Toplam uzunluğu 824 kilometreden 720'ye düşen Sakarya nehrinde kirlilik ise her geçen gün artıyor.
Sakarya şehrine ismini veren ve eski adı 'Sangarios' olan Sakarya nehri, tehlike sinyalleri veriyor. Şehri ikiye bölen Sakarya nehri, vurdumduymaz insanların çöp boşaltım istasyonu olarak kullanılıyor. Nehre tüm katı ve sıvı atıklar ile çöplerini boşaltan fabrika, işyeri ya da tarla sahiplerine ise kimse ses çıkarmıyor.
Eskişehir'in Çifteler ilçesi yakınlarından doğan ve kolları ile birlikte toplam uzunluğu 824 kilometre olan Sakarya nehri, son yıllarda hızlı iklim değişikliğine bağlı olarak kurumaya başladı. Bazı kolları kuruduğu için uzunluğu 824 kilometreden 720 kilometreye kadar düşen nehirde kirlilik ise her geçen gün artıyor.
İç Anadolu'dan başlayıp Batı Karadeniz'e dökülen nehri tehdit eden unsurların başında ise Ergene Nehri'nde olduğu gibi her türlü atığın bilinçsizce buraya dökülmesi oluşturuyor. Üzerinde iki baraj bulunan nehrin her geçen gün suyunun ve akış hızının azalarak yatak değiştirmesi nehrin uzunluğunun daha çok kısalacağını gösteriyor.
Üç yıl önce hazırlanan çevre durum raporunda nehrin ağır metaller ve demir yüzünden aşırı derece kirlendiği ifade ediliyor. Rapora göre nehirdeki su kirliliği, nüfus ve sanayileşmeye orantılı olarak hızla artmış durumda ve geçen üç yılda bu kirliliğin daha çok arttığı kaydediliyor.
Nehri kirleten etkenlerin başında ise daha önceki illerden gelen kirlilik, yan kollardan ve nehir havzasındaki yerleşim bölgelerinden gelen evsel atıklar, tarım arazilerinden karışan zehirli gübreler, nehir ve onu besleyen derelerin kenarlarında kurulmuş olan boya, tekstil ve otomotiv, gıda ve kimya fabrikalarından direkt olarak nehre boşaltılan sıvı ve katı atıklar olarak sıralanıyor. Raporda nehrin en çok kirlendiği bölge olarak tekstil sektörünün yoğun olarak bulunduğu Geyve ile otomotiv sektörünün yoğun olarak bulunduğu Akçay çıkışında yüzde yüz oranında kirlenme görüldüğü belirtiliyor.
