• BIST 9524.59
  • Altın 2526.553
  • Dolar 32.5746
  • Euro 34.6658
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C
  • Antalya 16 °C
  • Muğla 9 °C
  • Çanakkale 12 °C

ÖTV'siz yakıt henüz hedefine ulaşmadı

ÖTV'siz yakıt henüz hedefine ulaşmadı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
18-01-2006 03:40"ÖTV'siz yakıt henüz hedefine ulaşmadı"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kabotaj hattında çalışan gemiler ile balıkçı teknelerine ÖTV'siz yakıt verilmesine yönelik uygulamadan beklenen sonucun tam olarak alınamadığını söyledi. Bakan Yıldırım, kısa sayılabilecek sürede istenen yarar sağlanamadığı gerekçesiyle 'pes' etmeye de niyetli görünmüyor. ÖTV'siz yakıt uygulamasının devam edeceği mesajını veren Yıldırım, uygulamanın hedefine ulaşmamasını da iki temel nedene bağlıyor:Uluslararası anlamda denizcilik sektörünün son derece hareketli ve canlı olması.Yıllardır 'tek bacak' üzerinde karayoluna dayalı ulaşımda, dönüşümün bir anda gerçekleşmemesi.Ulaştırma Bakan Binali Yıldırım, 'TRANSPORT'a, ulaştırma sektörü açısından 2005 yılını değerlendirdi, 2006 yılı hedefleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu ve özeleştiri yaptı.■ Sayın Bakan, 2005 yılı açısından öncelikle denizcilik sektörünü değerlendirir misiniz? Denizcilik sektöründe neler yapıldı? Sonuçlar neler?Türkiye denizleriyle barış yaptı. Üç tarafı denizle çevrili ülkemiz, sonunda denizlere hak ettiği değeri teslim etti. Kabotaj hattında çalışan gemiler ile balıkçı teknelerine ÖTV'siz yakıt verilmesine yönelik uygulama başlattık. Liman tarifelerinde yaklaşık yüzde 50, fener ücretlerinde yüzde 30 oranında indirim yapıldı.■Peki, bu indirimler yapıldı da ne oldu?Denizcilik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin taşıdıkları yolcu miktarı, aşağı yukarı yüzde 20 artış gösterdi. Bu artış devam edecek. Diğer yandan taşıma ücretleri artmadı, artmadığı gibi ücretlerde indirim yapıldı. Yani, aldığımız bütün önlemler vatandaşa yansıdı. Vatandaşın ulaşım faturasında 90 milyon YTL (90 trilyon lira) düzeyinde yarar sağlandı.■İşin bir de balıkçılar yönü var. Burada sonuç nasıl?Balıkçılar maalesef daha önce yakıt çok pahalı olduğu için uzaklara gidip avlana-mıyordu. Çok yakın yerlerde yumurta filan demeden avlanıyorlardı. ÖTV'siz yakıt uygulamasıyla balıkçılar açık denizlere gidip avlanmaya başladı. Böylece, halkımız çok ucuza balık tüketme imkanına kavuştu.■Denizcilik sektörünün önemli konularından biri de 'kara liste' uygulaması. 2006 yılına nasıl bir tabloyla giriyoruz?Gemilerimizin yabancı limanlarda tutulma oranları yarı yarıya düşürüldü. Türkiye'nin AB'ye uyum süreci kapsamında konuyu yakından izleyen AB Komisyonu'na tutulma oranlarında 2001'de yüzde 40 oranında azalma sağlanacağı taahhüt edilmiş ve hedeflerin de ötelerinde başarı kazanarak tutulma oranlarında yüzde 68 azalma sağlanmıştır.■Ulaşım türleri arasında denizcilik kadar ihmal edilen bir alan da demiryolları. Son dönemde bu sektöre yönelik yatırımlarda artış gözleniyor. Demiryolları, Atatürk döneminde olduğu gibi hızlı bir kalkınma içine girebilecek mi?İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra demiryolları geri plana itilmiş. Bu aslında bütün dünyadaki konjonktüre de uygun. 1950'li yıllarda otomotiv sanayi gelişiyor. Bu dönemde uçakla seyahat yok. Karayolu yapı mı hızlanıyor. Arabana biniyorsun ve gideceğin noktaya gidiyorsun. Bu insanların işine geliyor. Bu avantaj gibi görünüyor. Ama bu, zamanla avantaj olmaktan çıkıp eziyete dönüştüğü noktada bazı şeyleri gözden geçirmek ve bazı adımlar atmak gerekiyor. Yapmak istediğimiz budur. Demiryolları, 1950 yılından itibaren ihmale uğramış. Yatırım bütçelerinden aldığı pay azalmış. Sorunları birike birike bugüne kadar gelmiş. ■2003 yılından itibaren demiryollarında da ciddi gelişme oldu. Bunu nerede ve nasıl görüyoruz?Genelde ulaştırmaya ayrılan payın büyüklüğünde görüyoruz. Özelde de ulaştırma içinde demiryolu sektörüne ayrılan bütçe büyüklüklerinde görüyoruz. Demiryollarına, 6 yıl içinde 6 milyar dolar kaynak aktarılacak. Bu dönemde 1000 kilometrelik yeni bir demiryolu ağını sisteme dahil ediyoruz. Peki, hangi projelerle? Marmaray, Ankara-istanbul ve Ankara-Konya hızlı tren projeleri. Bunun yanı sıra da portföyde bazı projeler de var.■Ankara-Konya Hızlı Demiryolu Projesi'nin alt yapısı TCDD'nin öz kaynakları ile karşılanacak. Üst yapının, yap-işlet-devret (YİD) yöntemiyle inşa edilmesi konusunda neler söyleyeceksiniz?Havacılıkta uygulanan alternatif finans modellerini muhakkak denemek lazım. Havacılıkta bunu yaptık. YİD, yap-işlet (Yi) ya da kısaca 'PPP' olarak bilinen kamu-özel sektör işbirliği gibi finansman modelleri denenmeli. Havacılıkta YİD modelini başarıyla uyguluyoruz, neden demiryollarında uygulamayalım?Ankara-Konya için bu model üzerinde kafa yorduk. Ancak, bu tür işler biraz zaman alıyor. Bu nedenle alt yapısını öz kaynaklardan yapalım dedik. Üst yapı için böyle bir finansman modeli geliştirirsek yaparız. Geliştiremezsek öz kaynaklardan projeyi tamamlarız. Bir yandan da demiryollarının iyileştirilmesi için çalışıyoruz. Demiryolları güvenliğini artırmak gerekiyor.■TCDD'nin alt yapı ve işletme olarak ayrılmasına yönelik yeniden yapılandırma çalışmaları nasıl gidiyor?2006 yılında üzerinde yoğun olarak çalışacağımız bir konu da TCDD'de, işletmecilikle alt yapının birbirinden ayrılması. Karayolları gibi. Demiryolları yapmak ayrı, işletmecilik ayrı. Karayollarını devlet yapıyor ve herkes kullanıyor. Demiryolları yapıyoruz, TCDD'den başka kimse kullanamaz diyoruz. Bu nedenle sektör gelişemiyor. Bunun çalışması 2006 yılında hızlanacak.

■Havacılık sektörü, özellikle bölgesel havayolu projesiyle ciddi bir ivme kazandı. Türk halkı uçukla tanıştı. Bu sektörde nasıl bir noktada bulunuyoruz?Her vatandaşımızın hayatında en az bir defa uçağa binmesi amacıyla 2003 yılı ekim ayı sonunda Bölgesel Havayolu Taşımacılığı Projesi'ni uygulamaya koyduk. Bu uygulamayla 2003 yılında toplam 9 milyon 123 bin 298 olan iç hat yolcu sayısı, 2004 yılında yüzde 58'lik bir artışla toplam 14 milyon 427 bin 969'a ulaşmıştır. 2005'in 11 ayında iç hatlarda taşınan yolcu sayısı 17 milyonu aştı.Projenin uygulamaya konulmasındanönce üç havayolu-şirketi toplam 139 bin 888 yolcu taşıması ile ancak yüzde 2'lik pazar payına sahipti. Bu üç şirketin uygulama sonrasındaki 22 aylık sürede pazar payları toplam 5 milyon 631 bin yolcu taşıması ile yüzde 37.4'e çıktı, bölgesel havacılık projesiyle THY'nin de yolcu sayısı önemli oranda arttı.Bugün, THY'nin yanı sıra toplam 16 özel havayolu işletmesi, 222 büyük gövdeli uçakla, yurt içi ve yurt dışı bir çok noktaya düzenledikleri charter ve tarifeli seferlerine ilaveten bölgesel uçuşlar da gerçekleştiriyor. Bölgesel havayolu taşımacılığı projesinin uygulamaya konulmasından ;bu yana geçen sürede sektördeki istihdamda da önemli artışlar yaşandı. Yaklaşık 2 bin kişi iç hat uçuşları için istihdam edildi. İç hat uçuşları yapan işletmelerimizin toplam ciroları ise 550 milyon YTL'yi çoktan aştı. özetle, tarifeli iç hat taşımacılığı yük ve yolcuya yansıdı. Bununla yetinecek değiliz. Bazı çalışmalar var. Bunları da yeri geldiğinde açıklayacağız.■ Türkiye'de ulaşım türleri arasında büyük dengesizlik var. Yük ve yolcuda yüzde 90'lar düzeyinde karayolu ağırlıklı 'sakat' denilebilecek bir yapı görünüyor. Ancak bu sektörde deciddi biçimde düzenleme ihtiyacı hissediliyor, öyle değil mi?Karayolu için söyleyeceğimiz en önemli şey sektör kurumsallaşıyor ve sahipsiz olmaktan çıkıyor. Karayolu Taşıma Kanunu ile taşımacılık, işsiz-güçsüzlerin, bir iş yapamayan insanların ilk aklına gelen iş olmayacak. Bu yasayla taşımacılık, prestijli bir işolarak görülecek. Söz konusu yasanın bazı maddeleri 2006 yılının şubat ayı sonunda devreye girecek. Taşımacılar, bu yasayla getirilen avantajı kaçırmamaları için belgelerini almalı. Amaç, sektörde faaliyet gösteren herkes hakkında bilgi sahibi olmak. Daha önce mevzuat olmadığı için sektör hakkında bilgi sahibi değildik. Otomasyon projesi devreye girdiğinde ister 200 araç, isterse 2 araç olsun sektörü, gerçek zamanlı olarak takip edebilecek alt yapıya sahip olacağız. Böylece, sektörün sağlıklı gelişmesi sağlanacak.■ 2006 yılında karayolu sektörü için ne yapılacak?2006 yılında yasanın uygulaması açısından çok daha yoğun bir döneme girilecek. Gelecek yıl sektörde arz-talep dengesini sağlamak için çalışmamız olacak. Haksız rekabet ortadan kalkacak. Aşırı yükleme yoluyla oluşan yol güvenliği konusu önemli bir madde olarak değerlendirilecek. Yaşlı araçlar filodan çıkarılacak. Filolar, gençleştirilecek.■ Ulaştırma sektörüne yönelik genel bir mesajınız olacak mı?Sektörler arası tercihimiz yok. Karayolu da havayolu da denizyolu da demiryolu da bizim. Bu ülkenin yükünü taşıyan unsurlar.■ Denizcilik sektörüyle ilgili bir özeleştiri yaparsanız, 'başarı sağlanamadığını' düşündüğünüz alanlar var mı?Özeleştiri yapıldığında kabotajda yakıt indiriminden beklenen yarar tam sağlanamadı. Şu anda yolcu ve yükte artış yok mu; var. Ama istediğimiz oranda değil. Artış için gereken her adım atıldı. Yakıtsa yakıt; liman ücretiyse liman ücreti. Bundan sonrası için benim bakan olarak yapacağım herhangi bir şey söz konusu değil. Sektör için bahane de yok. Sektör, "Yapamıyorum, şu şu işleri yapmadığınız için yapamıyorum" derse ben onun karşısındayım.


■  Neden, bu desteklere karşın sektörde istenen oranda canlanma ya da artış yok?
Uluslararası anlamda denizciler, yıllardır ulaşamadıkları bir düzeye ulaştılar. Piyasa çok yüksek. Bunun için içeriye dönüp bakmıyorlar. Bir diğer neden de ulaşım sisteminde türler arasında denge yok. Yıllardır tek bacaklı karayoluna dayalı ulaşım önde olduğu için bu dönüşüm zaman alacaktır. Bazıları, 'Bu önlemleri aldınız, gelişmedi' deyip, teşviklerin kalkması yönünde eleştiriler yöneltiyor. Ben aynı görüşte değilim. Bunların devam etmesi gerekiyor. Türler arasında denge oluşturmak gerekiyor. Karayoluna bağımlı taşıma sistemini dönüştürmemiz lazım.Kaynak: Transport DergisiDenizHaber.Com
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim