsi ve istavrit akını, oltasını kapıp soluğu deniz kıyısında alanları sevindirecek. İstanbul'da, İzmir'de, Sinop'ta ya da Mersin'de, dertlerini ve tasalarını, denize salladıkları oltalara iğneleyenler artacak. Hem rahatlayacaklar, hem de denizin bereketini taşıyacaklar evlerine... Kaynak: SABAH Gazetesi; Halime S. Kahveci http://www.sabah.com.tr