24 Nisan 2024
  • İstanbul20°C
  • Ankara18°C
  • İzmir25°C
  • Antalya18°C
  • Muğla19°C
  • Çanakkale17°C

BAKANLIK, HUKUKUN ARKASINDAN DOLANMAKTAN VAZGEÇMELİ...

RECEP CANPOLAT

17 Şubat 2020 Pazartesi 15:35

31 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete'nin 4'üncü mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği'nin ömrü bir sene sürdü. Bazı kurum ve kuruluşlarının Danıştay'a açtığı iptal davası sonuçlanmadan 8 Ocak 2020 tarihli yeni Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliğinin yayınlanmasıyla birlikte, eski yönetmelik ortadan kalkarken Danıştay'a açılan iptal davası kadük kaldı ve ortadan kalktı.

Daha önce Danıştay üyeliği yapan Bakan Mehmet Cahit Turhan ve Danışmanı Ali Kurumahmut'un hukuku arkadan dolanarak yaptıkları bu işlemler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında, devlet adabının kalmadığının en büyük göstergesi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığındaki hukuksuz işlemleri yazdıkça tetikçiler kendilerine rol kaparak, pislikleri temizlemenin telaşına düşüyor. Özellikle kendi İstikbal'ini postal yalamakta bulan solucan ailesi, kendine görev addederek salya-sümük saldırmakta bir beis görmüyor. Fazla söze gerek yok, bildiğiniz gibi solucanlar omurgasız canlılardır.

Gelelim, 8 Ocak 2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliğine;

Bazı eklemeler, çıkarmalar yaparak eski yönetmeliği yeniden yürürlüğe sokmak Ali-Cengiz oyunundan başka bir şey değil... Daha önce Danıştay'a dava açan kişi, kurum ve kuruluşların açacağı yeni  davalarla birlikte 8 Ocak 2020 tarihli Kılavuzluk ve Römorkörcülük Yönetmeliğinin iptal edileceğini söylemek, müneccimlik olmasa gerek...

Aldığım bilgiye göre, kadük duruma düşen yönetmelikle ilgili Danıştay'ın gerekçeli kararında Kılavuzluk ve Römorkör Hizmet Bölgeleri dağıtımının yönetmelikle değil, bir kanunla belirlenmesi istenmektedir. Bir torba yasayla bu işler çözülebilir.

Talancıları bir kenara bırakarak, şunu söylemekte fayda var. Yönetmelikte belirtilen, 2 A ve 1 B Lisansı ile hizmet veren kılavuzluk ve römorkör hizmetleri yapan şirketlerin biri hariç hemen hemen hepsi, sektörün ciddi oyuncularıdır. Başta Marine Tug, Sanmar, Uzmar, Med Marine, olmak üzere, tüm şirketler, ciddi yatırım yaparak, sektörün kalkınmasına ve deniz emniyetine katkı sağlıyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 31 Aralık 2018 tarihinde yayımladığı yönetmelikle birlikte kurulan komisyonların hizmet yerleri dağıtımında adaletsizlik yapmalarına rağmen, bölgelerde görev alan teşkilatlar, donanımlı ve bir o kadar da tecrübeli firmalar olduğunu belirtmemiz gerekir.

Ancak, 7 milyar dolar yatırım yapan Ambarlı Liman Bölgesindeki işletmelerin iştiraki olan ARPAŞ'ın Kılavuzluk Hizmetlerine talip olmasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı'na 200 milyon TL maliyeti olan bir okul inşasını üslenen Marine Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri A.Ş.'ye verilmesi, akıllarda deli sorular sorulmasına neden oluyor.

Dönemin ARPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu'nun, Deniz Haber Ajansı'na yaptığı özel açıklamada;  "Benden yıllık olarak ARPAŞ'ın gelirinin  yüzde 30'u kadar Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Vakfı'na Eğitime Katkı adı altında komisyon istediler, kabul etmedim" sözünü hatırlatıyor.

Profesyonel olarak görev yapan Altan Köseoğlu, Ambarlı Liman Bölgesinde işletmeleri ikna etseydi, bugün kılavuzluk hizmetlerini, Ambarlı Römorkör ve Pilotaj A.Ş. (ARPAŞ) verecekti. "Yandaşlarımıza komisyon vermeyene, ekmek yok" mantığıyla hareket eden, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu hukuksuzluktan dönmek zorunda. Elinde bu hukuksuzluğu ortadan kaldıracak yeni yönetmelikle birlikte, imkan var.

Önümüzdeki günlerde yeni komisyonlar kurularak ve bu işlemler yeniden yapılacak. Ambarlı Liman Bölgesindeki yanlışı ortadan kaldırmak ve adil bir dağıtım yapmak, yeni kurulan Denizcilik Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda olacak. Zorlamayla sektörün göbeğine oturtulan insanların, yıllardır sektöre hizmet veren şirketlerin kasalarına elini sokmaya çalışanlara prim verilmemeli.

Bununla beraber, 31 Aralık 2018 tarihli yönetmelikle birlikte, bölgelerde hizmet veren kuruluşları da çırak çıkarmadan hakkaniyetle dağıtımın yapılması elzemdir. Bu sayede deniz emniyeti ve güvenliği, mahkeme kapılarından kurtulabilir.

Kavga etmek, ötekileştirmek, bu ülkeye ve sektöre bir katkı sağlamaz... Deniz Haber Ajansı olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nda görev yapanlar veya sektörde hizmet veren kuruluşlarla bir sorunumuz yok. Sektörel yayıncılık yapan bir kuruluş olarak, doğruları yazdığımız gibi yanlışları da kaleme almak bizim görevimiz... Bizden yandaşlık veya havuz zihniyeti yayıncılık beklemeyiniz.

Son olarak, Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliğinin hukuksuz bir şekilde perde arkasını organize eden ve ticari ahlakını tasvip etmediğim Hamdi Safi'nin ağır bir hastalığa yakalandığını öğrendim. Kendisine Allah'tan (c.c.) şifa diliyorum. Sağlık herşeyden önemlidir...

Sevgi ile Kalın....