• BIST 9668.36
  • Altın 3996.585
  • Dolar 38.8091
  • Euro 43.2885
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 22 °C
  • Antalya 21 °C
  • Muğla 20 °C
  • Çanakkale 18 °C

Dalgıç olmak isterken vurgun yemeyin

Dalgıç olmak isterken vurgun yemeyin
Son iki haftada üç dalgıcın vurgun yiyerek hayatını kaybetmesi, dalma meraklılarını telaşlandırdı.

Son iki haftada üç dalgıcın vurgun yiyerek hayatını kaybetmesi, dalma meraklılarını telaşlandırdı. Halk arasında 'vurgun yeme' olarak bilinen tehlikeye dikkat çeken dalgıç eğitmeni Erkan Göral, hangi seviyede olursa olsun tüm dalgıçların limitlerini zorlamaması gerektiğini söyledi.

12 yıldır dalış eğitmenliği yapan Göral, sportif dalış limitlerinin maksimum 30 metre derinlik olarak uygulandığını vurguladı. Kafa suya sokulduktan sonra geçen sürenin maksimum 17 dakika olabileceğini aktaran Erkan Göral, bu sürenin aşılması halinde vücuttaki azot miktarının yükseldiğini belirtti. Göral, şöyle devam etti:

"Örneğin şişe kolanın içinde çözünmüş bir miktar gaz vardır. Şişeyi açmadan salladığımızda şişenin içindeki basıncı yükseltiriz ve bir miktar daha gazın cola içinde çözünmesini sağlarız. Eğer şişeyi bekletmeden açarsak, basınç bir anda hava basıncına kadar düşeceğinden çözünmüş olan gaz, sıvı içinde çözünmüş olarak barınamaz ve kabarcıklar halinde şişenin dışına fışkırır. Vücudumuzda da benzer bir olay gerçekleşir. Solunan hava, kana ve dokulara geçip vücut sıvıları içinde çözünür.

Basınç arttıkça kan ve dokulardaki çözünmüş gaz oranı artar. Eğer basınçta ani düşüşler olursa, cola örneğinde olduğu gibi gaz, kabarcıklar oluşturarak sıvıyı terk eder ve buda ciddi dolaşım bozukluklarına yol açar. Dalış literatüründe bunun adı 'dekompresyon'dur. Halk arasında 'vurgun yemek' diye bilinen dalış hastalığı gazların bu özelliğinin sonucudur. Bu tür aksilikleri engelleyebilmek için, kan ve dokulardaki çözünmüş gaz yavaş ve tehlikesiz olarak dışarı atılmalıdır. Bu da dalış tablosunda belirtilen derinliklerde, belli süreler beklenerek yapılır. Dalgıçlar, yavaşça yukarıya çıkarak solunum sistemini sağlayıp azot gazının akciğer yoluyla dışarı atılmasını sağlamalı."

Yaşanan üzücü olayların, kuralları zorlamakla ortaya çıkabileceğine anlatan Göral, sportif dalış tablosundaki limitlerin asla zorlanmaması gerektiğini vurguladı. Bazı dalgıçların, tüplerindeki hava bittiği zaman panikleyerek hızla yukarıya çıkmayı düşündüğünü vurgulayan Göral'a göre bu çok tehlikeli bir davranış. Hızlı çıkışın vurgun olayını tetiklediğini söyleyen Göral, bu çıkışın nefes tutularak yapılması halinde ise durumun çok daha kötüye gittiğini kaydetti. Nefes tutarak hızla yukarıya çıkmanın, akciğerde büyük hasara yol açan ve havanın damar yolunda dolaşması manasına gelen 'hava embolisi'ne neden olabileceğini kaydeden Göral, "Emboli, vurgun yemekten çok daha tehlikeli ve ölümle sonuçlanma riski çok yüksek bir durum. Eğitmenler olarak, dalıcılarımıza, dalışın altın kurallarından olan asla ve asla nefes tutma kuralını öğretiriz." dedi.

Göral, dalış disiplininde çeşitli 'yıldız' seviyeler bulunduğunu, dalma derinliğinin tek yıldız dalıcılar için en fazla 18 metre, daha üst seviyedeki dalıcılar için ise 30 metre olduğunu kaydetti. 9 Haziran 2008'de, Ayvalık'ta dalış yapan 32 yaşındaki Tufan Yabancı ve dalış eğitmeni 32 yaşındaki Yunus Alpaslan Çınar, 30 metre derinlikten yüzeye çıkarken vurgun yiyerek hayatlarını kaybetti. İzmir'in Aliağa ilçesi gemi söküm bölgesinde profesyonel dalgıç olarak çalışan Eyüp Tuncay Kırant (44) da geminin zincirine şamandıra bağlamak için denize daldığı sırada boğuldu. Kırant'ın da 'vurgun' yediği ve bu nedenle hayatını kaybettiği ileri sürüldü.

www.DenizHaber.Com.tr

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim