Gerze Enerji Santrali, zarar vermeyecek
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yakma Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Nevin Selçuk, Sinop'un Gerze ilçesinde yapılmak istenen termik santralin çevreye zarar vermeyeceğini ileri sürdü.
Nevin Selçuk, "Türkiye uluslararası birçok anlaşmaya imza attı. Bundan sonra böyle ülke olarak çevre konusunda kendi başına kararlar alamayız. Bugün bütün dünyada şehirlerin içinde santraller var. Bu şehirler, santrallerden çıkan sıcak suyla ısınıyor" dedi. Sinop'un Gerze ilçesinde kurulması planlanan ithal kömüre dayalı Gerze Enerji Santrali (GES) konusunda ilçe halkı bilgilendiriliyor. Anadolu Grubu tarafından yapılması planlanan ve Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 3'ünün karşılanacağı belirtilen termik santralle ilgili firma tarafından Otel Geruze'de bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Gerze Enerji Santrali (GES) Genel Koordinatörü Tuğban İzzet Aksoy, Enerji Müdürü Dr. Burak Candan, Çevre Danışmanı Melih Akalın, Proje Danışmanı Prof. Dr. Nevin Selçuk, Enerji Danışmanı Yaman Akar ve Enerji Danışmanı Zafer Gençsoy'un konuşmacı olarak katıldığı toplantıya Sinop eski Milletvekili Alaattin Şahin, Gerze eski Belediye Başkanı Dr. Durmuş Çetin, Çevre Platformu Üyesi Yüksek Ziraat Mühendisi Mustafa Kalafat, Muhtarlar Derneği Başkanı İsmail Çömlekçi, AK Parti Gerze İlçe Başkanı Kadir Gündoğdu ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile vatandaşlar katıldı.
Programda konuşan GES Genel Koordinatörü Tuğban İzzet Aksoy, dünyadaki 650 bin megavat kurulu gücün, 255 bin megavatının taş kömürüne dayalı santrallerden elde edildiğini söyledi. Enerji santralleri ile ilgili grubun santraller konusunda yetişmiş, büyük başarılara imza atmış, alanlarında söz sahibi, teknik bir ekiple çalıştığını belirten Tuğban İzzet Aksoy, "Grubumuz santrallerle ilgili çalışmaya başladığı ilk günden bu yana, yapılması düşünülen santralin çevreye ve insana zarar vermeyen dünyadaki en son teknolojili santral olmasını istiyor. Anadolu Grubu kurulduğu günden bugüne her zaman verdiği sözlerin arkasında durmuştur. Bundan sonra da aynı duruşunu sergileyecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
Toplantının soru cevap kısmında konuşan Sinop eski Milletvekili Alaattin Şahin ile Çevre Platformu Üyesi Mustafa Kalafat endişelerini dile getirdiler. Alaattin Şahin, "Gerze'mize en son teknolojiyle bir santral kuracağınızdan eminim. Ancak geçmişte birçok santrallerin çevreye, doğaya zarar verdiği için kapatılmak istendiğini biliyoruz. Gerze Enerji Santrali'nde böyle olmayacağından nasıl emin olabiliriz? Bunun garantisini bizlere nasıl vereceksiniz?" dedi. Çevre Platformu Üyesi Mustafa Kalafat ise termik santralin baca yüksekliğinin 170 metre olurken Sinop'un en yüksek noktası Dranaz'ın yüksekliğinin bin 400 metre olduğunu hatırlatarak, bacadan çıkacak gazın bütün tarım arazilerini etkileyeceğini ileri sürdü.
Sorulara cevap veren Yakma Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Nevin Selçuk, Türkiye'nin uluslararası birçok anlaşmaya imza attığını hatırlatarak, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin çevre ve diğer konularda kendi başına kararlar alamayacağını söyledi. Selçuk, "Bundan dolayı Türkiye, Avrupa Birliği kriterlerine göre kararlar almak zorundadır. Ayrıca ben söz konusu projeleri inceledim, sonra bu projede yer almaya karar verdim. Aksi takdirde bu projede yer almazdım. Türkiye'nin en büyük şansızlığı devletin cebindeki paraya göre eski santrallerin yapılmasıdır. Bugün bütün dünyada şehirlerin içinde santraller var. Bu şehirler, santrallerden çıkan sıcak suyla ısınıyor. Bizler santrallerin çevresine özel cihazlar koyuyoruz ve bacadan çıkan değerler Çevre ve Orman Bakanlığı'nca da ölçülüyor. Şayet bacadan toz fazlası çıkarsa Çevre Bakanlığı bu veriler ışığında santrali kapatır. AB ile yapılan anlaşma neticesinde de bu karar uygulanır. Malumunuz, devlet asla özel sektöre göz yummaz. Ayrıca, bu ileri teknoloji santrallerde elektrostatik filtreler vardır ve azotoksit, toz olmaz. En önemlisi de bu filtreler sayesinde tutulan küller dünyanın her tarafında satılmaktadır. Şu an itibariyle 2 çimento fabrikası ile anlaşıldı. Asit yağmuru konusundaki endişeler de yersiz. Bu bacalardan çıkan gazlar uluslararası normlarda olmak zorunda. Denizdeki balık nesli hiçbir şekilde etkilenmeyecek. Çünkü denizden alınan su hiçbir mutasyona uğramayacak ve deniz suyu sıcaklığı yazın 1, kışın ise 2 derece olarak tekrar denize derin deşarj olarak verilecek" diye konuştu.



































