hayırlı olsun yeni bakanlığımız tüm denizccilik müstşarlıpı personeline hayırlı olsun resmi gazetede yayınlandı

Denizcilik Müsteşarlığı personelinin bu yorumu, aslında kapatılmanın ne kadar isabetli olduğunu da gösteriyor. Hiçbir Müfettiş işgüzarlık yapmaz. Ayrıca Müfettişler de kamu da diğer kurumlara göre en düşük maaşı alıyor. Böyle bir olay var ve kanuna aykırı ise Müfettiş görevini yapmıştır. Yasal bir ödeme almak için mücadele etmek yerine Müfettişi işgüzarlıkla suçlayarak, hak aramak yanlıştır ve Müfettişe de hakarettir. Personelimiz önce hakkını nerdene arayacağını bilmeli.

iki yıl önce yemek yardımı diye verdiler işgüzar müfettişin talebi üzerine şimdi iki yıllık faizi ile birlikte on taksitte verdikleri katkı payını bir defeda maaşımızdan kesiyorlar. adaleti olmayan bir kurumda zaten bunlar beklenirdi. kimsenin maaşında gözümüz yok ama 11 yıldır personel arasındaki maaş uçurumu yeni 4b olarak alınan arkadaşlar ve daha sonra kadroya geçenler bile diğer kadrolu personeli bir hayli geçmiş durumda. bu adaletsizliği kim önleyecek yoksa bizlere öbür dünyadamı verecekler. alınmayın herkesten özer.

Ramiz kaptana katılyorum.Geçen Ağustos ayında Müsteşarlığn açmış olduğu kılavuz(sözleşmeşi memur) alımları için başvurdum. 2 yıllık denizcilik okulu mezunuyum.Vardiya zabiti yetrliliğine sahibim .4 Yıldır denizde 4.kpt.3.KPt yapıyorum.İngilizce hazırlık okudum.Ayrıca İngilizce eğitim aldım.KPSS puanım 84 olmasına karşın Mesleki ingilizce mülakatında elendim.Elenme nedenim mesleki yetersizliğim değil diğer arkadaşlarımın bilgisinin benden daha iyi olduğu düşüncesindeyim.Yani herkes iyiydiarmızdan en iyisini aldılar.Yapılan mülakatta torpil,adam kayırma gibi bi durum da yoktu.Ramiz Kpt. katılıyorum.Yaşım 28 şu an bulunduğum yere kolay gelmedim.Bu niteliklere sahip olmak basit değil.Özel sektörde bu şekilde 2 yıllık okul ayrımı yok,çalıştığım geminin 4.kpt.(ITU/fakülte) mezunu.herhangi bir ayrım yok.Kim iyi, ekmek onun.Özel sektörde Kimin işini ne kalitede nasıl yaptığıve şirkete ne kazandırdığına bakılır.İstersen Oxfordu bitir işini bilmiyor yada yapmıyosan bitiksin,zorlanırsın.selametle.

değerli arkadaşım denizcilik müsteşarlığını tanımadığın atama yönetmeliği ve 491 sayılı kanundan bile haberin olmadığı her halinden belli bu kurumda yükselme sınavı açıldı ama kurulduğu tarihten bu yana bir kez o da denetleme şefliği ve gsk uzmanları için yapıldı ama sen 2 yıllık olduğun için giremezsin şartların yetersiz sana bişey söylemek isterim hodri meydan derken dikkat et bu kurumun odacısı bile senden denizciliği daha iyi bilir emin ol. kimseyi küçümsemek kimsenin haddi değil ama şartlarda ortada bu kurumda sınav bile yapılmadı bu güne kadar iyi çalışmalısın dersine bence saygılarımla

"Zamanı gelince bir organizasyon görevini yapamaz hale geliyor. Yeni bir yapılanma, organizasyon ve isim ortaya çıkıyor." diyor Bakanımız Binali Yıldırım. Hala burada IMO stratejisi, kalite yönetimi falan diye göz boyamaya çalışanlar var. Ben bu kurumda uzun senelerdir gerek bölge ve limanda gerekse merkezde çalışan bir insanım, kurum mezbelelik olmuş, hele ki merkezi görünce içler acısı hali görmemek mümkün değil. benim gördüğümün muhtelemen kat ve katını bakanımız görmüştür, yoksa şu yukarıdaki ifade zaten yeterince ağır bir ifade.
bizim kurumda çalışanların büyük çoğunluğunun denizci olduğunu söyleyecek kadar bu kurumdan bihaber insanların olduğunu da yorumlardan görmüş oluyoruz. hodri meydan versinler çalışanların mezuniyet bölümlerini görelim ak koyunu kara koyun çıksın ortaya. bu tartışmaları yapmanın faydası yok artık, madem yeni bir oluşum diyor bakanımız o zaman tek temennimiz gördüğü bu eksiklikleri yaşatmayacak yeni bir kurum tesis etmesidir. denizci ülkeye denizci millete biz denizcilere ve bu işe gönlünü koymuş tüm çalışanlara yakışan bir kurum olması dileğiyle.

Sayın Editör,yorum sayfanızda yayınlanan bazı yazıların maksatlı ve bu kurumu karalamaya yönelik olarak yazıldığını düşünmekteyim.Hatta bu kurumda çalışmayıp bu kurumda çalışır gibi kendini göstererek çok ark niyetli eleştiriler yapıldığını malesef üzülerek görmekteyim.Denizcilk Müsteşarlığı'nın personel politikasını,IMO stratejısını,kalite yönetimini, etik vb. konularda ileri bir seviyede olduğu ortadadır.Bu kurum denetleme ,belgelendirme kurumu olup Türk denizciliğine ciddi katkıları olmuştur.İleridede olcağı kanatindeyim.Lütfen provakatif,maksatlı yazılara izin vermeyelim.Amacımız daha iyiye güzele katkı sağlamak olsun.Denizcilik Müsteşarlığında çalışan insanların buyuk çoğunluğu denizcilikle alakalı bölümlerden mezun nitelikli insanlardır.saygılarımla.

Arkadaşlar, 2 yıllık okul mezunu diye aşağıladığınız bu arkadaşlar bu kuruma alınırken; a) Denizcilik ilgili okul ve bölüm mezunu olmak b)KPSS puanı,c)minumum vardiya zabiti ehliyeti d)minumum 1 yıl denizde çalışma e)ingilizce niteliklerine sahip olması şartı aranmaktadır.Bu niteliklere sahip arkadaşların büyük çoğunluğu Özel sektörde çok kaliteli firmalarda çalışmış kendini ispatlamış kariyer sahibi insanlardır. Müsteşarlığımızın enson yapmış olduğu alımda yukarıda yapmış olduğum niteliklere ek olarak ingilizce sözlü mesleki mülakatta yapılmıştır.Şu an kurumumuzda O aşağıladınız 2 yıllık okul mezunları içerisinde Uzakyol Kaptanı,Uzakyol 2.kpt.yeterliliğine sahip Uzakyolda büyük tonajlıgemilerde Dökme yük,ham petrol tankerleri,kimyasal tankerlerde çalışmış, denizde operasyonel anlamda bulunmuş(darft sörvey,yükleme-tahliye,liman hizmetleri,) kısacası işin ehli insanlardır.Şimdi burada Kendilerine haksızlık yapıldığını söyleyen arkadaşlar kurumumuzda görevde yükselme imtihanları yapılmaktadır.eğer sizde bu nitelikler varsa buyrun hodri meydan....

ben ve benim gibi burada kuruma ilişkin kaygılarını dile getiren denizcilerin asıl amaçlarını saptırıcı yorumlar karşısında bir kez daha yorum yazma gereği duydum. öncelikle şu açık ki ben ve benim gibi kurumdaki bozuk personel yapısına ilişkin kaygılarını dile getiren denizci arkadaşlar zaten bölgelerde canını dişine katarak çalışan insanların ne zorluklarla çalıştıklarının ve maaşlarının muhakkak artırılması gerektiğinin farkında ve en az kendi haklarım kadar onların haklarını da savunmanın benim insanlık vazifem olduğunu düşünüyorum. tekrar ediyorum, merkezdeki %90 vasıfsız ve balon patlacı tayfa için değil ama bu kurumun gerçekten iş yapan bu memurları için (örneğin istanbul bölgede çalışan memurların bir çoğu, diğer bölgedekileri bilenler değerlendirsin) kesinlikle maaşları ciddi oranda artırılmaslı, döner sermaye olur başka bir şey olur ama artık ne olursa bu memur arkadaşlarımızın maddi durumları iyileştirilmeli. denizci olmamakla birlikte beraber çalışmaktan mutluluk duyduğum bu insanların en büyük şanssızlığı bu kurumda kendileri gibi olmayan vasıfsız-balon patlatıcı tayfa ile sadece kadroları aynı diye bir tutulmasıdır. sırf bu yüzden iş yapan ve bu kuruma en az denizciler kadar sahip çıkan bu güzide arkadaşlar da mağdur olmakta.

şimdi şahsıma yapılan diğer eleştiriye gelelim; efendim onlar olmasaymış atamalar, maaş özlük hakları v.s. nasıl yapılırmış. bu yorumları okuyan kurum dışı insanları biraz aydınlatayım; merkezdeki bu memurlar öyle balon patlatırlar ki aynı gün aynı statüde işe başlamış 10 kişinin de 10 u farklı maaş alır(önceden cevaplayayım dil tazminatı çocuk yardımı v.s. de aynı olan), atamalar öyle yapılmaz veya yanlış yapılır ki 3. kattaki personel daire başkanlığında cinnet geçiren insanlar için psikolojik destek sağlanması farz olmuştur. onlar öyle balon patlatırlar ki evrakları geç getirir eksik götürür sizi rezil olmadık kurum bırakmazlar, sırf sizin yazdığınız yazıyı imzaya götürüyor diye yazıyı kendisi yazıyor zanneder. işte bizim balon patlatıcı vasızsız memurlar böyledir. sorsan hepsi denizcilerden daha iyi denizi bilir hepsi daha çok parayı hak eder bir de üstüne sen yokken biz vardık falan der, sanki varlığı ile yokluğu bir değilmiş gibi.

çözüm de önereyeyim, çözüm şudur bu kurumdaki iş yapmayan özellikle merkezdeki vasıfsız bu %90lık memur dağıtılsın, işini severek sapan ve bu kuruma her türlü katkıyı yapan bölge-limanlardaki
memurlarla biz yola devam edelim, bu insanların maddi durumları da acilen ciddi oranlarda iyileştirilsin her türlü imkan sağlansın. yeterki bu insanların emekleri sırf bu merkezdeki baloncu tayfa tarafından gölgelenmesin. bölgelerde liman başkanlıklarında yan gelip yatmayan bu insanlara hak ettikleri değer verilsin.

önceki yorumumda yanlış anlaşılarık kırdığım değerli memur arkadaşlarım olduysa kendilerinden en içten özür dilerim, benim için denizci olup olmamanızın hiç önemi bunu da öyle bilin, dilimiz sürçtüyse affola.

baloncu tayfaya gelince onları Allaha emanet ediyorum. selametle.

ben cpt hasan kaçmaz arkadaşıma katılmıyorum memur arkadaşlar olmasalar eğer bu kurumda ne terfi yaptıra bilirdi nede cüzdan alabilirdi..kendisi daha stajerken o memur arkadaşlara gidip abi nasıl yapaçam ne edeceğim diye mutlaka sormuştur bu gün okulda öğrendiklerinin yüzde kaçını uyguluyor müsteşarlıkta sorarım kendisine sanırım balon patlatanın kendisi olduğuda ortaya çıkıyor bu durumda tabi.ama biraz dürüst davranıp kendini yukarda görmese ve evet arkadaşlarımızın durumu ve çalışma şartları sıkıntılı dese adil davranmış olurdu bence yanlız şunu söylemeden geçemeyeceğim hasan kaçmaz arkadaşıma padişaha demişlerki padişahım yaşın uzunla uğrun açık ola saltanatta mağdur olma senden büyük Allah var Selametle kalın..

Hz.Muhammedin kıyamet alametlerinden dediği İŞin başına ehil olmayaların geçirildiği 2 yıllıkların bir gecede uzman yapılarak 4 yıllık mezunların ve bu kuruma 20 yıldır emek verenlerin önüne geçtiği bir kurum Denizcilik Müsteşarlığı.DENETLEME ve GEMİ SİCİL MEMURLARI yıllardan beri EN ASGARİ MEMUR MAAŞI alarak geçim mücadelesi vermektedir. Vicdanı olan, bu kişilerin ve geçindirdikleri ailelerinin çığlığını, avazını, haykışını duyar.Yeniden yapılanma sürecinde DİLEĞİMİZ ücret eşitsizliğine bir son verilerek kurumdaki gizli çatışma nedeninin ortadan kaldırılmasıdır.

melih kaptanımın dediklerine biraz açıklık getireyim de buradaki üç beş memurun yorumuyla bu tür ciddi hususlar güme gitmesin. öncelikle bizim kurumdaki memurların varlık sebebinin denizcilik otoritesinin kurulma ihtiyacı olduğunu bu memurlar bilmeli, çünkü onlar bu kurumun adının ne olduğuyla ne iş yaptığıyla değil sadece ne kadar maaş verdikleriyle ilgilenir, onlar için ha denizcilik ha tapu kadastro ha tarım köy işleri, maaş versin yeter. hakkını yememek lazım bazıları işinde gücünde sorumluluklarını yerine getiren memurlar. geri kalan yüzde doksanın yaptığı sadece iki şey vardır, birincisi bilgisayarda balon patlatmak ikincisi de kendinde fazla maaş alan herkesi çekiştirmek. lise mezunuymuş yok efendim ilgi ilgisiz saçma sapan üni. bölümlerinden mezun olmuşlar falan hiç gözü görmez. insan başkasının maaşını diline dolanırken bir utanır, biz hangi zorluklarla denizci oluyoruz en ufak bir fikirleri yoktur. umarım bakanımız bu insanlardan bizi kurtarır bize düzgün bir çalışma ortamı sağlar. şunu da belirtmek lazım benim bahsettiğim vasıfsız gereksiz memurların çoğu merkezdedir, bölgelerde görece daha etkin çalışan insanlar vardır haklarını yemeyelim. selametle

uzman kaptan arkadaşım düz memur dediğin arkadaşlar bu teşkilat kurulduğundan beri senin 1 günde sadece kontrolünü yaptığın gemilerin tüm işlerini yıllardır yapıyor..denetim senin işin peki yönetimdemi senin işin sen hiç 491 sayılı kanunu duydunmu? yada atama yönetmeliklerden veya düz memur dediğin o arkadaşların yaptıkları işlerden haberin varmı? yok tabi aldıkları maaşları biliyormusun? sen armatörle yada acente ile konuşursun onlar vatandaşın kılavuzudur vatandaş onları tanır onları bilir 100 metre karelik gölü okyanus zatnetmeyip kendini gök yüzünde görmesen diyorum..haddini bilmelisin yani o memurlar olmasa sen 1 gün çalışmaz sırt çantanı alıp gemiye kaçarsın.. saygı sevgi bizden

Denizciliğin dünya ve insanlık açısından önemi kelimelerle ifade edilemeyecek kadar fazladır. Bu önem ve insanlığın gelecek kaygısı, denizlerin devletler ve insan toplulukları için vazgeçilmez hayat alanı olduğu gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. Denizcilik, deniz ulaşımı- gemi işletmeciliği, tersanecilik, deniz ürünleri-balıkçılık gibi deniz kaynakları, çeşitli deniz sporları, deniz-yat turizmi, ve bu saydıklarımızla ilgili tesisler vb gibi büyük ve çeşitlilik gösteren sektörel faaliyetleri-etkinlikleri kapsayan, yaşatan bir alandır. Dolayısıyla böylesine getirileri olan bir kurumun tek bir çatı altından alınarak ayrı Genel Müdürlükler şeklinde düzenlenmesinin çeşitli sıkıntılar yaşatabileceğini düşünüyorum. Bence Diyanet işleri Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı gibi yine kendine has bütün birimlerini içerek şekilde Denizcilik İşleri Başkanlığı şeklinde bir düzenleme yapılarak Personelinde özlük hakları korunacak şekilde Ulaştırma Bakanlığına bağlanmasının daha uygun olacağı kanısındayım.

Arkadaşlar bu dünya menfeaat dünyası...herkes kendi açısından haklı görünüyor...ama meslek tahassupculuğu yapmaya da gerek yok..bu kurum deniz-CİLİK Müsteşarlığı, Gemicilik Müsteşarlığı değil, bu kurumun görevlerine bakarsanız kaptana da ihtiyaç var, mühendise de kimyagere de, matematikçiye de biyoloğa da ihtiyaç var. ama biz Denizcilik Müsteşarlığı olamadık bir türlü, hep gemicikik kısmında kaldık, ulaştırma konularını Ulaştırma Bak,na, çevre konularını, çevre bak,na,turistik amaçlı denizcilik faliyetlerini turizim bak,na görevimizi layıkıyla yapmadığımızdan kaptırmışız. Kala kala bir ticari yük gemilerinin denetimi ve belgelendirilmesi kalmış. Kpt arkadaş bu açıdan haklı...ama bir de madalyanın öbür yanı var...olayın idari temsil ve diğer teknik konularda görevleri var. kurumda bir bütünsellik olmalı, gün gelir beğenmediğin memur sınıfı kalkar oturur idari işleri ve gerekirse maaşını, idarenin taahhuk işlerini yapmak zorunda kalırsın, asli görevini yapamazssın...o zaman ben vasıfsıa iş yaptım bu ay benim maaşımı az ver diyebilecek misin? Sözüm şu kurumları kurum yapan öncelikle personeline ödediği maaş, sonra liyakat ve sonra da kurumsal tahassuptur. Ben inanıyorum bunların hepsi olacak...ama ne zaman...? herkesin kendini aynada görebildiği zaman:::))))

sayın arkadaşlar bu kurumda iyi kötü günler geçirdik , yıllarca beraber çalıştık hepimizin amacı denizciliğimizi geliştirmek 4 bir yanı deniz ile çevrili olan ülkemize yakışır bir idare ve yönetim sunmak oldu. maaşlar konusunda yeni yönetim adı her neyse bakanlık mı olur genel müdürlük mü onu bilemeyiz ama insanların aklında bazı sualler oluşmuş durumdadır. kurumdaki düz memurlarımız maaşlarının düzeltilip döner sermaye payından faydalanmak istemekte, gsk ve deniz uzmanlarımız ise var olan kadro karşılığı sözleşmelerinin devam etmelerini beklemektedirler. yeni yönetim her çalışanın beklentilerine cevap vermek zorundadır. sağlık bakanlığı çalışanları döner sermayelerinden neredeyse maaşları kadar pay alıyorlar. trt, bddk, hazine müsteşarlığı, tbbm çalışanları ve şu anda akla gelmeyen kurum ve bakanlıklarda uzman maaşları 6-7 bin tl ye dayanmaktadır. bu kurum personeli de aynı oranlarda dön ser. almaları gerekir. keza deniz uzman ve gsk ların kazanılmış hakları baki kalmalı, onların çalışma performanslarını etkileyecek akıllarında soru işareti bırakacak uygulamalardan kaçınılması gerekir. iyi çalışmalar.

sayın kaptan sizin ve sizin zihniyetinizde olanların maalesef bu kurumu bu hale getirdiğini söylemek zorundayım.siz biz memurları anlayamadınız anlayamayacaksınızda.bizim sizin maaşın fazla olduğu iddiamız yoktur biz sadece bizim maaşların düşük olduğunu söyledik ama siz anlamadınız anlamadığınız içinde ne bizi savundunuz ne de yazında bahsettiğin gibi bizi istemediniz.döner sermaye konusu sırf siz kadro karşılığı sözleşmelilerin sözleşme olayından vaz geçmediği için çıktmadığı senin umrunda değil tabiki.senin elindeki o cüzdanın her türlü işleminin ve terfilerinin o senin istemediğin memurlar tarafından yapıldığınıda unutmuşsun yani anladığım kadarıyla kendini vaz geçilmez olarak düşünyorsun ama unutma mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlar ile doludur sen veya ben olsamda bu kurum aslanlar gibi gider hiç üzülme siz veya biz yokken de bu kurum çalışıyordu ve çalışacaktır.saygılar

bizim kariyer uzmanı denizciler olarak bakanımızdan temennimiz, kurumda denizci olmayan diğer düz memurlarla bizi oluşturacağı yeni bakanlıkta kesinlikle ayırması. aşağıdaki yorumdada görüldüğü üzere bizim denizde aldığımız maaşları bilmeden, devlette kendisiyle aynı maaşı almamızı bekleyen birçok vasıfsız memur var. kendilerini her nasılsa bir denizci ile aynı kefeye koyuyorlar; ben 7 senemi denizde geçirip öyle geçtim kuruma ama gel gör ki oradan buradan toplanıp kuruma doldurulmuş memurlar kendilerini denizcilerden hem daha bilgili hem de üstün görüyorlar. gülsem ağlasam mı bilmiyorum. bu memurların anlayamadığı şey kadro karşlığı çalışıyoruz çünkü devletin bizi bu kurumda tutması için yeterli maaşları verebilmesi ancak kadro karşılığı ve gsk kadrosuyla olabiliyor. Allah aşkına aşağıda yorum yazan kişiye soruyorum, bu kurumda kadro karşılığı olmasa onca denizciyi bu devlette kim tutabilir? 4 tekeri var diye tüm arabaların fiyatı bir mi, aynı katta çalışıyoruz diye bu gibi vasıfsız memurlar bizle kendilerini bir tutmaya çalışıyorlar.

bakanımızdan ricamız bizi bu tür memurlarla karışmayacak şekilde çalışma ortamı hazırlaması. denizcilere hak ettiği değeri vermesi dileğiyle, selamlar.

sayın bakanımızdan dileğimiz teşkilatta 3 çeşit maaş yapısı olduğu az iş yapanın çok maaş ve ikramiye asıl ve çok işi yapan memurun ise tüm kurumların memurlarından bile daha az ücret aldığını görmesi ve kadro karşılığı sözlemelerin iptal edilmesi tek temennimizdir biz memur olarak yüzde üçlük zammada razıyız bakalım maaş+ikramiye alamıyan emekliliği çoktan dolmuş hiç bir iş yapmayıp konuşan o birokratların ne yapacağını hep birlikte görürüz inşallah

CEPLARİNDEN ÇIKMIYOR vatandaş ödüyor ama asıl mesele
sektör için hiç bir şey yapmamış olmalarıdır olan özel sektöre oldu oluyor

Bu kurumun içine denizci olmayan onca adam alınırken (öğretmenden tutun da ziraat mühendisine kadar) sessiz kaldığımız, bizim denizcilik camiasından olupta kurumun idaresinde zayıf ve bürokraside pasif kalan insanları eleştirmediğimiz hatta sırf günü kurtardığımız için bu duruma geldi bu kurum. Şurası acı bir gerçek ki biz denizciler devlette kurum nasıl idare edilir, bürokraside ağırlık nasıl konur ve kuruma nasıl itibar kazandırılır bilemedik. eğer bu kurum bir dış ticaret bir gümrük müsteşarlığı kadar itibar kazanamadıysa bu bizim suçumuzdur. bugüne kadar sessiz kaldık işimize geldikçe sustuk ve gün ektiğimizi biçme günüdür. umarım bir gün yeni bir fırsat yakalar ve onu doğru kullanırız.

selametle.

"Merkez" doğru söylemiş, haberde yorum yanlışı olmuş. Kurulacak Ulaştırma,İletişim ve Denizcilik Bakanlığında "denizcilik" planlanan (1 ya da 2) olası genel müdürlükler düzeyinde temsil edilecek ve işlemler o düzeyde icra edilecektir.Denizcilik Müsteşarlığı'nın son zamanlarda mevcut kadrolar ile kötü idare edilişi, Müsteşarlığın münhasır bir bakanlığa dönüşümüne engel sebep olmamalıydı. Kadroları değiştirilse bile, hazır teşkilat yapısıyla korunmalıydı. Zira Ulaştırma Bakanlığı içindeki bir denizcilik yapısı, denizciliği sadece bir ulaştırma modu gibi algılatacaktır. Deniz yetki alanları (karasuları ve münhasır ekonomik alanları),balıkçılığı, deniz turizmi,deniz dibi madenleri ve kolluk gücü gereksinimi ile kara ülkesinin denizdeki devamı olan MAVİ VATAN dikkatlerden ve devletin konsantrasyonundan daha da uzaklaşacaktır. Hayırlısı.

Ben şunu anlayamıyorum Denizcilik Müsteşar Yardımcısı ile temsil edilecekmiş. Müsteşar Yardımcılığının temsil yetkisi var mı? Var ise hangi kurumda ve bürokraside var? Ara kadrolarla temsil olmaz. yetki ya Genel Müdürde, ya müsteşarda, yada Bakandadır ve temsil yetkisi de bu makamlardadır. Bi bildiği olan varsa söylesin

Müsteşarlığın şu anki yönetiminin gittiği yol, yol değildir. Bu yönetimin yansımaları taşrada da görülebilmektedir, sonuçta kendilerine benzeyen insanları taşrada yönetici konumuna getirmişlerdir. Günden güne çeteleşen, yaptıkları yanlarına kar kaldıkça daha da çirkinleşen, koltuk sevdasına düşmüş yöneticilerin derhal kurumdan uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu şahıslar yüzünden Flag State kavramı Özel Sektör Danışmanlığına dönüşmüştür. Denizciliğimizi temsilen orada saygıdeğer iki bakanımız dururken bu adamlara laf düşmez ki inşallah yeni teşkilat yapısının uzağında ya da yakınında bu kişiler olmaz. Bu haberin özellikle taşra çalışanları olmak üzere son dönemde iyice bunalan, üzerlerine ölü toprağı sinmiş kurum çalışanlarına yeniden çalışma isteği verecek hayırlara vesile olması dileğiyle. Allah selamet versin.

Yorumları okuyunca sektörde ileriye dönük endişelerin olduğunu anlıyoruz. Müsteşarlık Müsteşar Yardımcılığına, Genel Müdürlükler Daire Başkanlıklarına dönüştürüleceği haberleri doğru olabilir. Fakat bir gerçek var ki o da Denizcilik ifadesinin artik bir bakanlık adı içinde yer almasıdır ki bu durum benim için yeterli olmasa da önem ifade eder. Umarım bir gün sektör daha büyük bir hale gelir de Denizcilik Bakanlığımız olur.

ŞİMDİYE KADAR,KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE DOĞMUŞ,SAYILAMAYACAK KADAR YETKİSİZLİK İÇEREN MAHKEME KARARLARI VS VS VS,BUNLARA ÇEKİLEN GÜZEL BİR ÇİZGİ,EN AZINDAN BAKANLIK OTORİTESİ ALTINDA,BİRDE I.M.O TEŞKİLAT YAPISINA UYGUN BİR YAPILANMA İLE BİZİM DENİZCİLİĞİMİZ MODA OLAN DEYİMLE''UÇAR'',İNSANIMIZ İŞGÜCÜNÜ YABANCI FİLOLARA TAŞIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.VATANA MİLLETE HAYIRLI OLSUN.

sayın vatandaş. ben sadece düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum ki bu da demokrasinin temel taşlarından biridir. Bunu yapmasam ülkeme ve denizciliğimize hizmet etmiş olamam. Ülke ve deniz aşkı böyle hareket etmeme neden oluyor.Az değil, 63 yıllık deneyimlerimi sizlere yıllarca kitaplarımla ve makalelerimle ulaştırmaya çalıştım. Lütfen web sayfama bakınız. Allah!a emanet olun. www.refikakdogan.com

Ne fark eder. cilgi çıkmış bir kuruluş. Ha ali veli ha 49 ha 50. Hayırlı olsun diyelim ama ne fark eder. İki gemi park eder.
Sevgiyle kalın meslekdaşlarım.

bir kaç yorumcu dışında herkes kimse okuduğunu anlamamış.arkadaşlar denizcilik müsteşarlığı kaldırılıp başka bir bakanlık bünyesinde müsteşar yardımcılığı statüsüne indirgeniyor yani DÜŞÜRÜLÜYOR
buna sevinen arkadaşlar açsında ulaştırma bakanlığı teşkilat krokisine baksın eskidende denizcilik müsteşarlığı ulaştırma bakanlığına bağlıydı ama temsil olarak müsteşarla temsil ediliyodu.Şimdi okuduğunu anlayamamış arkadaşlara soruyorum bakanlık olması istenen ancak bakanlık yolu ile denizciliği bir adım öteye götürmek varken, müsteşar yardımcılığı statüsü ile temsil edilecek bi kurum nereye kadar gidebilecek.?

taşra denizciliğin d'sini bilmeyen, suyu bardakta görmüş liman başkanları, bölge müdür yardımcıları, gsk başkanları, şube müdürleri ile dolu!...
miço ile amt. denizcinin farkının farkında olmayan onca adamla denizciliğimiz daha çok gelişir!...
bekleyin!...

Müsteşarlığın tarih olması umarım ki hayırlara vesile olur. Ulaştırmayı nerelerden alıp bu seviyeye getiren sayın bakanımız umarım denizcilik müsteşarlığında da aynını yapar. Kurumun hasta zihniyetli, insan yönetiminden bilhaber ve bir o kadar da kabiliyetsiz üst(abi) ve alt(kardeş) kadroların bir an önce lağvedilmesi gerekiyor. bkz. abiler, abilerden kastımı kendilerini tanıyanlar anlarlar. Özel sektörde de vardır bu abilerden, bi abi kardeş ilişkisi almış başını yürümüştür. telefonla iş bitirmeye kadar… Nitekim bu insanlar yüzünden nice vasıflı meslektaşlarımız kurumdan istifa etmişlerdir ve mevcut çalışanlar dişlerini sıkarak çalışmaktadır. Allah yolumuzu açık etsin.

habercilik diye işte buna denir; Tebrikler denizhaber.com.tr... ayrıca Sn bakanımıza güvenimiz tamdır. Bir önce üst kadro yenilenmeli ve denizcilik bir kaç armatörün boyunduruğundan ve çeteleşmiş kadrolardan kurtarılmalıdır.

sn Akdoğan büyüğümüz olduğu için kendisine saygılıyız; ancak lütfen Sn Bakana iş öğretmeye kalkmasın.Sn Bakan bir kaç( çoğunu tenzih ederim )kendini bilmez armatörün elinde oyuncak duruma düşmüş olan denizcilik yönetimini acilen yenilenmesi gerektiğini çok iyi biliyor..ve Müsteşarlığın gerçekten çalışan emek veren personeli bu değişikliği tüm kalbiyle destekliyor.
saygılarımızla

Bu değişiklik konusunda sayın bakanımıza desteğimiz tamdır.Bir önce Müsteaşarlığın vurduğu vurduk, kırdığı kırdık olan, kendi başıba buyruk davranan üst kadro tasfiye edilerek yeni teşkilatlanmaya gidilmelidir.Ayrıca böylece yıllardır beklenilen denizcilik bakanlığınada kavuşmuş oluruz..
saygılarımızla

Denizcilik Müsteşarlığı hep dışardan gelenleri oluşturduğu bir topluluk idi. Uzman kişilerin sayısı çok azdı. Bu yüzden Denizcilik Müsteşarlığı kurumsal kimlik kazanamadı. Sayın Binali Yıldırım döneminde denizci kökenli insanlar kuruma getirdi. Müsteşarlık biraz hareketlendi. Bence Ulaştırma bakanlığa bağlanması doğru bence icraci bir bakanlık oluyoruz daha ne olsun.Bakanlığın adı da güzel. Yeni yapanlanmada sektöre katkı sağlayacak ingilizcesi, deneyimi üst düzeyde olanlar getirilmelidir. Liman Başkanlarıda dahil tüm kadrolar ehil insanlar getirilsin. Denizcilik ile ilgili tecrübesi olmayan, ingilizcesi olmayan Liman Başkanları var. Yeni oluşumda liyakata uygun bütün kadroların yeniden ele alınmasında fayda var. Sektörün önünü acacak, yenilikçi insanlara ihtiyaç var. Yeni Bakanlığın hayırlara vesile olmasını dilerim.

Aslında ulaştırma, denizcilik ve İletişim konuları başlıbaşına ayrı bakanlık olma konuları. Bunlar birer genel müdürlükle idare edilemz hale geldiler. İletişimin ulaştırma ile ilgisi nedir? Eskiden devlet gemi ve ptt sahibi iken ulaştırmayı da yaptığından adı münakalât yani ulaştırma (vekaleti) bakanlığı uygundu .Devlet yavaş yavaş taşıma ve ptt'den ayrıldığınmda(sedece tren kalmıştır) İletişim ve denizcilik ayrı bakanlıklar halinde olmalıdır. Böyle gümrükten mal kaçırır gibi bakanlık yaniden yapılandırılır mı? Anlaşılan Sayın Yıldırım bunları elinden kaçırmak istemiyor ki bu çok yanlış bir tutumdur. Önemli olan ülkenin çıkarları olup Sayın Yıldırımın hüküm sürdüğü alanları elinde tutma gayreti değildir.İnsanların kapasiteleri sonsuz değildir. Bırak onları, çıkar elinden herkes rahat çalışma imkanlarına kavuşsunlar. Doğrusu bu değil mi sayın okurlarım. Lütfen beni eleştiriniz. Allah yardımcımız olsun. www.rtefikakdogan

İnşallah gelen gideni aratmaz. Bizde hep gelenler gidenleri aratmıştır. Önemli olan batmış olan tivaret denizciliğimiz, tersanelerimi ve personelin kalkındırılmasıdır. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Çok yerinde bir karar, Bir Marmara denizine 2 bölge müdürlüğü bakıyor,Bu bir İsrafdır..Her ilde tek liman Başkanlığı olsun İlçelerdekiler, Denet Memurluğuna indililsin..

saadece denizcilik genel müdürlüğü olması yeterli idi.deniz ulaştırması genel müdürlüğü kadrosu israf olmuş.ayrıca ulaştırma bir bütün ve kombine bir sektördür.denizi krası havası demiryolu syolu nehir yolu elektronik yolu bakanlığı olmaz.laştırma bakanlığı ismi yeterliydi ve tumünü kapsar.önemli olan tarım turizm çevre sağlık bakanlıkları bünyesinde yürütülen denizcilik iş ve işlemlerinin ulaştıma bakanlığı görevlerine katmaktır.hata sahil güv.te içişlerinden alınmalıdır.bölgelerde liman başkanlıklarına dönüştürülüp görevlerni etkin yapabilmeleri için güçlendirilmelidirler.işlevleri bakımından liman başkanlıkları dört kateoriye ayrılabilir.limanı tersanesi gemiadamı hatta balıkçısı olmayan yerlerde dahi başkanlık var tekrar ele alınmasında fayda var.
yerinde bir karar ilgilileri tebrik ediyorun.inşallah hantal bi yapı olmaz.ışınlama ile atanan bürokratların hantallığı getireceğini hatırlatmak istedim.denizciliğimizle ilgili hiç bir projesi olmayan,işleyişi geliştirecek zekası olmayanlar olanlrın yanında yakışıksız duruyor.sayın bakan kendisi gibi becerikli ve yeteneklileri arıyor .çalışmalarında başarılar diliyorum.Allah selamet versin.

Günümüzün çok hızlı bilgi ve iletişim çağında, hızlı hareket edemeyen örgütlerin rekabet etmesi ve hayatta kalması mümkün değildir. Bu yüzdendir ki, günümüzde çağdaş örgüt yönetimi gereği bürokrasi mümkün olduğunca minimize edilip, uzmanlaşmış ve odaklaşmış ve tabiiki yetki ile donatılmış takımlar ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle acilen boyut tartışmalarından kurtulup işlevsellik tartışmalarına ve uygulamalarına ağırlık verilmelidir. Bakınız A.B.D'de Ulaştırma Bakanlığı dahi yoktur. Ulaştırmadan sorumlu İdare "Department of Transport (DOT)" genel müdürlük seviyesindedir. DOT'un örgüt yapısı incelenecek olursa, 5 seviyeli orgüt yapısında beşinci seviyede yer alan 10 adet uzman daireden birisi de MARAD (Maritime Administration) yani "Denizcilik Dairesi" olarak sayılmaktadır. MARAD tamamen denizcilikle uzman bir teşkilat olup odaklanmış ve liyakatli ve tabii üst düzeyde yetkilerle donanmış bölge müdürlükleri ve liman başkanlıklarından oluşmaktadır. Özetle, doğru yönetim odaklanmadan, liyakatten, hızlı karar alma ve uygulamadan ve hatta değişimden geçer. Saygılarımla,