• BIST 10616.09
  • Altın 4459.11
  • Dolar 40.4103
  • Euro 47.5047
  • İstanbul 31 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 31 °C
  • Antalya 26 °C
  • Muğla 28 °C
  • Çanakkale 27 °C

Yorumlar

"Gemi mühendisliği taban puanları" haberine ait tüm yorumlar


Vladimir Kara
26 Ocak 2014 Pazar 14:28
İsmail Çepni'ye CEVAP
Bi kere, türk milletini, başka milletler ile kıyaslıyarak hem türk milletini hem de kıyasladığnız milleti küçümsüyor, yorumunuzda anlıyorum ki cahil bir insansınız. Denizcilik işine gelelim, bi kere çok zor bir meslektir, ingilizcenin bilinmesi yeterli değil psikolojik olarak çok güçlü bir yapıya sahip olmalı bir denizci, kuzenim( Ukraynalı) gemide çarkçı olarak çalışıyor onun sözlerini aktarıyorum ''İnan bana, parası çok güzel fakat çok şey feda etmen lazım, işin çok zor bu mesleği seçersen''; bu yüzden bu alanda çalışmak isteyen arkadaşlar çok iyi düşünmeli.
5.47.170.195
Emektar
15 Nisan 2012 Pazar 19:07
mühendis
Gemi inşa ve makine mühendisi olmak isteyen değerli arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek isterim saygıdeğer yorumcu arkadaşlarımında dediği gibi insan hayatının en önemli safhalarından biri meslek seçme safhası malumunuz.Meslek seçimi sizin yaşam koşunuzda en büyük kilometre taşı. Günümüzde ve maalesef fakültelerimiz bilim adamı yetiştirmek yerine meslek adamı yetiştiren kurumlar olmuş durumda.İnsanlar fakültelere 12 yıl eğitim aldıktan sonra 5 yıl daha giderek bir meslek alnında diploma alıyorlar peki bu aldığınız diploma nedir?Bu diplama şudur 5 yıl boyunca ilgili müfredat dahilinde gösterilen eğitimleri almıştır.Siz bu eğitim sonunda diploma alarak özel sektörde çalışmaya başlayacaksınız.Nerede çalışacaksınız? tersanelerde,fabrikalarda yada gemilerde ama özel sektörde.Özel sektör çok entrasandır sizin hangi okulu okuduğunuza ne dereceyle bitirdiğinize yada kpss yada kpds de kaç puan aldığınıza bakmaz.Size verdiği işi layıkıyla yapıp yapmadığınıza,şirkete verimli olup olmadığınıza,mesleğinizin gereğini yapıp yapmadığınıza,performansınıza,katkınıza,sizeödediği paranın karşılığını sizden alıp almadığına bakar.Öyle ki Meslek lisesi mezunu bir usta sizden fazla maaş alır yada saygı görür.Öyle ki gemide denizcilik lisesi mezunu makine zabiti baş mühendisin yanında sizden fazla itibar görür.Bu açıdan mühendislik okuyacak arkadaşlarım Özel sektörde çalışmak muvaffak olmak; mesleğinizi ciddi bilmeye ve bunu sahada uygulamaya bağlıdır.Dolayısıyla asıl işiniz okul bittikten sonra başlıyacaktır. Tabii kamuda çalışmayı düşünüyorsanız o ayrı, alırsınız kpss ve kpds puanı liman başkanlığında sörveyör olarak çalışırsınız.Benim sözüm özel sektörde çalışmayı düşünenlere...Özel sektörde çalışmayı düşünen arkadaşlarım okul bitirmek özel sektörde çalışmak için yeterli değil kendinizi iyi yetiştirin okul yıllarınızda yaz dönemlerinde tersanelerde fabrikalarda mühendis gibi değil bir işçi gibi çalışın eliniz anahtar,kaynak vs tutsun.Çalışma ortamını özümseyin...Teoriyle,pratiği birleştirin ve mühendisliğin sürekli bir gelişim gerektirdiğini tek başına okuldan alınan diplomayla özel sektörde mühendis olarak çalışmanın zor olduğunu aklınızdan çıkarmayın.BAŞARILAR
78.190.74.243
tutku
14 Nisan 2012 Cumartesi 13:25
seçim sizin
Deniz bir yaşamdır,özveridir,tutkudur...Ancak Genç arkadaşlarıma şunu da belirtmek isterim denizcilik mesleği doğası gereği aile yaşamı kurmanıza elverişli değildir uzun zaman çevrenizden ailenizden uzakta kalacaksınız yıl size yaz ve kış olmak üzere zaman size kontrat olmak üzere dönecek kağıt gibi havalarda seyir yaparken fırtınalarda da seyir yapacaksınız limanlarda gezme dolaşma imkanınız olacağı gibi yüklem,tahliye,liman kontrolleri vs. gibi strees yaşayacaksınız..Güzel dostluklar edineceğiniz gibi birbirine saldıran hatta bıçak çeken gemiadamlarıda göreceksiniz...3bin-5-7 bin vs dolar para alacağınız gibi belkide çalıştığınız halde şirket paranızı vermeyecek kapı kapı maaşınızı günü gününe ödeyen firma arayacaksınız..yıllar sonra sizinle birlikte üniversite sınavına girmiş ve başka bir bölüm tercih etmiş arkadaşınız karada bir düzen kurmuş işlerinin ağır aksak yürüdüğünü görüp kendinizin düzen kuramadığını görünce derinlere bakarak kendi kendinize (olsun ben 50 tane ülke 500 tane liman gezdim şunu yaptım bunu yaptım diyerek kendinizi teselli) etme ihtimaliniz olduğunu aklınızdan çıkarmayın.Bakın arkadalar Recep sivri bey yolun başındayken sizleri karşılaşabileceğiniz risklere karşı uyarıyor bende uyarıyorum belki bunların hiçbiriyle karşılaşmayacaksınız ama lütfen denizcilikle ilgili bir bölüm seçerken LÜTFEN bu işi yapmış biriyle tüm boyutuyla konuşun.sayın Ali Surullah Turgut Bey denizcilikle ilgili bir insan ama masanın diğer tarafında bürokratik kısmında mevzuat kısmında siz ise işin merkezindesiniz.Bazı yorumcuların yazdığı gibi, yok şöyle para var yok şu okula gidin vs. lafları geçin.... istediğiniz okula gidin, hatta en fırst classına gidin okuyun akabinde çıkacağınız gemi karşılaşacağınız ortam hatırı sayılır birkaç firma ve gemisi dışında üç aşağı beş yukarı aynıdır.Ayrıca ingilizce bilmek uluslararası çalışan bir gemi için gereklidir bunu söylemeye zaten lüzüm yok. ingilizceyi artık konuşamayanda yok.(ne hazindir türkçe olarak evini adresini tarif et dediğimizde insanlar 10 dk. uğraşıyor ancak tarif edebiliyorlar... anadilimizi ne kadar kullanabildiğimizin ölçüsü) Meslek seçimi insan hayatında kritik bir dönüm noktasıdır belki bu söylenenler negatif şeyler ama dost acı söyler ben bir yığın arkadaşımdan bu fakulteyi okuyup denizci olacağıma ziraat okusaydım veterinerlik okusaydım hatta berber olsaydım diyen 2. kaptan,kaptan olmuş insanlar tanıyorum.Tabii bunun yanında armatör olmuş gemi sanayinde tersane işlerine girmiş firmalar kurmuş,kamuda bir yerlere gelmiş, ilerlemiş insanlarda tanıyorum.Seçim sizin...Saygılar.
78.190.83.72
İsmail Çepni
13 Nisan 2012 Cuma 11:44
Deniz Bir AŞKtır Herkes Hissedemez..
TUDEVden yeni mezun 4ncü çarkcı 24 yaşındaki yeğenim 3.000.- dolar işe başladı. Babası 20 yıldır bir şirkette çalışıyor ve maaşı 1.600 lira maaşın yarısıda YOL ve YEMEK parası olarak gidiyor..

Genç kardeşlerimiz sadece Türk Armatörleri düşünmesin. İNGİLİZCE Öğrensin ve yabancı gemilerde çalışşın. Ukraynalı-Hintli-Endenozyalı BP,Shell de Kaptanlık, Çarcıbaşılık yapıyorda bir TÜRK neden oralara gitmiyor.. İngilizce bilmeden, Dünya'ya açılmadan denizcilik olmaz.. İyi İngilizce biliyorsan ve Kendine güveniyorsan sana Denizde Ekmek var, İnternet elinin altında git Avrupaya-Amerikaya orada çalış.. Yok yarım yamalak İngilizce,taşradaki bir Üniversiteden Diploma ile artık denizcilik kalmadı. Karada kal, babanın emekli maaşından verdiği harçlıkla dizi oyuncusu olursun..
81.213.79.9
Ali Surullah Turgut
12 Nisan 2012 Perşembe 16:06
Recep Sivri'ye cevap.
Sayın Editör, Az önce yazdığım yorumun sonundaki tarih 13 değil 12.04.2012 olacaktır. Lütfen siz düzeltirmisiniz.
88.249.71.223
Ali Surullah Turgut-Mersin Liman Başkanlığı
12 Nisan 2012 Perşembe 16:03
Recep Sivri'ye cevap.
Recep Sivri arkadaşımızın,
09 Nisan 2012 tarihli www.denizhaber.com.tr sitesindeki Gemi Mühendisliği Taban Puanları ile ilgili Ana Haber Başlığına yaptığı YORUMUNDA, bu bölümlerden mezun olduktan sonra (makine ve güverte için söylüyorum). Müsteşarlığın icat ettiği bir yönetmelikle birkaç kurs görerek ya da birkaç sınav geçerek sizinle aynı yeterliliğe sahip rakipler görebilirsiniz. Ya da piyasadaki çoğu Türk armatörler vergiden kaçınmak için yabancı bayrak gemi çalıştırır ve bu sayede size alternatif olarak Azeri, Gürcü ya da para ile bazı ülkelerden ehliyet almış olan rakipler ile karşılaşabilirsiniz. 10 kere düşün, 1 kere yaz. Aynı puanlara çok daha iyi mühendislik fakülteleri var. Beyaz üniformaya ya da sonundaki mühendislik etiketine kanmayın. Demektedir.
Recep beyin bu yorumuna yayımlandığı gün cevap vermek isterdim, ancak kendime biraz sabır deyip, yetkililer cevaplasın diyerek bekledim. Görüyorum ve izliyorum ki, Recep beye cevap veren yok. Dolayısı ile yukarıdaki yorumda, Denizcilik Müsteşarlığının adına helal getirecek bir şeyler söylendiğinde ve bu söylenen denizciliğimizin bütün kesimlerini, gemiadamlarımızı ve bu işe gönül vermiş çalışanlarımızı ve hatta armatörlerimizi ilgilendiriyorsa Recep Beye cevap vermek gerektiğini düşünüyorum.
Ey Recep Sivri Bey, Denizcilik Müsteşarlığının çok çok uzun yıllardır bir çalışanı olarak ve bu yılların en az 25 yılını gemilerimiz ve gemiadamlarımızın sorunları için ayıran ve belki diğer çalışanlarımız gibi Denizcilik Okullarından mezun olmayıp, 1980 Ankara İ.T.İ.A.Muğla İşletmecilik Y.O. İşletme bölümü mezunu olarak aşağıda sizin ve sizin gibilerin yazdığı yorumların ne anlama geldiğini anlayacaksınız. Sürçü lisan edersem şimdiden lütfen beni affediniz.
Sizinde bileceğiniz üzere, T.C. Başbakanlık, Denizcilik Müsteşarlığı olarak Ankara Merkezde ve Taşrada 7 Bölge Müdürlüğü, 72 Liman Başkanlığı olarak hizmetlerimiz yürütülmekte iken, 01.11.2011 tarihinden itibaren 655 Sayılı KHK ile tabelamız Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak değişmiş, halen yapılanma çalışmalarımız ve geçiş sürecimiz devam etmekte olup, çok kısa bir süre sonra bu işlemler tamamlanarak, Taşrada 70-72 Liman Başkanlığı olarak, Merkezde (Ankara-İ….) Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü, Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü olarak kurulum işlemlerimiz devam etmektedir.
Recep Sivri Bey, kendinizce haklı olduğunuzu düşünebilirsiniz. Siz Yorumunuzda mütemadiyen kötü örneklerden yola çıkmışsınız. Belki de bu kötülüklerden birini veya birkaçını yaşamış da olabilirsiniz. Sizin bu yaşadığınızın ve kötü örneklerin, dünyaya karşı sorumluluk bilinciyle ülkemiz içinde ve ülkemiz dışında yaşayan yüz milyondan daha fazla insanın menfaatlerine hizmet eden Denizcilik Müsteşarlığını herkesin gözünde küçük düşürmeye değer mi? Veya siz işlerin öyle mi yapıldığını sanıyorsunuz.
Recep Sivri Bey, bizlerin ataları ağacı oymuşlar ve çok çok yıllar öncesinden gemi diye bir şeyler icat etmişler. Bunlarla yük taşımaya ve ülkeler arası ulaşımı sağlayıp, çoğu ülkeye de örnek olmuşlardır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Dünya Deniz Ticaretinden de pay almaya başlamışlardır. İstediğimiz ölçüde mi? hayır. Ama bu demek değildi ki hep böyle gider. Bir gün bunlarda düzelir.
Bileceğiniz üzere, Ülkemiz; 6 Mart 1948 tarihinde kabul edilip, 1958 yılında yürürlüğe giren Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization) (IMO) ‘nun üyesi olarak kendi içinde Denizcilikle ilgili Lise, Yüksek Okul ve Üniversitelerin yönlendiricisi olarak bu işlemlerin sorumlusu Denizcilik Müsteşarlığı olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Dolayısı ile kendi mezunlarına denizcilikle ilgili diploma vermek isteyen tüm okullarımızda okuyan veya mezun olan öğrencilerin güverte/makine hangi tayfa yeterliğini veya hangi zabitan yeterliğini alacağına yerli ve yabancı kişi ayırımı yapmadan karar veren Kurum Türkiye Cumhuriyeti adına Denizcilik Müsteşarlığıdır.
Değişik ülkelerle yapılan karşılıklı denizcilik anlaşma ve sözleşmeleri gereği öğrencilerin okutulması ve belgelendirilmesinde yetkili Kurum Türkiye Cumhuriyeti adına Denizcilik Müsteşarlığıdır. Kaldı ki Kanunlara istinaden denizcilikle ilgili Yönetmelik, Yönerge ve Genelge çıkarma yetkisi Denizcilik Müsteşarlığındadır. Dolayısı ile Gemiadamları Yönetmeliği sizin tabirinizle Müsteşarlığın icat ettiği bir yönetmelik değil, Dünya Denizcilik Örgütünün karar altına aldığı bir mecburi görevdir. Tüm düzenlemeler de bu yönetmeliğin içinde mevcut olup, zaman zaman da bu yönetmelikte de günün şartlarına uygun olarak değişiklikler yapılmaktadır.
Yönetmelik içerisinde, herkesin tahsiline göre mutlaka yapabileceği bir tayfa veya zabitan yeterliği mevcuttur. Ayrıca yönetmelikte, alınacak kurslar, eğitimler de mevcut olup, denizciliğimizi kaliteli tutmak adına ne gerekiyorsa onlar yapılmıştır. Ama sizin tabirinizle bunlar; birkaç kurs, birkaç sınav görüp aynı yeterliği alabilen kişiler/rakipler olarak yorumlanmıştır. Hakikaten siz böyle mi düşünüyorsunuz? Veya ülkemizin bu şekilde mi idare edildiğini düşünüyorsunuz?
Sizin tabirinizle, çoğu Türk armatör vergiden kaçınmak için yabancı bayrak gemi çalıştırır ve bu sayede size alternatif olarak Azeri, Gürcü ya da para ile bazı ülkelerden ehliyet almış olan rakipler ile karşılaşabilirsiniz. Diyerek, acaba şunu mu kastediyorsunuz? Ülkemizdeki vergilerin yüksek oluşundan dolayı, armatörlerimiz yabancı bayraklı gemi çalıştırıyor, bu gemilerinde de yabancı uyruklu gemi personeli çalıştırıyorlar mı diyorsunuz? Eğer bunu diyorsanız, bizim yönetmeliğimizi ve bunlara bağlı olarak verilen yeterliklerin iyi olduğunu savunuyorsunuz demektir. Kaldı ki, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yurt dışındaki ülkelerden alınan yeterliklerin karşılığının ülkemizden alınması talep olunduğunda da, yönetmelikte göreceğiniz üzere sıkı bir incelemeye tabi tutularak bu işlemler gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca yorumunuzda, rakiplerden bahsediyorsunuz. Elbette her dalda olduğu gibi, denizcilik konusunda da rakip veya rakipler olması gerekmez mi? Örneğin, sizin 10-15 adet yük, tanker, yolcu, balıkçı, yat, römorkör tipi gemileriniz olsa ve bunları kaptan, çarkçıbaşı ve tayfalar ile donatmanız gerektiğinde, sizin yorumunuzda olumsuz olarak belirttiğiniz kesimden mi? Yoksa kaliteli okullardan mezun olan personelden yanı mı tercihinizi kullanırsınız? Lütfen düşününüz.
Sayın Recep Sivri Bey, Yorumunuzda, Öğrencilere 10 kere düşün, 1 kere yaz. Aynı puanlara çok daha iyi mühendislik fakülteleri var. Beyaz Üniformaya ya da sonundaki mühendislik etiketine kanmayın. Diyerek sonunda yorumunuzu hedeflemişsiniz. Kimler için söylüyorsunuz bilemem ama. Eğer, 10 kere düşün, 1 kere yaz değiniz okullardan kastınız; 1993 yılında kurulan Çukurova Üniversitesi, 1773 yılında kurulan Deniz Harp Okulu, 1982 yılında kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi, 1955 yılında kurulan Ege Üniversitesi, 1773/1944 yılında kurulan İTÜ, 1955 yılında kurulan KATÜ, 1883/1982 yılında kurulan Marmara Üniversitesi, 1992 yılında kurulan Mersin Üniversitesi, 1956 yılında kurulan ODTÜ, 2008 yılında kurulan Piri Reis Üniversitesi, 1975 yılında kurulan Uludağ Üniversitesi, 2007 yılında kurulan Yalova Üniversitesi, 1911/1982 yılında kurulan Yıldız Teknik Üniversitesi, 1992 yılında kurulan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ve daha birçok aklıma gelmeyen denizci yetiştiren tahminen ülkemizdeki 150 nin üzerindeki, yüzde altmışı Marmara, Karadeniz ve Egede, yüzde on beşi İç Anadolu, yüzde yirmi beşi Ege, Güney Doğu ve Akdeniz Bölgelerinde kurulmuş Üniversiteler ise kendi yorumunuza veya benim bu karşı yorumuma tekzip yazmanızı öneririm.
Aksi durumda, Denizcilik Müsteşarlığınca; 31.07.2002 tarih ve 24832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Gemiadamları Yönetmeliğini iyice okumanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca sizin bu şekilde soru işaretli yorum yapmanıza cevaplar yazılmıyor ise, sakın ha bu işten anlayan olmadığı için diye düşünmeyin. Aslında siz ne demek istediğimi anladınız. Çünkü benim bu yorumum onlarınkinin yanında havada kalır.
Sayın Recep Sivri Bey, şimdi sıra bende; Siz hiç gemiadamı cüzdanının, gemiadamı belgesinin nasıl bastırıldığını biliyor musunuz? Bu belgeleri basmak için hangi makinelerin gerektiğini, hangi diplomaların hangi okullardan alındığını, bu diplomalar için hangi okulların kaç saat ders verdiğini, yatay geçişlerin eğitimlerinde ailelerin neler çektiğini, denizciliğimizin hangi denetimlerden geçtiğini, hangi okulların denizcilik eğitimi vermek için müsteşarlığımızdan ne gibi bilgiler aldığını, yurt dışında belgelenip ülkemizdeki şartlara göre hangi yeterlikleri alma aşamalarının neler olduğunu biliyor musunuz? Kişilerin bu belgelerini alır iken kaç lira ödediğini, denizcilik müsteşarlığının bu işlemlerin gerçekleşmesi için hangi bilgisayar yazılımlarını yaptığını, insanların hangi sınav periyodundan geçtiğini, denizcilik müsteşarlığının ülkeler arası yaptığı diyalogları, yurt dışındaki problemleri ve buna benzer binlerce sıkıntılarımızı ve bunların nasıl çözüldüğünü biliyor musunuz? Kişilerin belge değişimleri öncesi ve sonrası aşamalarını, Özel kurs yerleri prosedürlerini biliyor musunuz? Belki de biliyorsunuz da, bizimle maytap geçiyorsunuz.
Sayın Recep Sivri Bey, siz denizciliğin bir yaşam tarzı olduğunu biliyor musunuz? Eğer biliyorsanız niçin 3-4 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde öğrencilerin hayallerine gem vuruyorsunuz? Sen, ben kimiz ki ülkemizin hayalleri ile oynuyoruz.
En derin saygılarımla. 13 Nisan 2012/MERSİN
Ali Surullah TURGUT
Mersin Liman Başkanlığı
Tlf: 0532-262 92 10
İş : 0324-341 58 11’den dahili 207
88.249.71.223
hurda demir
11 Nisan 2012 Çarşamba 10:26
taşımacılık sektörü
arkadşalar bu bölümler bu kadar puan etmez. sektör krizde
boşuna 4-5 yılınızı heba etmeyin, azeri-gürcü-ykraynalılar gemileri işgal etmişler, tersaneler kan ağlıyor.
limanlarda rahat yok, yok sörveydi yok klastı, yok yüklemeydi, yok pilottu, yok şirketti derken ömrünüz törpüleniyor.
212.174.143.129
recep sıvrı
09 Nisan 2012 Pazartesi 20:45
bu bolumlerı dusunenlerın dıkkatıne !
bu bolumunden mezun olduktan sonra (makına ve guverte ıcın soyluyorum).
mustesarlıgın ıcat ettıgı bır yonetmelıkle bırkac kurs gorerek yada bırkac sınav gcerek sızınle aynı yeterlılıge sahıp rakıpler gorebılırsınız.yada pıyadasdakı cogu turk armator vergıden kacınmak ıcın yabancı bayrak gemı calıstırır ve bu sayede sıze alternatıf olarak azerı,gurcu yada para ıle bazı ulkelerden ehlıyet almıs olan rakıpler ıle karsılasabılırsınız.10 kere düşün,1 kere yaz .
aynı paunlara cok daha ıyı muhendıslık fakultelerı var.beyaz unıformaya yada sonundakı muhendıs etıketıne kanmayın.
149.140.227.79
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim