• BIST 9882.78
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 22 °C
  • Antalya 27 °C
  • Muğla 19 °C
  • Çanakkale 19 °C

Ali Torlak: Şile faciasında ihmal var

Ali Torlak: Şile faciasında ihmal var
MHP İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2013 Yılı Bütçesi Üzerine TBMM Genel Kurulunda konuştu.

“Günümüz ulaştırma teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, ulaştırma sektöründe önemli gelişme ve değişimlere yol açmıştır.”diyen Torlak, “Bu nedenle küresel ve bölgesel bağlamda ulaştırma sektörünün uyumu ile ulusal alt yapılarda daha etkin, rekabetçi ve güvenli bir hizmet sunumu için ortak politikalar belirlenmektedir. Bu kapsamda ulaştırma alanında büyük yatırımlar tesis edilirken ülke kaynaklarının ulaştırma sistemleri arasındaki dağılımının verimlilik esasına göre planlanması esas olmalıdır. Bu planın başarısı ise hiç kuşkusuz sistemlerden birine ağırlık vermek yerine kombine taşımacılık ile mümkün olacağı açıktır”şeklinde konuştu.

“Bu da ülkemizin 3 yanı denizlerle çevriliyken, ülke içi deniz yolu yolcu taşımacılığının yaklaşık yüzde 1'i, demir yolunun ise yüzde 5 seviyesinde olması, kara yolu taşımacılığını ise yüzde 90'ın üzerinde seyretmesi Türkiye'deki ulaştırma politikalarının sorgulanması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır” ifadelerini kullanan Torlak, “Gelişmiş ülkelere baktığımızda ulaşım çeşitlerinden deniz yolu ve demir yolu ön plana çıkarken ülkemizde her 2 taşımacılık da maalesef, henüz arzu edilen seviyeye gelinememiştir. Bakanlık olarak uygulanan ÖTV'siz yakıt desteği, kabotaj taşımacılığının canlanmasına önemli bir destek sağlamıştır. Bunu inkâr edemeyiz ancak denizlerle çevrili ülkemizin denizlerden sağlayacağı ekonomik menfaatler için bu desteğin yeterli olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki ayrıca kara yolları yolcu taşımacılığındaki oran da bu düşüncemi teyit etmektedir.”açıklamasını yaptı.

Kruvaziyer limanı ihtiyacı

Deniz turizmine ilişkin açıklamalarda da bulunan Torlak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Diğer bir husus, kruvazör turizmi son yıllarda cazibe merkezi olan bu gemilerle ülkemize gelen yolcu sayısında son beş yılda büyük artış olurken maalesef kruvazör gemilerin yanaşacağı liman yatırımları talebi karşılayacak düzeyde değildir. Kruvazör turizminin önemli mali getirileri dikkate alınmalı ve acilen İstanbul, İzmir ve Antalya'ya yakışır bir kruvazör liman yapılarak hizmete açılmalı ve kruvazör turizmi de İstanbul, İzmir ve Antalya önemli ana limanlar hâline bir an önce getirilmelidir. Yine dünya konteyner trafiğinin 2013 ve sonrası yıla ait olumlu öngörüler global liman yatırımcılarını gelişmekte olan veya gelecek vaat eden yeni bölgelerdeki alanlara yatırıma yönlendirmektedir. Bu noktada, yeni konteyner limanlarına ihtiyaç duyulacağından ülke olarak bu gelişmelere daha hazırlıklı olmamız gerekmektedir.”

Şile'de yaşanan kaza

4 Aralık 2012 günü Karadeniz Şile'de meydana gelen deniz kazasına da değinen Milletvekili “Bu hadisede görünen, kaza anında yaşanan vahim olayı görenlerin verdikleri bilgiye dayanak şunu söylemeliyim ki, bu olayda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yöneticilerinin büyük bir görev ihmali ve görevi kötüye kullanması söz konusudur. Çünkü eğer kaza yapan o tekne yerine -ki, ben bunu çok iyi biliyorum kıyı emniyetinin böyle çok ciddi teknelerinin olduğunu- kıyı emniyeti teşkilatına ait daha donanımlı bir kurtarma gemisiyle müdahale edilmiş olsaydı ya  da kaza anında, kaza bölgesine gelen keşif helikopteri yerine kurtarma helikopteri gelmiş olsaydı yaşanan bu acı olay yaşanmayabilirdi.”dedi.

“Dolayısıyla, denizin çok şiddetli dalgalı anında o tekne ile kurtarma çalışmasına çıkılması doğru olmamıştır.”diyenTorlak, “Üstelik, mevcut kurtarma ekibinin "Bu havada denize çıkılmaz." demesi üzerine, izinli oldukları hâlde diğer kıyı emniyeti kurtarma ekibinin zorla göreve gönderildiği iddiaları mevcuttur. Eğer durum böyle ise bu büyük bir suçtur” açıklamasını yaptı.

Koster filosunun yenilenmesi gerekliliği

Torlak, koster filosuna da değinerek açıklamalarını şu ifadelerle devam ettirdi: “Bu üzücü olaya neden olan yabancı bayraklı gemi 1976 yılında inşa edilmiş, 36 yaşında bir gemidir. Avrupa limanlarına, yaşlı olmaları nedeniyle alınmayan bu gemilerin Türk boğazlarından geçmesi büyük bir risk taşımaktadır. Bu riskin ne derece büyük olduğu, denizlerimizi ve Türk boğazlarını nasıl hoyratça kullandığımız bu deniz kazası ile sanırım daha iyi anlaşılacaktır. Bu nedenle, denizlerimizin gemi mezarlığına dönüşmemesi için ve böyle üzücü olaylar yaşamamamız için uluslararası kuralları mutlaka uygulamamız gerekmektedir. Denizcilik sektörüne birincil derecede önem veren ülkeler, ekonomisi dış ticarete bağlı olan ülkeler, denizlerdeki menfaatlerini ve ülke ekonomisinin büyük parçası olan denizcilik faaliyetlerini muhtemel tehlikelerden korumak için etkin deniz gücü oluşturmaktadırlar. Bu deniz gücünü meydana getiren gemi, araç ve silah sistemlerinin ülke ekonomisine katkıda bulunması ve teknolojik bağımsızlığı sağlamak amacıyla yurt içinde imal edilmesi yönünde politikalar geliştirilmelidir. On beş yıl önce tartışmasız bir üstünlüğe sahip olan, gittikçe yaşlanan ve küçülen koster filomuzun mutlaka yenilenmesi gerekmektedir. Bakanlık, Türk Yıldızı adı verilen koster filomuzun yenilenmesi yatırımını hayata geçirerek uygun inşa şartları sağladığı takdirde hem armatörü cezbetme hem tersanelerimiz tarafından seri olarak inşa edilebilme hem de filoya katıldığında uygun şartlarda yük bulabilme potansiyeline sahip olacaktır. Bunun için de bir kredi imkânı oluşturularak bu gemilerin mevcut tersanelerde inşasının yapılması sağlanmalıdır. Böylece hem yaşlı koster filomuzun yenilenmesi sağlanmış olacak hem de tersaneler yaşamakta olduğu finansman ve sipariş krizini atlatmış olacaklardır”

Tersaneler birleşmeli

Tersanelerin birleşmesi gerektiğine de değinen Durmuş Ali Torlak şunları söyledi: “Buradan hareketle, şahsi düşüncem odur ki, tersanelerimizin uluslararası arenada daha sağlıklı bir yapıya kavuşması ve rekabet gücünü artırmak için bugünkü dünya düzeninde devletin sağlayacağı özel teşvik ve teknoloji desteğiyle mevcut tersanelerin birleşerek büyük tersaneler hâline gelmesi mecburiyet olmuştur. Aksi takdirde, kısa dönem içerisinde ülkemiz gemi inşa sektörünün ayağa kalkması mümkün görülmemektedir. O nedenle, tersanelerin güçlendirilerek sağlam bir mali yapıya kavuşması için ortak çalışma yapılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim.”

www.DenizHaber.Com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim