bunun için bakanlığın eğitim dairesinin değişmesi gerekiyor

Ders başına sınav hakkını 3'e düşürüp,önceden 1 dersden kalındığında extra 1 hak daha verilmesi hususunu kaldırıp ve başarısız olduktan sonra bir sonraki hak için bekleme süresini 1 haftaya indirerek herşeyi düzelttiklerini zannediyorlar!!!!

Sevgili denizci arkadaşımın maddelerine ek madde belirtmek istiyorum,

29934 sayılı Telsiz Operatör Yeterlilikleri ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesine göre; 7.03 müfredat kapsamındaki denizcilik okulları GOC ' SINAVSIZ' düzenlenebililir denilmekterid. Burdaki kanun dışı bırakılmaya çalışılan ve kazanılan haklarından faydanması engellenen aynı uluslararası ve ulusal standartta eğitim almış IMO MODEL COURSE 7.03 kapsamınca T.Ü.D.E.V. Eğitim Merkezi ve EKOL Denizcilik kursları da GOÇ belgesinin sınavsız düzenlenebilmesi hakkını kazanmışlardır. Ancak ilgili makamın konu ile ilgili yetersizliği ve itirazları görmezden gelmeleri bir TÜDEV mezunu olarak bizleri çok üzmektedir. Model Kurslar bugün olmayabilir ama ülkemizde belirli bir periyot gemiadamı açığını hatırı sayılır derecede kapamış olup, ' KAZANILAN HAKLARI' vardır. Temennim centilmence bu fikir ayrılığı ve okulculuk ideolojisinden kurtulup sayın bakanlık danışmanları daha tutarlı hareket eder.Ve yapılan usulsüzlüğe destek vermenizi bekliyorum aylık meclis toplantılarında. Puruvanız neta olsun

sayın zabit arkadaşlar artık denizi bırakın kendinize başka işler arayın insansız gemiler çıktıgı zaman ne yapacaksınız bırakın bu meslegi yol yakınken başka üniversite yada meslekte yükselmeye bakın biraz ileriyi düşünün bence.

Türk ehliyetlerinin diğer ehliyetlerden farkı tabiiki var.. Beğenmediğiniz Hint veya Filipin CoC lerin İngiliz, Red ensign flags, Isle of Man, HK, Iran, vb bayraklarda endorsement alırken Türk ehliyetlerimiz alamıyor.

tıp fakültelerinde 6 yıl okuduktan sonra, mesleğe geçişte son bir yıl intern olarak geçer, yani teorik bilgiler artık pratiğe geçerek doktor adayları mesleğe hazırlanır. Daha sonra ne olur?, sonra ataması yapılır ve doktorluk mesleğinde maaşını almaya başlar. Buraya kadar her şey normal. Şimdi akıllı birisi çıksa deseki sen altı yıl okudun hastanelerde bir yıl uygulamalı eğitim yaptın, fakat ben senin doktor olmana inanmıyorum son bir kez sınavdan geçmen gerekecek. böyle bir şey yapılabilir mi?. İşte malasef Türkiye de denizcilik mesleğine haiz makina ve güverte zabitlerinin durumu budur. Sen yağmurçamur kar fırtına demeden dört yıl oku son bir yılını staj yap bazı öğrenciler birinci yılını ingilizce hazırlık okuyor, sonrada gelip diyorlar ki sınava gireceksin. hadi sınava girdin , itiraz etmek için dilekçe yazacaksın en az yirmi günde itirazın belli oluyor. Bakın sayın yetkili ve ilgilile;r bu öyle bir meslek ki karada geçirdiğiniz her gün cepten gidiyor. Nasıl uçak yerde kaldığı sürede şirketine zarar getiriyorsa, karada kalan denizci de ailesine ekonomik olarak katkı sağlayamıyor. Peki başarısız olunan sınavların arasını bir ay tutmak kimin fikridir?. Türk denizciliiğin en çok yetişmiş elemana ihtiyacı olduğu dönemde, makina ve güverte zabitlerini karada kalmaya zorlanmasında başka bir şeyler aramak gerekir herhalde. Ucuz hintli ve filipinli çalıştırmak için olablir mi?.

4 sene fakülte hayatımda müfredatımda yer almayan konuların yer aldığı, adaletsiz olduğuna inandığım bir sınav sistemidir. Bazı sınavları tekrar etmem gerekti. Arkadaşımızın dile getirdiği gibi sınava girmiş kişilerin paylaşımlarından yararlandık çünkü elimizde hem kaynak yok,hem de olayın bir müfredatı da yoktu. Elinizde çalışacak bir şey olmayınca 1 ay beklemenin o yüzden bir anlamı yoktu. Yalnızca zaman kaybı olarak düşünüyorduk. Sınavın da bir adaleti olmayınca biz sistem kurbanı olduk. Düşünün ki seyir sınavına giren bir kişi med cezir sorularından 5 tane çözebilirken,kimisi de sayısal işlem yapacak soru görmüyor. Soru tarzları adaletli dağıtılabilir bence. Sonuca itiraz ediyorsunuz açıklanana kadar 1 ay doluyor,bu arada siz diğer sınava girmiş oluyorsunuz. Sonuçları göremiyorsunuz mümkün olmadığı belirtiliyor. Bir şekilde alınıyor o ehliyetler ama kişilerin ömründen ömür gidiyor. Benim site yetkililerinden isteğim bu konuyu uzunca bir süre ilk sayfada tutup ilgililerin gözüne girmesini sağlama çabasına daha katkıda bulunulmasıdır. Pruvanız neta olsun

Denizciliği meslek olarak genç arkadaşlarım. Aslında zevkli ama son yıllardaki uygulamalar ile adeta ızdırap olan bir mesleği seçtiniz. Her gün direksiyon ile yollara çıkanların bile sorularının yayımlandığı bir ortamda sizler belirsiz soruları göze alarak sınava giriyorsunuz. Gerçekten zor bir eğitim ve üstelik eğitim boyunca hiç tatil yapmanıza fırsat vermeyen bir staj zorunluğu sonunda bir de sınavlar ile uğraşıyorsunuz. Sınavda sorulanların ne kadarı pratik hayatta kullanılıyor? Sizi sınayanlar acaba gemiye çıksalar ne kadar başarılı olurlar? Dünyada denizciler kadar belgelendirilen, sağlık kontrolünden geçirilen başka bir meslek grubu var mıdır? bilmiyorum. İşin en kötüsü de sizin belgeleriniz ile Suriyeli, Gürcü, Filipinli, Myanmarlı vs. gemi adamları arasında fak olmaması.

Dünyanın herhangi bir yerinde stcw müfredatina göre eğitim alan mezuna sınava girmeden direkt yeterlik verilmekte midir?

Cevabi; İngiltere de bile HAYIR.,!

Bence sorun mevcut sınav sorularına nasıl çalışmak gerektiği değil, kaynak yetersizliği değil,
Mevcut sınav sisteminin ta kendisidir!
(Suanki Sorularin kalitesizligi, yetersizligi, ezberciligi, 87 para yatirilmasi, vb konulara katılıyorum. )

Çoktan seçmeli sorularla Uzakyol Kaptanı, Uzakyol Baş Mühendisi yetkisi verilmemeli.
Gemilerde karşılaştığınız Kaptanlarin, Muhendislerin hepsinin ne denli dört dörtlük olmadığı ortada, dolayısıyla o sınavı geçmek Kaptan olduğunuzu göstermiyor.

Oral Exam yapılmalı, nedir bu ?
Yazılıdan sonra veya direkt olarak yüz yüze yapılan sinavlardir.
2 kisi tarafından gerçek senaryolar üzerine yapilan gerçek bir sinavdir.
Orneklerini MCA de bulabilirsiniz.

Serhat Kartal kardeşim ne güzel sorunu dile getirmişsin.Öncelikle İTÜ denizcilik fakültesinde bu sınav yapılıyor ise bu soruları ve imtihanı fakülte hocaları hazırlıyorsa zaten 4 sene ders verdiği ve imtihan ile sınıf geçirdiği öğrencisine tekrar sınav yapmasının mantığını göremiyorum.Diğer öğrenciler için ise kaynak kitaplar oluşturulmalı ve insanlara yardımcı olunmalıdır.Sonuçta atomun parçalanmasını veya quantum fiziği profesörü yetiştirmiyoruz.Pratik bir mesleğin nasıl yapılacağını ve ne gibi bilgiler ile bu işe başlanmalıdır bunu öğretiyoruz. Bu kadar zor ve zorlayıcı olmak niye??? zaten kalite kendisini gemide gösterecektir. Daha önemlisi fakülte ve yüksek okul mezunu genç zabit adayları staj bulmakta zorlanmakta bu konu dile getirilmeli.

zaten bu isin egitimini alan ve 4 yil boyunca mufredatta yer alan dersleri gormus ve bunlari basarmis birine gel bakalim bunlari anladin mi sen demek yetki verdigin fakultelerin guvenirliligi sorgulamaktir. Mantik, herhalde devlet universitesi de olsa hocalari onlari bir sekilde gecirir seklindeyse ortaya su sonuc cikiyor ne kadar cok basvuru ve sinavdan kalan o kadar cok para, bu sistem degismeli, okulunda bu egitimi almis birine sinav yapmak sacmaliktir.

Serhat bey
söylediklerinize katılıyorum.Birisi cıksada bişeyler yapsa keske.Söylediklerinizde cok haklısınız.BEn bu sacma sistem yüzüne hala ehliyetimi bile alamadım

Sevgili kardesimizin yazdiklari cogu fakulteden daha zor bir egitim doneminden sonra karsilasilan sorunlardan birkacidir. Denizcilere yonelik burokrasinin bu bakisi nedeniyle genclerin denize yonelimi azalmakta, mezunlarin ise denizde kalma sureleri gittikce azalmaktadir. Ustune ustluk ucretlerin durumu da ayri bir sorundur. Denizcilik mustesarligi Ankara'daki ofisten cikip ciplak hayatla da karsilasmalidir. Yonetmelik veya teblig hazirlamakla denizcilerin sorunlari cozulmuyor.