155 milyar dolarlık hedefin yakalanmasında kuzey ve doğu komşularımızla iyi ilişkiler çok etkili olacak. 2017, ihracatta ‘atılım yılı’ olacak.
Avrupa ekonomisi beklentileri büyük artışlar için çok umut vermiyor. Ancak, değerlendirmelere göre ‘düşüşten çıkışa’ geçen 3 pazardaki gelişmeler hedefe ulaşılmasında büyük rol oynayacak. Türkiye'nin ana ihracat pazarlarında Rusya, Irak, İran ve Çin öne çıkıyor.
Rusya; çak krizi sonrası yaptırımlarla büyük ivme kaybeden ticaret dipten dönüyor. Vize ve diğer kısıtlar kalktıkça ticarete artı yazacak. Müteahhitler de hazır işlerin açılmasını bekliyor.
Irak, siyasi gerginlikleri fiili ticaret engellerine taşıyabiliyor. Başbakan Yıldırım'ın ziyareti iki ülke arasındaki siyasi gerilimi kısmen yumuşattı. Bunun ticareti artırıcı etkisi olması bekleniyor.
İran, ambargo sonrası İran ekonomisi dışa açılıyor. Bu süreç yavaş ilerlemekle birlikte Türk ihracatçılar da büyük potansiyel olduğu görüşünde. İlk Türk Ticaret Merkezi de bu ülkede açılıyor.
Avrupa Birliği, otomotiv ihracatında 2016 düzeyinin yakalanabilmesi başarı olacak. Tekstilde ise endişeler var. Alım grupları gelmekte isteksiz. Bu pazarda yüksek artış zor görünüyor.
Çin, 25 milyar dolarlık ithalata karşılık 2.3 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Bu sürdürülebilir değil. TİM ve DEİK bu pazar üzerinde çalışma yapıyor. İhracat için potansiyel var.
ABD, yeni Başkan Donalt Trump, altyapı yatırımlarıyla büyümeyi yüzde 4'e çekmek istiyor. Bu, Türkiye'den ithalatı artırabilir. Meksika ve Çin'e kısıtlamaların da Türkiye'ye yarayabileceğine ilişkin analizler dikkat çekiyor.
Afrika, Türkiye genel olarak kıtaya, son dönemlerde de Sahra Altı Afrika'ya önem veriyor. Büyük ticaret hacimlerine ulaşılması kısa zamanda zor olmakla birlikte ihracatta önemli artışlar sağlanması mümkün gözüküyor.
DENİZ HABER AJANSI
































