• BIST 10275.75
  • Altın 4274.454
  • Dolar 39.813
  • Euro 46.9041
  • İstanbul 28 °C
  • Ankara 32 °C
  • İzmir 32 °C
  • Antalya 29 °C
  • Muğla 32 °C
  • Çanakkale 32 °C

Yorumlar

"Abdülhamit, donanmayı çürümeye terk etti" haberine ait tüm yorumlar


Süleyman Bal
19 Şubat 2018 Pazartesi 14:32
14:32
12 adanın neden kaybedildiği şimdi daha iyi anlaşılıyor... Abdülhamit'in marifetiymiş...
212.156.43.210
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
05 Ekim 2013 Cumartesi 11:14
Abdülhamit II ve Osmanlı Donanması
Okuduğumuz tarih kitaplarından, Abdülhamit II, Kızıl Sultan,istibdatla idare ettiği ülkesinde yazarları Fizan çöllerine sürgün etmiş,Jurnalla ülkeye korku salmış, Donanmayı onu tahtan indirmesin diye Haliç'e hapsetmiş bir Padişah olarak öğrendik. Bu bilgiler yanlış ya da abartılmış olabilir. Bu konuda doğrusu fazla bir bilgim yok. Ben Abdülhamit II 1909'da tahttan indirildikten sonra 1914'de başlayan Birinci Dünya Savaşında Donanmanın bir varlık gösterememesinin nedenlerini Padişah Abdülhamit II'nin Donanamayı Haliç'e hapsederek onun iş göremez hale gelmesini; İstanbul'a Zonguldak'tan kömür taşıyan ticaret gemilerini Osmanlı Donanaması koruyamadığından, Rus savaş gemileri tarafından çantada keklik gibi avlayıp denize dibine göndermesine bağlamıştım. Rahmetli Kaptan Sait Özege o tarihte Seyhan şilebinde ikinci kaptanıyken Zonguldak'tan yükledikleri kömürü, beş gemi konvoy halinde, İstambul'a doğru, Hamidiye ve bir muhrip refakatinde İstanbul'a seyrederken Rus donanması konvoya saldırıyor ve yapılan savaşta Hamidiye ve muhrip savaşı terkederek İstanbul Boğazına girmeleri sonunda Rus savaş gemişleri beş gemiyi çantada keklik giibi batırmıştır. Rahnetli kaptan Sait Özege bu olayı Deniz dergisinde yayınlamıştır. Ayrıca gene Sarıkamış'a asker götüren üç ticaret gemisine Osmanlı Donanaması refakat etmediğinden gene bu üç gemiyi de içinde binlerle asker ve gemi personelini denizin dibine göndermiştir. Çanakkale savaşlarında Nusrat mayın gemisinden başka Osmanlı savaş gemisi görülmemektedir. Neden Osmanlı Donanaması bütün gücüyle ölüm kalım savaşı vererek Çanakkale'de düşman savaş gemilerine karşı çıkıp onlarla savaşmıyor. Belki de kömürleri yok! Bu olaylar da gösteriyor ki Osmanlı Donanması Haliç'te çürümüş olması nedeniyle yoktur ve bu da Abdülhamit'in Osmanlı Donamasını Haliç'e hapsederek onu iş göremez hale getirmesinden kaynaklanmıştır. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
Kaptanıderya
04 Ekim 2013 Cuma 19:51
II.Abdülhamit ve Donanma
Dilerim bu tartışma sonrasında Sayın Osman Öndeş' in de önerdiği gibi Buharlı gemiler ve sonrası dönemdeki Osmanlı donanmasıyla ilgili bir bilimsel çalışma başlatılır ve bugüne kadar kulaktan dolma edindiğimiz bilgilerin yanlışlığı ortaya çıkar. Abdülhamit' e fanatik düzeyde bir hayranlığım yok. Ama 32 yıl gibi uzun bir süre tahtta kalarak imparatorluğun dağılma sürecini geciktirdiği ve birçok önemli başarıya imza attığını biliyoruz.Bu dönemde toprak kaybedilmediği iddia edilir, yanlıştır örneğin Kıbrıs onun döneminde elimizden çıkmıştır. Ama toprak kayıpları daha önceki ve sonraki dönemlere kıyasla çok cüzidir. En çok okul, ve ilk üniversite onun döneminde açılmıştır. Hicaz demiryolu tamamen öz kaynaklarla ve halkın bağışlarıyla borç alınmadan inşa edilmiştir. Adriyatikten Hint Okyanusuna kadar sahili bulunan bir ülkenin hükümdarının donanmayı bilinçli olarak ihmali bahis konusu bile olamaz. Sayın Öndeş çok önemli tesbitlerde bulunuyor. Kısıtlı mali imkanlar birçok projenin kesintiye uğramasına neden olmuştur. Abdülaziz donanmaya borçlanma pahasına ciddi yatırım yapmış ve bir çok buharlı gemi satınalmıştır. Peki bu gemilerin bakım ve idamesi gerektiği gibi yapılabilmiş midir, gelişen teknolojiye ayak uydurabilmiş midir işte incelenmesi gereken husus budur. Her türlü olumsuzluk karşısında Kızıl sultan, müstebit diyerek Abdülhamit' i günah keçisi yapar, konuyu da geçiştiririz anlayışından kurtulmamız lazım. O devrin en modern ve önemli gemisi Hamidiye zırhlısını örnek vermiştim. Bu gemi İngiltere' ye sipariş verilmiş olup orijinal adı Abdülhamit Kruvazör-ü Hümayunudur. 1903 yılında hizmete girmiştir. 1908 yılında Abdülhamit' in tahttan indirilmesiyle birlikte adı Hamidiye' ye dönüştürülmüş ve 1946 yılına kadar hizmet vermiştir. Ayrıca yine o dönemde ABD den alınan Mecidiye zırhlısı da vardır. Bu gemi de uzun yıllar hizmette kalmıştır. Donanmayı Haliç' te atıl tutmak isteyen bir Sultan ne diye bu gemilere yatırım yapsın ki. Bu örnekler bile gerçeklerin bizim bildiklerimizden farklı olduğunu ortaya koymaktadır bence. Sultan 2. Abdülhamit tarihteki yerini almıştır, dönemiyle ilgili gerçekleri ortaya koymak ve ezberleri bozmak tarihçilerin işidir.
82.222.185.164
Osman
04 Ekim 2013 Cuma 12:51
Donanma ayni zamanda ticaret denizciliği için vardır
"Abdülhamid döneminde donanmanın ihmal edilmesi" yargısını kabul etmek mümkün değildir. Hiçbir sahildar devlet, hiçbir döneminde donanmasını birbaşka gerekçeyle gözden çıkartamaz.
Fatih Sultan Mehmed ile başlayarak, Yavuz Sultan Selim'e ve nihayet Kanuni Sultan Suleyman'a kadar olan saltanat yıllarına bakarsak, Tapınak Şövalyeleri veya Saint John Jövalyeleri'ne karşı verilen savaşların temelinde Osmanlı İmparatorluğu'nun ticaret yollarına olan saldırılar yeralmaktadır. Nitekim Kanuni Sultan Süleyman 1522'de Rodos'u böyle bir nedenle kuşatmış ve almıştır.Amiral Turgut Reis'in şehid düştüğü 1565 Malta Muhasarası, yine Tapınak Şövalyeleri'nin Malta'dan Orta Akdeniz'deki Osmanlı ticaret yollarına verdikleri zararlar nedeniyle yapılmış ve maalesef stratejik hatalar sonucu akîm kalmıştır.
Bizden ötelere gidelim; II. Dünya Savaşı'nda ticaret gemileri olmasaydı, hiçnir lojisik malzeme,silahlar, cephaneler,bunker, gıda ve nihayet birliklerin taşınması mümkün olamayacaktı. Ticaret gemilerinden oluşturulan Konvoy'ları Donanma Gemileri korumuştur.Demek ki donanma olmasa, deniz ticaret yollarının güvenliği de olamaz!
Sultan II. Abdülhamid'i donanmaya ihtiyaç kalmadı diye dar bir gerekçeye oturtmak yerine, Sultan Abdülziz döneminde gerek Tersane-i âmire'de inşa ettirilen ve gerekse özellikle İngiltere'de inşa ettirilen ve satın alınan yakaşık 52 harp gemisi ve diğer yardımcı gemiler,yıllar içersinde nasıl idame edilebilirlerdi, teknolojiler değişirken, bu gemiler nasıl Re-construction diyeceğimiz şekilde yenilemeye gideceklerdi, top sistemleri o yıllarda müthiş değişimlere uğradı, neredeyse borda topları dahi baş ,vasat ve kış bataryaları haline dönüştü,bunlar nasıl yapılacaktı? Gemi inşaiyeci arkadaşlar, bunları bizlere ve okurlara çok basit hatlarıyla anlatabilirler. İşte o zaman çok başka tabloyla karşılaşırız.
Nihayet kendi bahriye yaşamından bir örnek vermek isterim; Amerika Deniz Kuvvetleri'mizi de yeniden kurarken, II. dünya Harbi sonrası kalan muhripler,denizaltılar dahil birçok savaş gemisini, hatta römorkörleri bile hibe etti. Ama bizim bu gemilerin büyük onarımlarını yapmamız o yıllarda mümkün olamadığından, denizaltılar, muhripler her iki senede bir Atlantik Okyonosu'nu aştılar. İkmal sisteminin kurulması, modernize edilmesi, yedek parça denilen muazzam bir sahayı karşımıza çıkarttı.
Müttefikler II. Dünya Savaşı'nı çok güçlü ticaret gemileri sayesinde kazanmıştır. Ticaret gemilerinin limanlara olabildiğince az kayıpla ulaşabilmeleri ise (Eskort Savaş Gemileri) yani donanma sayesinde mümkün olabilmiştir.
Ben özetle şunu demek istiyorum; gerek Sultan Abdülaziz ve gerekse Sultan II. Abdülhamid devri donanmaları hakkında tarih kitaplarında yeralan ezberlerde ciddi hatalar vardır.
Hayırlı günler temenni ederim- OSMAN ÖNDEŞ
46.1.15.136
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
04 Ekim 2013 Cuma 11:25
Abdülhmit II ve Osmanlı Donanması
Teşekkürler Sayın Öndeş,TTK Başkanı Sayın Metin Hülagü Beyin yorumunda, donanmanın Haliç'te 2.Abdülhamit tarafından çürümeye terkedildiğini söylemesinin ardından, hükjüm doğru,yorum yanlıştır diyerek demiryolları tercih edildiğinden donanmaya önem verilmdiğini söylemesi, Abdülhamit II'yi okullarda okuduğumuz kızıl sultan, müstebit, zalim, sürgüncü sıfatlarından arındırmak gayretkeşliğinin bir zorlaması olarak görüyorum. Sayın Öndeş önerdiğiniz seminerde donanmanın bu duruma düşürülmesinin ana nedenlerini uzmanların söylemesi sonunda Sayın Hülagü'nun düşüncesinin aşırı bir gayretkeşlik olduğu görülecektir ki bu da TTK'nun başında bulunan bir şahsa hiç yakışmamaktadır. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
kaptanıderya
03 Ekim 2013 Perşembe 14:28
Abdülhamit ve Donanma
Sayın Öndeş zatıalinizi şahsen değil ama yazılarınızdan uzun zamandır tanıyorum bu önemli tartışmaya katılmanız ve bilgilerinizi paylaştığınızdan ötürü teşekkür ederim. Kaptanıderya rumuzunu kullanıyor olmam sizi yanıltmasın meslekten denizci değilim ama denizciliğe ve aynı zamanda tarihe tutku derecesinde meraklı bir kişiyim. Temas ettiğiniz hususlar gerçekten bu konuda bilimsel bir çalışma yapılmasını gerektiriyor. Bu konuda önderlik ettiğiniz için müteşekkirim. Saygılarımla
82.222.185.164
OSMAN ÖNDEŞ
03 Ekim 2013 Perşembe 12:08
Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid
Denizci Dostlar,
Yorumlarınızı okuyunca, bu değerli,ama çok değerli münazaraya katılmayı görev saydım. TTK Başkanı Metin Hulagü Bey, ilkkez çok kesin hükümler ortaya koymuştur. Burada metni tekrarlamak mümkün mü bilemiyorum ama, o bölümü kopyaladım: "600 yıllık Osmanlı devletinin en çok konuşulan dönemi Abdülhamit dönemidir. Bunun farklı sebepleri vardır. Hüküm doğrudur ama yorum yanlıştır. Abdülhamit döneminde denizcilik ihmal edilmiştir, donanma Haliç'te çürümeye terk edilmiştir ama şuurlu bir terk ediştir, bilerek yapılmıştır ve öyle yapılması gerektiği için öyle yapılmıştır. Yoksa bir ihanet, gaflet ve donanmayı hakikaten çürütme niyeti yoktur. İhmal edilmiştir, çünkü Abdülhamit dönemi donanmanın işe yaramadığı bir dönemdir. Sınırlarımıza denizle olan münasebetimize, mali yapımıza teknolojik alt yapımıza baktığımızda Abdülhamit döneminde donanmanın ihmal edilmesi gerekmekteydi." değerlendirmesinde bulundu. Hülagü, bunun yerine Padişah Abdülhamit'in bilinçli bir tercih olarak demiryoluna yöneldiğini ifade ederek, "Abdülhamit döneminde demiryollarına önem verilmiştir, çünkü dönem demiryolu dönemidir" dedi.
Ben sadece bu ifadelerin bile, bir konferans konusu olarak irdelenmesini beklerim.
Zira çok ciddi önhükümler mevcut.Bana göre çok tartışılacak hükümler. Bu görüşümü Sayın Prof.Dr. Metin Hulagü Bey'e de mesajın başlık kısmını gördüğüm an,bir mesajla özet halinde ilettim.
Sultan Abdülaziz döneminde meydana getirilen İngiltere ve Fransa'dan sonrası dünyanın en büyük üçüncü donanması hükmü üzerinde denizciler, deniz harp tarihçileri gemiinşa mühendisi uzmanlar bir forum yaptıklarında ortaya çok daha başka bir tablo çıkacaktır.
Sultan II. Abdülhamid devri donanması için "Artık donanmaya ihtiyaç kalmamıştı" hükmü, hiç alışmadığım bir değerlendirmedir!
Ancak Sultan Abdülaziz'in istikrazlarla kurduğu o donanmanın, onarım, büyük onarım, teknolojik yenileme, silah sistemlerinin yenilenmesi ve ilah ihtiyaçlarına baktığımızda, işte bizler okullarda klasik anlamda " Sultan Abdülaziz Dünyanın Üçüncü büyük donanması'nı kurdu" tekerlermesine çok değişik şekilde cevap verebiliriz.
Sultan II. Abdülhamid devri donanması hakında Bahriye Nazırı Hasan Rami Paşa'nın "Hatırat" başlıklı teknik ve sosyal bağlantılı bir eseri var. Ben bu eseri yayınlandım.
Bir devletin hiçbir devrinde donanmaya ihtiyaç kalmaması gibi bir hükmü kabullenmek mümkün değildir.
Önyargıları ,yorumları azaltabilmek;ve bilimsel gerçeklere dayalı olarak doğrulara varmak için bir forum veya bir seminer yapılması, öncelikle Deniz Kuvvetleri ve Deniz Ticaret Odalarının, Gisbir'in ve haliyle üniversitelerimizden bilimadamların katılacağı bir seminere olan ihtiyacı ortaya çıkartmaktadır. Yoksa tarih sayfalarına intikal ederek yerleştirilmiş ezber, hatalarını sürdürmeye devam edecektir.
Fikir alışverişi yaptığınız için sizlere teşekkür ediyorum - Osman Öndeş
109.228.206.121
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
03 Ekim 2013 Perşembe 11:34
Abdülhamit II ve Donanma
Sayın Kaptanı Derya, Abdülhamit II 1909'da tahtan indirildikten sonra bahsettiğim Osmanlı ticaret gemilerinim Rus donanması tarafından batırılmaları olaylarında, Osmanlı Donanmasının başarısızlığını Padişah abdülhamit'in donmanmayı Haliç'te hapsederek çalışamaz duruma getirmesinden kaynaklandığını söylememe karşın sizin başka olaylar anlaytarak Abdülhamit II'nin tam tersine donanmmayı geliştirdiğini iddia etmenizi anlayamadım.
Abdülhamit'ten sonra 1914 de Çanakkale Boğazından geçmeye çalışan İngiliz Fransız donanaması karşısında da gene Osmanlı Donanması görülmemesi gene Osmanlı Donanmasının Abdülhamit II tarafından Haliç'te hapsedilerek açıkça gemileri hurdaya döndürdüğünün kanıtları olmuyor mu? 1955 yılında gemi kurtarmaya katıldığımda Kaptan Rees orada çalışıyordu. Öldükten sonra çok israr edilmesine karşı yabancı uzman getirtmedim.Benden sonra da yabancı uzman getirilmedi ve hala öyle devam ediyor.
Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
Kaptanıderya
02 Ekim 2013 Çarşamba 10:41
Abdülhamit ve donanma
Sayın Refik kaptan,
Size saygı duyuyorum ama yazdıklarımı okumamışsınız bile. Kendi fikrinizde ısrar ediyorsunuz ama yanlışınız var. Abdülhamit in devraldığı donanma zaten hurda gemilerden oluşuyordu ve haliçten çıkacak vaziyet ve kabiliyette değildi. Abdülhamit devletin bütün maddi imkansızlıklarına rağmen çok kısıtlı bir bütçeyle donanmaya yatırım yapmıştır. Bunlar tarihi gerçekler ama ya siz bilmiyorsunuz ya da bilmezden geliyorsunuz. Bir dönemin efsane ve en modern gemisi Hamidiye' nin adı nereden geliyor? Hiç düşündünüz mü? Siz zahmet etmeyin ben söyleyeyim. Sultan II. Abdülhamid den elbette çünkü bu gemi onun döneminde alınmış ve zatıalinizin gençlik dönemi olan 1940 lara kadar hizmet vermiştir. Dünyada donanmasında denizaltılara ilk yer veren, Telsiz telgrafı ilk kullanan devletlerden biri Osmanlıdır. Bunlar hep Abdülhamit devrinde olmuştur. Yabancı danışmanlardan fayda gelmedi diyorsunuz. Siz kendiniz bir İngiliz gemi kurtarma uzmanının yanında yetişmediniz mi? Bunu kendi anılarınızda yazıyorsunuz. Bırakın şu Abdülhamit düşmanlığını artık,cumhuriyeti kuran kadrolar Abdülhamit döneminde açılan okullarda onun sağladığı imkanlarla yetişmişlerdir. Tarihi çarpıtarak ecdadımızın hatıralarına saygısızlık etmeyelim. Yoksa Allah' a hesabını veremeyiz.
82.222.185.164
T.C. Müh.Kaptan Refik Akdoğan
01 Ekim 2013 Salı 17:50
Abdeülhamit ve Donanma
Sayın Kaptanıderya, işte o Donanma Abdülhamit tahtan indirildikten on yıl sonra Abdühamit'ten geriye kalan Donanmadır. Abdülhamit'in iktidarı süresi donanmayı haliçte hapsettiği tarihimizde bilinen bir gerçektir. O hapislikten sonra geriye bir hurda donanma kalmış ki aşağıdaki yorumumda anlattığım başarısızlıklar, o yıllar donanmanın kara yıllarıdır.
Allh selamet versin. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
kaptanıderya
01 Ekim 2013 Salı 09:48
osmanlı donanması
Sayın Refik kaptan sizin bahsettiğiniz olaylar birinci dünya savaşında yani Abdülhamit tahttan indikten 8-10 yıl sonra olmuştur. Ben Abdülhamit döneminde donanma ihya olmuştur demiyorum ancak sayın tarih kurumu başkanının iddia ettiği gibi bilinçli bir ihmal olmadığını ifade etmek için yabancı danışmanları örnek verdim. Donanmayı ihmal etme amacı güden bir sultan ne diye dünya kadar masrafı göze alıp o devrin en önemli deniz gücü olan İngiliz donanmasından danışman transfer etsin.Ben bazıları gibi fanatik bir Abdülhamit hayranı değilim ama bu padişahın günahıyla sevabıyla son dönemde tahta çıkmış en önemli Osmanlı Sultanı olduğu ve saltanat döneminin kulaktan dolma bilgilerle değil detaylı bir arşiv çalışmasıyla ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiği kanaatindeyim. Verdiğim örnek iddia edildiği gibi bilinçli bir ihmal olmadığının isbatıdır. Donanmanın savaş gücü ise ayrı bir konudur. Eldeki imkanlar kısıtlı olduğundan istenilen sonuçlar alınamamıştır o ayrı bir mesele. Tartışmanın konusu Abdülhamit donanmayı gerçekten ihmal etti mi etmedi midir. Ben de bilgilerim kapsamında tarih kurumu başkanınının aksine imkanlar elverdiğince ihmal yoktur diyorum.
Farklı bir görüşü olan varsa lütfen paylaşsın . Saygılarımla
82.222.185.164
T.C. Müh.Kaptan Refik Akdoğan
30 Eylül 2013 Pazartesi 18:08
Abdülhamit ve Donanma
Sayın Kaptanı Derya, Abdülhamit zamanı ya da o yıllarda Donanmamız Zonguldak'tan İstanbula kömür taşıyan gemileri koruyamamış kömür yüklü beş ticaret gemisini Rus donanması batırmıştır. Gene Sarıkamış'a Enver Paşa'nın emriyle Trabzon yolu ile asker götürürken gene Rus donanması tarafından üç ticaret gemisi askerlerle denizin dibine gönderilmiştir. Bu ticaret gemilerini koruyacak Osmanlı donanaması neredeydi? Çünkü İstanbul'a kömür gelmeyince elektrik sağlanamaış ve şehir hatları vapurları çalışamamıştır. Gene Çanakkale savaşlarda İngiliz Fransız savaş gemileri Çanakkale Boğazını geçmeye çalışrken Osmanlı donanmsı neredeydi? Bunlardan da anlıyoruz ki Osmanlı Donanaması o yıllarda öyle ya da böyle zayıf kalmıştır. Öyle yabancı paşalardan da bu millete hiçbir zaman hayır gelmemiştir. Sayın Denizci Allah Hazreti Muhammed'e indirdiği ilk sure olan ALAK Suresinde oku emrini verdiği halde(ikinci sure de Kalem suresinde Allah kaleme and verdiği halde)Hazreti Osman'la Ebubekir Alak ve Kalem surelerini Kur'an'ın sonuna atarak Müslümanları okuma yazmaktan mahrum bırakarak İslamın dünyaya yayılmasını önlemişlerdir. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
denizci
28 Eylül 2013 Cumartesi 16:05
amaç ne
zamanımızın gücüne olan ne nefrettir ki,bu konuşma. akıl fikir ver yaratanı mız bu kuluna. oku oku emri verildi..
94.55.160.214
Kaptanıderya
27 Eylül 2013 Cuma 17:00
Abdülhamit ve Donanma
Sayın Hülagü' yi Tarihin Arka Odası programına katılarak bu haberdeki yorumlarını Murat Bardakçı ve İlber Ortaylı huzurunda tekrarlamaya davet ediyorum. Abdülhamit donanmayı bilinçli olarak ihmal edecek olsa ne diye Hobart Paşa, Woods Paşa gibi devrin en ünlü İngiliz denizcilerini ıslahat amaçlı olarak donanmanın başına getirsin. Tarih Kurumu Başkanı talihsiz yorumlarda bulunmuş. Tarihin de dalları vardır. Denizcilik tarihi konusunda yorum yapabilmek için bu konunun uzmanı olmak gerekir. Merak ediyorum Sayın Hülagü acaba Hobart Paşa nın adını hiç duymuş mu?
82.222.185.164
Serdar Argıç
27 Eylül 2013 Cuma 11:35
Pes
Sayın Metin Hulagü'nün bu "şuurlu" yorumuna pes diyorum, sözün bittiği yer..
88.250.177.130
kaptanıderya
27 Eylül 2013 Cuma 09:26
Abdülhamit ve donanma
Abdülhamit döneminde donanmanın çürümeye terkedildiği doğru değildir. Abdülhamit tahta çıktığında eldeki ömrünü doldurmuş gemilerin bakımsızlıktan denize açılacak hali yoktu ki. Bilakis Başta Hamidiye kruvazörü olmak üzere, Nordenfeld şirketinden alınan denizaltılar, Whitehead torpidolarının donanma envanterine girmesi gibi gelişmeler Abdülhamit döneminde gerçekleşmiştir.
82.222.185.164
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim