• BIST 9873.15
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 22 °C
  • Antalya 28 °C
  • Muğla 20 °C
  • Çanakkale 20 °C

Yorumlar

"Dünya tarihini değiştiren gemi: Goeben" haberine ait tüm yorumlar


T.C .Müh.Kaptan Refik Akdoğan
14 Temmuz 2013 Pazar 12:34
Yavuz ve Ben-my-Chree
Sayın Ülker, bilgiyi Captain Doust'un yazdığı "Salvage Adventure in Turkey" kitabında okumuştum. Kitap halen Defav Vakfı'na bağışladığım kütüphanemde olduğundan şimdi ona bakıp size cevap veremiyorum. Vakıf Kadıköy sahilde,İffet Gülhan İş merkezi, no.9, 3.katta. Tel 0216 348 81 44. Ben olmasam da(bu havalarda gidemiyorum) yetkili arlkadaşla görüşüp kitaba bakabilrsiniz. Kitapta o geminin çok güzel de bir resmi var.Saygılar.Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
24.133.110.255
U Ulker
12 Temmuz 2013 Cuma 03:04
Yavuz vs HMS Ben-my-Chree
@T.C.Müh. Kaptan Refik Akdoğan Uçak gemisinin adı HMS Ben-my-Chree ve batıran subayımızın adı Mustafa Ertuğruldur. ( Kahraman subayımız ayrı bir sayfa hakkdır bence. O yüzden bu olayı geçiyorum esas konumuza dönüyorum isteyen olursa Mustafa Ertuğrul hakkında da konuşuruz.) Ancak bu geminin Yazuzla herhangi bir çatışmaya girdiği hakkında bir bilgiye sahip değilim. Biraz kaynak taraması yaptım bu konuda. Christina J. M. Goulter adlı yazarın A Forgotten Offensive: Royal Air Force Coastal Command Anti-shipping Campaign 1940-1945 adlı eserinde bu konuda bir ibare var. Esas konusu olan 2. Dünya savaşı operasyonlarına geçmeden önce tarihçe kapsamında 1. Dünya Savaşı operasyonları hakkında bilgi veriyor. Zannımca iddanın temelini bu eser oluşturuyor. Web ortamında bundan başka kayıtlı bir kaynak yok bu konuda. Siz nerden duydunuz yada gördünüz, bir kaynak verirseniz onun üzerinden gideriz. Burada da Saldırının 1917 ortalarında gerçekleştiği yazılı. Ancak Ben-my-Chree 11 Ocak 1917 tarihinde batırılmış. Yazım hatası var büyük ihtimal. Kitabın kaynakçalarını takip etmek gerekli bundan sonraki kısımında. Ben-my-Chree'nin Çannakaleye varış tarihi Mayıs 1915, Yavuzun ise Çanakkaleden ayrılma tarihi ise 1 Mayıs 1915. Çanakkalede karşılaşmış olma ihtimalleri de yok gibi duruyor. Ancak Yavuz İstanbulda iken bu geminin uçaklarından kayda alınmaycak kadar ufak bir taciz ateşi yemiş olabilir. Çannakaleden Kızıl denize yollanan geminin Antalyaya gelişi ise 20 Aralık 1916. 20 günlük bir süre kalıyor yalnızca böyle bir olayın var olabilmesi için. Ege denizine savaş kruvazörü çıkartmanın delilik olduğunu İmroz Operasyonundan biliyoruz. Kömür kıtlığından dolayı Yazunun bu süre zarfında İstanbulda yattığını da biliyoruz. Tim Benbow'ın British Naval Aviation: The First eserinde Yavuzun 1917'de Mondrostan kalkan bir uçak tarafından İstanbulda vurulduğu ancak ciddi bir hasar almadığı kaydedilmiş. Yavuzun uçaklardan ciddi hasar yediği olay Midillinin de battığı İmroz Savaşı. Burada Ark Royal'den (2. Dünya savaşındaki Ark Royal değil) kalkan uçaklar tarafından vurulmuştur. Zannımca bu 3 olay yanlışlıkla birine karıştırılmış ve bu idda ortaya çıkmış yada çok üst düzey bilgi ve araştırma isteyen tamamen ayrıntı bir olayı, 1-2 yıl da tarihle oynayıp çok önemli bir olay getirmede uzman olan tv tarihçilerimizin eldinden de çıkmış olabilir. Dediğim gibi iddanın kaynağını yollarsanız onun üzerinden gideriz. Ama sonuç büyük ihtimal yine Ark Royale çıkacaktır.
88.253.205.245
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
11 Temmuz 2013 Perşembe 11:12
Yavuz'un 1.Dünya Savaşı çalışmaları
Sayın U Ulker Yavuz'un 1. Dünya Savaşı'nda yapmış olduğu hizmetleri hakkında vermiş olduğunuz bilgilere teşekkür ederim. Çanakkale savaşlarında Yavuz görülmüyor. Bir de İngilizlerin bir yolcu gemisinden dönme yaptıkları uçak gemisinin Kaş linanında üslenerek,kaldırdığı bir deniz uçağının Antala'ya da bulunan Yavuz'a torpito atarak
bir pervanesini sakatlaması olayı hakkında bilgi verirseniz minnettar kalırım. Bu Kaş limanıonda üslenen yolcu gemisinden bozma iki deniz uçaklık
uçak gemsisini resmini bu kanallarda yayınlatmıştım.
Bilgisayar bilgim az olduğundan aradım ama bulamadım.Çok gerekli görürseniz bende buluna bir kitaptan size bu dönme geminin resmini vertebilirim.
Bu dönme gemi Türk kara topçuları tarafından batırılmuştır. Enkazı galiba hala kaş limanındadır.
Saygılar,Allah'a emanet olun.www.refikadogan.com
24.133.110.255
U Ulker
10 Temmuz 2013 Çarşamba 15:58
Yavuzun 1. Dünya Savaşı Görevleri(Kronolojik)
Yavuzun 1. Dünya Savaşı Görevleri
--1914--
29 Ekim Sivastopol Bombardımanı, Dönüşte Prut Mayın gemisi ile çatışma,
18 Kasım Trabzonu bombardıman eden Rus Filosu ile Kırım açıklarında çatışma(Midilli)
5 Aralık Nakliye Muhafızlığı(Midilli)
10 Aralık Batumun Bombardımanı,
23 Aralık Nakliye Muhafızlığı( Hamidiye),
26 Aralık Nakliye Muhafızlığı- Boğaz açıklarında mayına çarptı,
--1915--
28 Ocak Middilinin Rus filosunun tacizinden kurtarılması,
7 Şubat Middilinin Rus filosunun tacizinden kurtarılması,
1 Nisan Odessanın Bombardımanı(Midilli,Hamidiye,Mecidiye),
25 Nisan Çanakkalye Konuşlandırlma,
1 Mayıs Rus Filosunun İstanbul Boğazını Bombalamsı- Beyzkoz körfezine nakil,
7 Mayıs Sivastopopl yakınlarına kadar Karadeniz devriyesi,
10 Mayıs 2 Rus savaş gemisi ile çatışma,
18 Temmuz Middilinın mayına çarpmasından dolayı Zonguldak kömrür konvoylarına muhfızlık,
5 Eylül Saldırı altındaki Hamidiyeye yardım( Bahsettiğiniz Hamidiye olayı),
21 Eylül Rus Destroyerlerine müdahale,
14 Kasım Denizaltı tarafından vurulması, kömür konvoylarına muhafızlık görevinin sonu,
--1916--
8 Ocak Imperatritsa Ekaterina ile çatışma,
4 Şubat Trabzona nakliye,
4 Haziran Tuapse Bombardımanı,
Tamire alınması, Bahsettiğiniz kömür kıtlığı burada başlıyor.1917 kömür kıtlığından dolayı operasyon yok.
--1918--
20 Ocak Imroz savaşı Middilinin batışı,Yavuzun hasar alması,
30 Mayıs Brest-Litovsk Anlasşması için Odessaya hareket,
28 Haziran Rus gemilerine el koymak içim Novorossiyska hareket,
14 Temmuz Tamir için İstanbula dönüş,
-----
10 Agustos 1920 Serv anlaşması kapsamında Savaş tazminatı olarak İngilizlere verilmesi
----
88.253.205.245
T.C.Müh. Kaptan Refik Akdoğan
06 Temmuz 2013 Cumartesi 10:40
Osmanlı Donanması
Sayın U Ülker, feslerin ne fesi olduğunu bilecek kadar ayrıntıları bildiğinizden sizin bu konularda
uzman olduğunuz açıkça görülüyor. İtiraf etmeliyim ki benim bildiklerim yüzeyseldir. Ama şunu da biliyorum ki; 1. Dünya Savaşında Rus donanması Karadeniz' e hakimdir. O kadar hakimdir ki o tarihlerde Zonguldak'tan İstanbul'a taş kömürü taşıyan gemileri batırdığından İstanbul elektriksiz kalmış, gemiler çalışamaz olmuştur. Bir sefefrinde Hamidiye ve bir korvet Zonguldaktan İstanbul'a taş kömürü taşıyacak olan beş gemiden oluşan bir konvoya eşlik ederken Rus savaş gemileri konvoydaki tüm gemileri batırmış, Hamidiye kama sıkıştı diye ateş edememiş ve korvetle İstanmbul Boğazına kaçmışlardır. Sarıkamış'a, Trabzon yolu ile asker göndermek için İstanbul'dan hareket eden üç ticaret gemisini gene Rus savaş gemileri denizin dibine göndermiştir. Yani demem o ki Kızıl Sultanın Haliç'te bağaladığı savaş gemilerimizin hiçbirinin savaşma kabiliyeti kalmadığından binlerle vatan evladı yaşamlarını yitirmiş, Osmanlı devleti yenilmiştir. Bu arada Yavuz'un adı Sivastopol hariç başka yerde adı hiç geçmemektedir. Bunlar yazıldı mı bilmiyorum. Hep Barnbaros deyip durduk. Onun da Preveze'de Andre Dorya ile hiç karşılaşmadığı yani savaşmadığı artık bilinmektedir.Sizin gibi uzmanlar tarafından bunların yazılmasını bir görev olduğunu düşünüyorum.Saygılar, Allah'a emanet olun.
www.refikakdogan.com
24.133.110.255
U Ulker
04 Temmuz 2013 Perşembe 16:59
Yavuz ve Midilli Fes
Çok önemli olmayan ek bilgi yazacaktım unutmuşum. Giydileri fesler Osmanlı fesleri değildir. Alman Doğu Afrikasına ihraç için yollanacak feslerdir ve Osmanlı feslerinden farklıdırlar. O sırada donanmanın elinde fes yoktu. Ne şartlarda savaşa girdiğimiz daha iyi anlatır.
88.253.205.245
U Ulker
04 Temmuz 2013 Perşembe 16:56
Yavuz ve Midilli Sivastopol baskını
@Müh.Kaptan Refik Akdoğan Sivastopol baskını çok fazla dezenformasyona uğratılmış bir konu. Genel olarak bu harekat yalnızca Yavuz ve Midilli tarafından yapılmış gösterlimeye çalışılıyor. Ancak Osmanlı donanmasından Hamidiye başta olmak üzere, torpidobot,mayın gemileri de operasyona katılmıştır. Önceden belirttiğim 3 eski zırhlıda İstanbul Boğazında koruma düzeninde beklemişlerdi. Hafif kruvazorlerden daha fazla ateş kabiliyetleri olmasına rağmen çatışmaya götürülmemişlerdir. Bu filonun açık denizde çatışmaya girmek gibi bir gayesi olmadığını açıkça gösterir. Yalnızca bombardımana gidilip yalnızca bombardıman yapılıp geri dönülücektir. Bu baskının da ne kadar etkili olabileceği tartışılabilir. Yalnızca Yavuzun 28lik topları ile Rus Karadeniz filosuna ciddi hasar verebilmek oldukça hayalperest bir düşüncedir. Amacın ciddi anlamda zarar vermek olmadığı ortadır. Bu bilgiler Osmanlıyı savaşa sokmak için yapılmış bir komplo ihtimalini güçlendiriyor. Ancak nerdeyse imparatorluğun tüm deniz savaş kabiliyetini olan bu sefer gücünü ülkenin bilgisi olmadan bir araya toplamak imkansızdır. Osmanlı'da bu işten haberdar olan kişiler kesinlikle mevcuttu. Lakin buradan sonrası büyük ölçüde söylentilere kalıyor. Erkan ne seviyeye kadar bunu biliyordu. Benim görüşüm tüm Osmanlı yüksek erkanının bu bildiği yönünde. Bu kadar büyük bir operasyonu ve gereken lojistiği saklamak imkansız.
Yavuzun Osmanlı devletine teslimi 16 Ağustos 1914 olarak geçiyor. Daha önceki görev yeri Alman Akdeniz filotatsıydı. Bu filota hakkında daha sonraya ait bir bilgiye raslanımıyor. Büyük ihtimal fesh edildi. Daha sonraki yıllarda bir Alman Akdeniz filotası daha var lakin bu tamamı denizaltılardan mürekkep bir birim. Bu birim içinde de gösterilmiyor zaten. Açık Denizler Filosu içinde de rastlayamdım. Detaylı incelemediğim tek büyük Alman deniz birimi Doğu Asya Filosu. O da Falkland savaşından sonra fesh edildi diye biliyorum.
Yavuz Osmanlı donanması için hayati öneme sahip olsa da Alman donanması için sayıdan fazlası değildi. Açık denizler filosunda yer alsaydı bütük ihtimal kardeşi Moltke gibi, ana filoda bile yer alamıyacaktı. Hipperin kruvarorleri de denilen keşif filosunda görevlendirecekti. Almanya için savaşı kazanıca geri almasının yaratacığı muhtemel politik kargaşaya değecek bir gemi değil. Almanyanın kendi gemisi diye korumaya çalışması anlamsız duruyor.
Savaş strateji açısından bakılacak olursa Yavuzun hem Osmanlı hemde Almanya Çanakkalede batma riskini almayacağı açıkça görülüyor. Yavuzun batması Karadenizde Osmalıyı Baltıkta da Almanyayı ciddi anlamda sıkıntıya sokabilirdi. Şöyleki Ruslar Yavuz ile karşılaşmak için 3 tane güçlü dretnot hazırlığındaydılar. Yavuz o an için Rus Karadeniz filosu ile Osmanlı donanması arasındaki tek denge unsurudur. Yavuzun ortandan kaldırılması Karadenizde Ruslara istediği gibi davranma özgürlüğü tanımasının yanı sıra burada harcayacağı kaynakları Baltık'a aktarmasına olanak sağlayacaktı. Kuzey denizinde İngilizlerin ana yurt filosu ile başları belada olan Almanları doğuda da müşkül duruma sokardı. Askeri açıdan Yavuzun savaşa sokulması kesinlikle kumardı. Kronolojik olarak Yavuzun Karadeniz operasyonlarını bilmiyorum. Çanakkale savaşı sırasında ki görev geçmişini incelemek lazım bunun için.
Messinda demir aldıktansonra daha yakın olduğu ve Avusturya Donanmasının korumasını alabileceği halde neden Pola yerine İstanbula geldikleri konusu aslında tartışmalası gereken yer. Sivastopol tartışılacak bir konu değil bana kalırsa. Sivastopol olmasa başka bir şekilde Osmanlı zaten savaşa girceketi.
88.253.205.245
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
04 Temmuz 2013 Perşembe 14:45
Yavuz ve Midilli
Ama Yavuz Sivastopol limanını bombardıman ederek bizi 1.Dünya savaşına sokmayı bilmişltir. Kaçak bir saldırıydı bu. Göğüs göğüse savaşmayı göze alamamış gibi görünüyor. Bir de şu var. Acaba müttefik donanması Çankkale Boğazına saldırdığında bizim Yavuz dediğimiz savaş gemisi hala Alman gemisi miydi? Çünkü bazılarının kayıtlarına göre Goben hala Alman savaş gemisi olarak görünmektedir. Belki Almanlar bu gemiyi Çanakkale savaşlarına sokmak istememiş olabilrler. Fes takmakla bir geminin milliyeti değişmiş olmuyor. Uzmanlar bu konuda ne diyor. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
24.133.110.255
U Ulker
04 Temmuz 2013 Perşembe 13:53
Yavuz ve Midilli Karadeniz Görevleri
@Müh.Kaptan Refik Akdoğan Denizlerde savaş yalnızca Çanakkalede geçmiyordu. Karadenizde de Ruslarla ciddi çatışmalar vardı. Rus Karadeniz filosu Osmanlı filosuna göre Yavus ve Middillinin gelişi öncesi nitelik olarak oldukça üst düzeydedir. Nicelik olaraksa fark hiçbir zaman kapanmamıştır. Sahil bataryaları ile destekli Çanakkale düşük hızlı eski Barbaros,Turgut ve Mecidiye zırhlılarının görev yapabilmesi için uygun bir görev yeridir. Ancak Karadenizdeki görev genel olarak Doğu Karadeniz sahillerini ve taşkömürü sevkiyatını Rus destroyer(muhrip) ve hafif kruvozor hücümlarından korumak şeklinde gerçekleşmistir. Birkaç bombardıman ve anlamsız çıkarma hareketleride yapılmıştır. Böylsine dinamik bir görev ortamı bu zırhlılara uygun değildir. Özellikle kömür sevkiyatına büyük tehdit oluşturabilecek destroyer akınlarına karşı Osmanlı donanmasın elinde kullanabileceği yalnızca 2 seçenek vardı. Balkan Savaşlarını kahramanı Hamidiye ve Midilli. Tahminimce Hamidiyenin hızı Rusların Kagul sınıfı hafif kruvazorlerine göre düşük oldugundan ve Midillinin silueti Kagullara benzediğinden bu göreve Midilli seçilmiştir. Midillinin Çanakkalede aktif görev almamasının sebebi bu nedenlerdir. Rusların Karadeniz görev kuvveti ayrıca Barboros muadili veya daha kuvvetli 5 zırhlı da( hepsi kardeş değil) barındırmaktadır. Midilli bu zırhlılarla hafif kruvazor olmasına yani düşük atış gücüne rağmen manevra yeteneği ve hızı sayesinde baş edebiliyordu. Osmanlının 3 zırhlısın bu 5 zırhlıya karşı savaşmasının imakanı yoktu. Yani Middilyi korumayı bırakın Midilliye engel olacaklardır. Middilliyi koruma görevi bu yüzden Yavuza kalmıştır. Rusların Yavuz muadili sayılabilecek Yektarina sınıfı zırhlıları savaş sonlarına yetişmiş çok fazla bir etki göstermemişlerdir. Zaten Karadenizde tempo düşünce İmroz harekatına katılmışlardır.
Özet: Osmanlının Karadenizdeki durumu en az Çanakkale kadar iç karartıcıdır. Karadenizde operasyona uygun tek gemi Midillidir. Midilliyi bu operasyolarda koruyabilecek tek gemide Yavuzdur. Bu sebeble Çanakkale yerine Karadenizde görev almışlardır.
88.253.205.245
ahmet kaptan
12 Mart 2013 Salı 21:39
Yavuz ve Midilli Canakkale sortileri
Sayin Refik Kaptan: Ben acikca bu konuyu size cevap icin yazmamistim. Genel tarihin donulemez akisi ve evrim felsefesiyle ilgiliydi. Yavuz ve Midilli olayi olmasaydi kivilcim baska bir yerden patlak verecekti. Sordugunuz soruya benim acimdan tahminim sudur: Yavuz ve Midillinin (Goeben ve Breslau) karsilarindaki muttefik kuvvetler bogaz sortisinde basari imkani birakmayacak kadar gucludur. Ilk strateji bogazi savunmadir ve tahkimatlardan gecit vermemektir. Bu kisim parlak bir zaferdir. Nitekim Alman deniz kuvvetleride (Kaiserlische Marine) muttefik denizaltilarinin mayin tarlalarini gecme basarilari uzerine yarattiklari kaosu anlayarak, muttefik donanmasina karsi Ege sortilerine baslamislardir. Bunun uzerine Admiralty Nelson zirhlisini bolgeden kacirmistir ve Muavenetin basarisi uzerine muttefik donanmasinin hareket serbestligine darbe vurulmustur. Neticede kara savaslari sirasinda deniz savunma stratejisi denizalti hucumu ve torpidopot vur-geri cekil seklinde olusmustur. Esas silah denizde kara tahkimatlari disinda kanimca mayindir. Nitekim muttefik donanmasinin Canakkale ve bogaz girislerinden cekilmelerinden sonra Yavuz ve Midilli sortiye baslamislardir. Yavuz bogaz disinda aldigi mayin yarasi ile Nara bankina bastan kara etmistir, Midilli ise mayin yaralari ile tarihe gomulmustur. Kanimca Yavuz ve Midillinin Canakkale yerine Karadeniz bombardimanlari Emperyal Rus donanmasinin ilk zamanlardaki zayifligi ve kumanda zaafindan dolayi daha iyi firsatlar (Alman Bahriye Nezareti acisindan)olusabileceginden Karadenize agirlik verilmistir. Tabiiki Osmanli muttefigine yapilan emri-vaki tarihin munakasa edilemiyecek bir gercegidir. Hatta Yavuz ve Midilli Karadeniz sortisinden once Rus Buyuk elcisinin Tarabyadaki evinin onunde turetlerini eve cevirerek Osmanli uniformasi ile Alman milli marsini soylemislerdir. Saygilarimla.
88.249.167.82
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
12 Mart 2013 Salı 09:50
Yavuz ve Midilli
Sayın Ahmet Kaptan,ben 1914 yılında Türk Donanmasına katılan Yavuz ve Midilli ve Osmanlı Donanmasının, 1915 yılında Çanakkale Boğzını geçmeye çalışan İngiliz, Fransız savaş gemilerine neden karşı çıkmamışlardır diye sorduğum soruya sizin verdiğiniz ve anlamakta zorluk çektiğim cevabı şaşkınlıkla okudum. Lütfen bir deniz harp tarihçisi bu soruma cevap verebilir mi? Bekliyorum. www.refikakdogan.com
94.54.109.59
ahmet kaptan
10 Mart 2013 Pazar 15:01
Yavuz, Midilli ve Yapisal Degisim
Yavuz ve Midilli...ya da Goeben ve Breslau... bir degisim... tabii bir evrim olayinin kivilcimlaridir. Osmanli halkinin zorluklarla biriktirdikleri parayla Ingiltereden satin alinan gemilere el konulmasi tarihin evriminin bir baska parcasidir. Artik paradigm shift denen yapisal devrim-evrim olusmaktadir, bunun karsisinda durmak mumkun degildir, akim olusmustur. Kivilcim Goeben-Breslau olmasada baska bir yerden patlak verecektir. Yavuz ve Midilli artik o kivilcimin tetikleyicileri olmusturlar. Bugun Sankt Petersburgh da demirli Aurora kruvazoru de Rus devriminin bir baska unlu tetikleyicisidir. Unutulmamasi gereken bir gemi daha vardir, o da Potomkin zirhlisinin isyanidir, 1905 te isyan eden gemi ilk kivilcimi tetiklemis ancak yapisal devrim-evrim sartlari tam olusmadigi icin kivilcim daha buyuk bir cephaneyi atesleyememistir...Aurora ise Potomkin isyanin tamamlayicisidir. Yavuz ve Midilliye donersek politik duruslari ne olursa olsun denizcilik tarihine buyuk katkilari olmus tegmenler, yuzbasilar, gelecegin stratejist amiralleri bu iki gemiden ilk muharebelerini gormuslerdir. Doenitz Midillide bir tegmendir, ve Canakkale harbi sirasinda zevcesiyle Canakkalede tanismistir. Kayinpederi Canakkale kiyi tahkimleri muttefik komutani amiral Von Usedomdur...degisimin onunu tikamak imkansizdir artik sartlar olusmustur, Canakkaleden gecen Goeben ve Breslau ile bir devrin bittigi yerde yepyeni bir devir baslamistir...
88.249.167.82
kaptanıderya
18 Şubat 2013 Pazartesi 18:59
Yavuz
Duayen denizci Sayın Refik Akdoğan çok yerinde bir tesbit yapmışlar. Devrinin en güçlü gemileri arasında yeralan Yavuz Türk milletinin başına dert açmaktan başka bir halta yaramamış uğursuz bir gemidir. Yavuz zırhlısı Cumhuriyet devrinde de millete masraf kapısı olmaya devam etmiş ve sonunda hurdaya çıkmıştır. Süratli, manevra ve ateş gücü yüksek,elektronik harp kabiliyetine sahip fırkateyn ve korvet tipi gemiler donanmamızın bugünkü ihtiyacını rahatlıkla karşılayacaktır. Uçak gemisi projesi de gereksizdir ve milletin omuzlarına mali yük getirmekten başka bir fayda sağlamayacaktır.
82.222.185.164
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
18 Şubat 2013 Pazartesi 15:03
Yavuz Kurvazörü
Hep merak etmişimdir. İngiliz ve Fransız savaş gemileri 1915 tarihinde Çanakkale Boğazını geçmeye çalışırken başta Yavuz olmak üzere Osmanlı savaş gemileri neden bu gemileri Çanakkale'de karşılayarak savaşmamışlardır? Yavuz Sivastopol'u bombalayarak Osmanlıyı savaşa sokmaktan başka bir işe yaramamıştır.Bilindiği üzere İstiklal Savaşı'nda deniz savaşı yoktur. Şiirlerde şarkılarda, örneğin "Yavuz geliyor Yavuz suları yara yara..." gibi.Ayrıca kahvelerin duvarlarını şanlı Yavuz'un resmi süslemiştir. Göğsümüz onunla kabarmıştır.
Bizde hurdaya çıktığı halde Alman donanmasının kayıtlarında görünmesi ilginçtir. Düzeltilmelidir. Gemi acaba bare-boat charter mi verilmişti?(şaka) Göğsümüz yıllarca onunla kabarmıştır. Hayallerimizi süslemiştir. Nur içinde yatsın. www.refikakdogan.com
46.197.157.41
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim