Bugünkü bir gazetede ünlü bir yazar "Gelir uçurumunu
azaltmanın çaresi," başlığı altında "OECD'nin bizi Meksika,ABD, Çin ile birlikte gelir dağılımı en bozuk ülkeler arasında sayan raporu daha çok anlam kazanmıştı." diye yazması, ister istemez bu gerçek Muhteşem Kur'an'ımızda Büyük Allah'ın buyurduğu İNFAK yani Allah yolunda harcayınız buyruğuna ters düşmektedir. Muhteşem Kur'an'da birçok ayette İNFAK EDİNİZ yani Allah yolunda harcayınız diye buyurması nedeniyle Müslümanların zil zengin olmaları mümkün değildir. Bence Bakara 219. ayetteki şu İNFAK buyruğu çok açık seçik olarak Bakara 215. de buyrulan kimselere "ihtiyaçtan arta kalanın verilmesini," buyrulduğu halde bizm Müslüman zenginlerimiz servetlerini nasıl içlerine huzur içinde sindirebildiklerini anlamak mümkün değildir. Bakınız Bakara 219. ayettte Büyük Allah ne buyuruyor: "Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar.De ki: "İhtiyaçtan arta kalanı." Yine Bakara 215.de ihtiyaçtan arta kalanının kimlere verileceği açıkça belli oluyor. Bakara 215 de Büyük Allah şöylre buyuruyor: "Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar: De ki
"Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba,akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız , gerçekten Alla onu hakkıyla bilir." Ne kadar güzel buyruklar değil mi? O halde bu ülkede her gece yatağına on milyon insan neden AÇ giriyor? Neden hala asgari ücretten vergi alınıyor. Neden hala ana beslenme gıdalarındanm kdv alınıyor?Ayrıca yalnız bu iki ayette değil daha birçok ayette İNFAK BUYRUĞU bulunduğu gibi varlıklıların fakirlere yardım etmesini de Büyük Allah Kur'an'da gene birçok kere buyurmuşlardır. Çok koyu Müslüman olarak görünen Müslüğmanların içş nasıl rahat ediyor bu byrukları uygyulamadıkları halde? Neden İslam alimleri en azından Ramazan ayinda bu ayetlerden hiç bahsetmezler ve hep hurafeleri, efsaneleri, masalları anlatarak Müslümanları uyutmaya çalışıyorlar? Allah İNFAK buyruklarına ve fakirlere yardım ediniz buyruklarına itaat etmeyenlerin yardımcısı olsun. www.refikakdogan.com

Ünli yazar Buda falsefesi hakkında köşesinde yazıyor ve anlıyoruz ki sapma sapan bir sürü akıl almaz inanışları anlatıyor. Bu yazı da gösteriyor ki Buda ve benzerleri insanları kölelştirmek için gene bir insan tarafından uydurulmuş masallar. Neler gördü bu insanoğlu? Akıllılar, zenginler, güçlüler masallarla saf, temiz insanları korkutarak uyutmuışlar ve onları kullanmışlar. Kurtuluş Kur'an'da,ama insanların bozmadığı, ellemediği, çıkarları için kullanmadığı Kur'an'da.Bu medenle Arapça bilmeyenler kendi ana dillerinde Kur'an okuyarak mükemmel insan olabilrler. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdoganm.com

Ünlü bir köşe yazarımızın Buda'da huzur bulmak için Botan ülkesini gitmesini çok tutarsız, anlaşılmaz, garip ve ayıp karşıladım. Amacının ünlü kişilerinin daima gündemde kalmak için gayret sarfetmesi olarak düşündüm. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an'da insanların mutlu olması için yüzlerce ayet vardır.İnanıyorum ki bu yazar Türkçe Kur'an'ı ya hiç okumamış ya da doğru dürüst okumamıştır. Böyle İslam dini bilginleri ya da İslam dini eğitimi görmüş olanlar susmaya devam ederse Muhteşem dinimiz ve Kutsal kitabnımız böyle düşünnler tarafından yıpranacaktır. Kabahat onda değil İslam dini bilginlerinin ve İslam dini eğitimi alanlardadır. Böyle susmaya devam ederlerse aydınlanma ihtiyacı duyanlar sapabilirler. İslam dininin yanlış anşlaşılmasının nedeni mezhep ve tarikatlerin Müslümöanları yanlış yönlendirmeleri kaynaklanmış ve maalesef bu durum devam etmektedir. Büyük Allah Kur'an'da bölünmeyin parçalanmayın, bozguınculuk çıkarmayın diye buyuruken tam tersine olmuş birçok mezhep ve tarikat orytaya çıkmıştır. Bunların oluşmasının nedeni, Allah'ın ilk indirdiği sure olan Alak Suresinde OKU, ikinci inen sure olan Kalem suresinde Allah kaleme and verdiği halde bu sureler insanlar tarafından Kur'an'ın sonlarına atılarak Müslümanların okuma yazma öğrenmelerini engellemelerinden kaynaklanmıştır. Osmanlı İmparatorkuğu çökmüş, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda 1924 yılında yapılan bir nüfus sayımında okuma yazma yüzdesi erkleklerde %7, kadıolarda %04 müş. Bu nedenle okuma yazma bilinmediğinden, iyi Arapça bilenler mezhep ve tarikat kurarak insanları istedikleri şekilde yöndermişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk harf inkilabı yaptığı 1928 yılında okuma yazma bilmiyenler %80 miş.Sayın yazarın Botana giderek Buda dininde huzuru araması, orada inancın baskıya dnüşmediğini söylemesi, gene söylüyorum Kur'an'ı anlamamasından kaynaklanmaktadır. Allah yardımcısı olsun.www.refikakdogan.com

Bir gün geçmiyor ki yeni bir sorun ortaya atılarak rahatımız bozulurken endişelerimiz artıyor. Evvelki gün kızlı-erkekli yurtlar tartışılırken şimdi de dershanelerin kapatılması ortaya atılarak memleketin altına üstüne getirmek için sanki gayret sarfediliyormuş gibi çalışmalar yapıldığı izilenimini veriyorlar. Demek ki siyaset mühenmdisleri böyle olaylar ortaya atarak başarılı olacaklarını düşünüyorlar ki bu bence çok büyük bir yanlıştır.Siyaset mühendisleri büyük bir yanılgı içindedirler. Devlet, hükümet elbette yasalara karşı birşeyler yapılıyorsa gerekeni yapcaktır. Ama halkın huzurunu kaçıracak boş eylemlerden kaçınılmalıdır. Halk gerilmektedir, stres insanları rahatsız etmektedir.Sinirler fena halde bozuluyor. Asıl marifet halkın pahalılıkla bunalmalarını önleyecek politikalar üreterek başarılı olmak daha çok puan kazandırabilir. Neden böyle çalışmalar yapılmıyor da halkı sinirlerini ayağa kaldıracak işler yapılmakltadır. Kur'an eğer Türkçe okunursa Müslümanlar barış içinde yaşayacaklardır. Araf Suresi, 31. Ayet'i artık ezberlemeliyiz. Barış konusunda Kur'an'da yüzlerle ayet vardır. Kur'an hep barış,barış, uzlaşmadan sık sık bahsetmektedir. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Bir gün geçmiyor ki yeni bir sorun ortaya atılarak rahatımız bozulmaya çalışşılıyor. E

Sayın Bülent Arınç Bey'in siyaseti bırakma kararını vermesini şaşkınlıkla ile karşıladım. Çünkü benim bir özgül ağırlığım var derken mücadeleye devam edeceği izilenimini veriyordu. Bence Sayın Arınç daima partisinin gülen yüzünü, yumuşak ve ilımlı tarafını ve ustaca tevil etmeyi temsil ederken, diyorum ki acaba başı sert bir kayaya çarpınca en iyisi başım derde girmeden artık bundan böyle siyasetten çekileyim, torunlarımla oynayayım kararını alması, onun var ölduğunu söylediği özgül ağırlığının meğerse hiç yokmuş gibi düşünmeme neden oldu. Ben gene derim ki Sayın Arınç bu kararından dönerek bazen çok sert söylenen söylemleri gene yumuşatmaya devam etmelidir. Çünkü iktidar partilerinin kurduğu hükümetler yalnız partinin değil onlara oy vermeyenlerin de hükümetidir, devletidir. Sayın Arınç siyasetten ayrılsa da partisin ve kurduğu hükümetlerin sorumluluğundan vicdanen kurtulamaz. Umarım ki Sayın Arınç gerçekten var olduğunu söylediği özgül ağırlığının adamıysa istifa mistifa, ya da siyesetten çekilme gibi bir karar almaz da partisinin sert tutumlarınının sert taraflarını traşlamaya devam eder. Büyük Allah Kur'an'da sabır da sabır diyor. www.refikakdogan.com

Sayın Bülent Arınç Beyfendi en sonunda Muhteşem Kur'an'da Büyük Allah'ın buyurduğu üzere aklını kullanarak kul'a kulluk etmeyeceğini söylemiş bulunmaktadır. Şükürler olsun Allah'ım.
www.refikakdogan.com

Yorumuma bir düzeltme ile başlıyorum. 02 Kasım 2013 Cumartesi 1153, yorumumun aşağıdan yukarı 4.satırın başındaki "takınca, takmayınca" olacak. Muhteşem Kur'an'da kadınların mahrem ve avret yerlerinin görülmemesi buyruğu karşısında bu hanımefendinin konuşmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Yani kadın saçları mahrem ve avret yeri midir? Bir kadında avret yerleri denilince kadın saçına sıra gelmez. Örneğin günümüzde kadın dudaklarının, gözlerinin yanaklarının görülmesinde bir sakınca yokken saçların örtünmesini anlamak çok zor oluyor. Şükür Allah'a ki bunlar avret yerleridir, görülmesi caiz değildir diye fetva verilmediğinden ülkemizde bukra
görülmemektedir. Ya Afganmistan gibi olsak ne yapardık? Beterin beteri var, halimize şükredelim. Bu Sayın Bayan ve diğerleri Araf Suresi 31. ayeti hiç mi okumazlar? Bu ayette Büyük Allah,takılarınızı takın buyurduğuna göre bir Müslüman kadının nasıl giyinmmesi gerektiğini, erkek kadının hem de mescitlerde toplanarak sohbet etmelerini, yiyip içmelerini çok açık olarak buyuruyor. Bu ayet günümüzde tartışma konusu olan erkek ve kız öğrencilerinin bir arada yurtlarda kalmasını, bir arada bulunabileceklerini açıkça anlatıyor, ışık tutuyor.Yobazlara bu ayetle cevap veriniz! Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Br gazeteden öğrendiğime göre Sayın Bayan Milletvekili Sevde Bayazıt Hanımefendi türban takma nedenini "hacca gidince tertemiz oluyorsunuz. Dönünce başımı açamam. Açtığım zaman kendimi kötü hissederim," olarak açıklamıştır. Kendi terciihidir kimse bir şey diyemez. Anlamadığım hacca gidince tertemiz nasıl olunuyor onu anlayamadım. Yap günahları, çal çırp,hak ye, yalan söyle, taciz et, ırza geç, senin elin yağda balda, diğerleri aç uatsın, sonra da bir hacca git tertemiz ol! Oh ne ala memleket!? Böyle şey olur mu? Kur'an'da böyle temizlenme yok.Tertemiz olduğunu ancak büyük Allah bilir.Aşağdaki yorumumda da belirttiğim gibi Kur'an'da kadının saçı görülmeuyecektir diye bir buyruk yok. Aksine saçların görülebileceğini gösteren ayetler var.Böyle olunca türban takınca sayın milletvekili bayanın kendini neden kötü hissetiğini anmlamak çok zor. Tersine türban günümüzde artık belli bir toplumun üniforması haline geldiğinden yani ayrımcılık, bölünmüşlük, parçalanmışlık yapıldığındfan bu eylem KLur'an'a göre günahtır. Allah günahlarımızı affetsin.
www.refikakdogan.com

Kur'an'da kadının saçı gürülmeyecektir diye bir ayet yoktur. Kur'an'da yalnız avret ve mahrem yerlerin örtünmesi Büyük Allah tarafından buyrulmuştur. Araf Suresi 31. ayette kadının süslenerek mescitlere gelmelerini ve kadın erkek yemek yemelerini istemiştir büyük Allah. Bakara 256.da "dinde zorlama yoktur" derken Büyük Allah, maalesef zorlamalar bazen zulüm halindedir zamanımızda.Böyle keyfi hareketler ve hurafeler çok çağdaş ve uygar olan İslam dininin dünyada yayılmasını önlemiştir. Lütfen artık Kur'an'a dönerek kardeş Müslümanlar arasındaki savaşa da son verilsin. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Gene başta Bağdat olmak üzere kardeş müslümanlar birbirlerini öldürerek İslamı kana bulamaya devam ediyorlar. Feryat ediyorum yok mu kartaracak İslam alemini? Kurtuluş Kur'an'dadır.Oradaki buyruklara uyarak katliamları önleyelim. Türkiyede yapılan siyasi mitinglerin yerini artık İslamım kurtuluş, barış miiitingleri almalı. Allah Kur'an'da bize verdiği akılla birlikte, 55/4'de buyurduğu üzere bize beyan etneyi öğrettiğinden, ey susan Türk Müslümanı, Ey dünya nimetlerine dalmış olan Türk Müslümanı, ey dinsel eğitim alan İmam-Hatipliler ve ilahiyat mezunları, ey Türk İslam üleması, ey Diyanet İşleri Başkanlığı uzmanları, bu katliamlarınm durması içn birşeyler söylemeyecek ve harekete geçmeyecek misiniz? Yarın Büüyük Allah'ın huzuruna çıkınca bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Sadece seyrediyorsunuz! Bu suskunluk, birşeyler yapmamak Kur'an İslamına uyuyor mu? Yoksa BÜYÜK ALLAH BİZİ TERK Mİ ETTİ DE SİZLER BİRŞEYLER YAPMIYORSUNUZ. Atın üstünüzden ölü toprağını da harekete geçin. Daha fazla Müslüman kardeşlerimizin katledilmesini önleyin. Sen bizi terketme ya Rabbim! www.refikakdogan.com

Sayın Editör aşağıdaki feryatlarımı ülkemde ve dünyada duyuramıyor musunuz ki kimseden bir yanıt gelmiyor. Ben umuma yayma teknolojisini bilmediğimden bunu yapamıyorum. Bu feryatlarımı umuma yaymadığınız takdirde katliamlar devam edecektir ve bunun günahının bir zerresi de size ait olacaktır. Bayramda gene Suriyedeki katliamları gösteren bir televizyon programında "Suriye Din Alimleri Cemiyeti" gibi bir levha gördüm. Bizim din eğitimi almış olanların kurdukları cemiyetler böyle cemiyetlerle temasa geçerek mezhep, tarikat farklarından dolayı oluşan savaşları durdurmak mümkün olamaz mı? Bizim böyle derneklerimizin konuştuğunu hiç duymadım, görmedim. Yoksa bunların konuşması yasak mı? Böyle emir alıp da susanlar dünya nimetlerini elde etmek için, yani çıkar sağlamak için konuşmuyorlar diye düşünürken büyük günahlar işlediklerini düşünmeden edemiyorum. Din eğitimi almış olan Türklerin kurduğu dernekler artık suskunluklarına son vererek bu konuda girişimde bulunmalıdırlar. Allah Kur'an'da insanlara konuşma yeteneğini verdiğini buyurmaktadır. Allah tüm Müslümanların yardımcısı olsun.AMİN. www.refikakdogan.com

7/10 tarihli bir gazetede Tüm Din Hizmetleri Derneği tarafında 6.000 çocuğa namaz kıldıkrıldığı haberi okuyunca din eğitimi görmüş olanlara, yapmış olduğum Müslümanlar arası savaşları durdurmak için girişimlerde bulunulması çağrısını bu derneğe de yapıyorum. 6.000 çocuğu bir araya toplayarak namaz kıldırmak elbette güzel bir olay da her gün Müslümanlar arasında olan savaşlarda yüzlerle ve hatta binlerle ölen Müslümanlar arası savaşı durdurmak, Büyük Allah'ın Kur'an buyurduğu en önemli bıyruklardan biridir. Soruyorım kısaca TÜM-DİN-DER olarak yazılan bu dernek mensuğlarına ya da diğer Müslüman dernekleri ve vakıfları vb. kuruluşlara, kurumlara, cemiyetlere: Müslümanlar arası savaşları durdurmak için şimdiye kadar ne yaptınız? Ben görüyorum ki hiçbir şey yapmadınız ve yapmıyorsunuz. Dalmışınız dünya nimetlerinin içine Kur'an buyruklarını yerine getirmiyorsunuz. Batı'nın kışkırtymalarıyla Müsülümanlar birbirini öldürürken elde edilen petrol gelirleri Batı'dan silah almaya harcanırken, Batı'nın etekleri zil çalarken biz Müslüömanlar, hergün yüzlerce ölen Müslüman kardeşlerimiz için kan ağlıyoruz. Lütfen burada Müslümanlar arası savaşı durdurmak için yaptıklarınız anlatarak beni mahcup ediniz. Sayın editör lütfen bu feryatlarımı topluma duyurunuz ki İslam'a hezmet etmiş olunuz. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdoghan.com

Sayın Vehbi Kara ve Türkiye'deki tüm Müslümanlara hitap ediyorum. Şu anda dünyada Müslümanlardan başka aralarında savaşan millet kalmamıştır. Tüm Müslümanlar Kur'an'a inadıklarından İslamın, Müslümöanların kurtarılması ancak ve ancak Müslümanların Kur'an'a dört elle sarılarak birbirleriyle savaşmaları durdurulabilir. Ayrıca dünyada tüm insanlığın kurtuluşı da yine Kur'an'dadır.İşte burada İmam-Hatip ve ilahiyat fakülteleri mezunlarına Kur'an birliğini sağlamak üzere büyük görevler düşüyor. Çünkü onlar İslam dini eğitimi görmüşlerdir. Kur'an aşkını onlar daha iyi anlatabileceklerinden ve bu eylem görevleri de olduğundan çeşitli mezhep ve tarikatlare bağlı Müslümanlara Kur'an aşkını anlatarak birleşme, kucaklaşma, uzlaşma sağlanabileceğinden savaşlar durabilir.. Bu konuda çok hızlı hareket ederek birliği sağlayamazsak İSLAM BÜYÜK YARALAR ALABİLİR. Ey Türkiye'de İslamın büyğükleri daha ne kadar susmaya devam edeceksiniz? Yarın Allah'ın huzuruna çıkınca Müslümanlar arasındaki savaşları durdurmak için neler yaptınız sorusuna ne cevap vereceksiniz? Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Sayın editör bugün 11 24 de yorumuma devam ederken yorumum kesildiğiden o yoruma devam ediyorum:
olduğu açıkça görülmektedir. Maun Suresinde "yetimi itip kakan, yoksulu yedirmeyi özendirmeyen"lerin namazlarının geçerli olmadığı buyurulmuştur Büyük Allah tarafından. Ben bunları anlatmaya çalışıyorum. Amacım İslam dünyasında herkes Kur'an'ı anlayarak kardeşlik kurulması sonunda aralarında savaşların durudurlmasıdır. Gelin Sayın Vehbi Kara kardeşim, hep birlkte bunu sağlamaya çalışalım. Saygılar,selamlar. Allah'a emanet olun.
www.refikakdogan.com(İmla hatalarım dolayısıyla özür dilerim)

Sayın Vehbi Kara, ben yalnız Kur'an okurum. Bu konuda diyebilirim ki Kur'an'dan başka kitap okumadım. İslam dini bilgini de değilim. Kur'an gördüğğüm bazı konuları okuyucularımla paylaşmak istedim. Şunu söyleyuebilirm ki günümüzde Kur'an'ı anlamak için tefsire müfessire ihtiyaç yoktuır. Onlara gerçekten 0kuma yazma bilmeyen Müslümanlarınn Kur'an'ı anlayabilmeleri içşn eskiden ihtiyaç vardı. Şimdi eğitim düzeyi çok yükseldiğinden hemen herkes anadilinde Kur'an'ı okuyarakl anlayabilir ve uygulayabilir. Araf Suresi 31. ayette Allah'ın buyrukları ne kadar herkesin anmlauyacağı şekilde yazıldığını gördük. Gene Bakara Suresi 256. ayette "dinde zorlama yoktur" diye buyuran Allah onun herkesin anlayacağı şekilde çok basit buyurarak
İslam dininin hızla yayılmöası anajhtarını vertmiştir. İNFAK buyruğu(2/219 ve diğerleri) ihtiyaçtan artta klalanın Allajh yolunda harcanması gerektiğini vurgulayan Büyük Allah 2/215'te İNFAK'ın kimlere veri,leceğüinne d açıklıok getirmiştir. Bunları anlamak içİn sizin ve bizim eğitimimiz yeterlidir.BİR UZMANA SORMAYA GEREK YOKTUR. Gene Bakara 184. de "Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir" diye buyururken yazgünlerinde çok sıcak havalarda çalışanlar için bir yoksulu doyurmak şarttıyla oruç tutmayabileceği açokça görülmesi İslam dininin uygar ve çağdaş olduğununm açıkça gösytermektedir. Maun Suresinde

Sayın refik Akdoğan Kaptanım.
Sizlerin denizcilik tecrübelerinden istifade edip yazılarınızı okuyorum. Son zamanlarda uzmanlığınız dışına çıkıp özellikle Kuran ayetleri ile ilgili yorumlarınızı görünce üzüldüğümü ve bu kadar yüzeysel ve sathi bilgi ile ne cüretle bunu yaptığınızı anlayabilmiş değilim. kuran ayetlerini yorumlayan müfessirler (tefsir alimleri) Peygamber efendimizin hayatını (asm) İslam tarihini ve fıkıh kitaplarını ziyadesi ile okuyan insanlardır. Onların fikir düşünce ve yorumlarına saygım sonsuzdur. Lakin yüzeysel bilgi ile bir kaç dini kitap okuyarak Kuran ayetleri ile ilgili yorum yapmak en hafif ifadesi ile haddini aşmaktır. Örneğin A'râf sûresi'nin(7) 31. Ayeti:"Ey Âdemoğulları Her mescitde ziynetinizi takın(güzel ve temiz giyinin)yorumlarken "Allah kadın ve erkeğin mescitlerde toplanarak ziynetlerini gösterecek kadar açılarak, güzel görünerek kadın ve erkeğin birbirlerini tanımalarını istemektedir" demek gerçekten büyük ayıptır. Kuran'ın Nur ve Ahzab surelerindeki örtünme emrine karşı gelmek onları inkar etmek anlamına gelir. Hem bu örtünme emrine karşı çıkmak ne demektir? İster örtünürsün ister örtünmez. İster tefsir ve alimlerin yorumlarına uyar istersen 1000 yıldır İslam emrini yerine getiren atalarımız gibi uygularsın. Din ve vicdan özgürlüğüne göre hareket edenlere kimse bir şey söyleyemez. Fakaaaat Kuranın bir ayetini ele alıp mescide güzel kıyafetlerinizle gidin ayetini tesettür karşıtı bir biçimde tefsir etmek hangi akla hizmettir bilemedim. Bilemediğim daha çok şey var fakat kısaca kimsenin uzmanı olmadığı konularda ahkam kesmesini doğru bulmuyorum. Özellikle bugün sayısı 2 milyara yaklaşan Müslümanların kılık kıyafetine ilişip "şöyle giyinmeli" "böyle yapmalı" demek insanı yüceltmez sadece gereksiz tartışmalara ve düşmanlığa yol açar. Lütfen saygılı olalım...

Sayın Kanal yöneticilerinin hoşgörülerine sığınarak bu kanalda zaman zaman Kur'an'ı tanıtmak ve sevdirmek amacıyla bazı Kur'an ayetlerini sayın okuyucularımın dikkatlerine arzetmek istiyorum. A'râf sûresi'nin(7) 31. Ayeti:"Ey Âdemoğulları Her mescitde ziynetinizi takın(güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O israf edenleri sevmez."(Kaynak Dianet İşleri Başlanlığı, İSBN 975-19-3243-2) Bu ayette görülüyor ki Allah ademoğullarını yanı kadınları ve erkekleri mescide çağırıyor ve kadınların ziynetlerini takmasını isteyerek onların güzel görünmelerini istiyor. Kadın ve erkeğin bir arada, mescitde toplanmalarını isteyen Büyük Alah, kadınların toplantıya gelirken ziynetlerini takarak gelmelerini isterken(Kapatılınca görünmeyeceğine göre Büyük Allah neden kadınların ziynetlerinin takmalarını istesin?)kadınların ziynetlerinin görüneceği kadar kapanmamaları gerektiğini vugulamaktadır. Yani Mescitlerde kadın erkek toplanınca kaç-göç ve kapanma söz konusu olmayacaktır. Başka bir anlatımla Allah kadın ve erkeğin mescitlerde toplanarak ziynetlerini gösterecek kadar açılarak, güzel görünerek kadın ve erkeğin birbirlerini tanımalarını istemektedir. Neden, tanışıp evlenerek zürriyetin devamını sağlamak için. Bunun yanında Büyük Allah yiyin için diyerek kadın erkek ilişkisinin daha da yakın olmasını buyurmaktadır.Büyük Allah yiyin için derken israf edilmemesini, çünkü 0nun israf edenleri sevmediğini buyurması bugün içinde bulunduğumuz israfın da ne kadar büyük günah olduğunu buyurmaktadır. Örneğini modayı takip ederek çok yüksek ücretler ödeyerek giyinmek, marka peşinde koşarak haketmediği kadar bedeller ödenmesi, tek minare ve bir şerefe yettiği halde,dört minareli ve beheri üç şerefeli yapılan camileri, yeri süpüren giysiler örnek olarak gösterilebilir. Oralara sarfedilen paralarla fabrikalar açarak işsizlerimize iş sağlayalım. Unutmayalım ki her akşam bu ülkede on milyondan fazla insan aç yatmaktadır. Allah'a emanet olun. www.refikakdogan.com

Bugünkü gazetelerede, Rusya ile ABD anlaşarak Suriye için savaşmayacaklarını açıklamaları sonunda: "Dünyaya bir oh çektirdiler," haberini okuyunca bunu Allah'ın dualarımızı kabul ettiği şeklinde yorumladım. Çünkü Suriye savaşının üçüncü dünya savaşının başlaması anlamına geleceğini ve bu savaşın Türkiye toprakları üzerinde süreceğini tahmin etmek için fazla uzman olmaya gerek yoktur. Müslümanlar arasında savaşı iki Hırıstiyan devletin durdurması, başka bir deyişle isterlerse durdurabilyorlar, istemezlerse savaştırıyorlar şeklinde yorumlanması, tüm İslam alemi için utanç verici bir olaydır.Muhteşem Kur'ân üzerine tüm İslam aleminin birleşmesi sonunda meydana gelecek muhteşem kuvvet karşısında, kimse bizimle kedinin fare ile oynadığı gibi oynayamaz gerçeğini göstermenin, tüm İslam aleminin,İslam dini eğitimi görmüş olanların görevi olduğunu burada bir kez daha tekrar ediyorum. Sayın Canpolat bu isteğimi bütün Türkiye ve hatta bütün dünya İslam aleminine elinizdeki tüm medya olanaklarını kullanarak yaymanızı, bundan önceki yorumumda da sizden rica etmiştim. Ey İmam Hatip Okulu möezunları, ey İlahiyat fakülteleri mezunları, sizler İslam dini eğitimi aldınız. Sizin göreviniz Kur'an'ı bütün dünyaya tanıtmanın yanında, asla savaş taraftarı olmayan İslam Birliğini kurarak, Müslümanların bu dünyada birbirleriyle savaşmalarını önlemek için dervişler gibi dünmyayı dolaşmaktır. Eğer sizler dünyada mevki,şan,şöhret,mal mülk, para pul peşine düşmüşseniz ve Müslümanların içine düştüğü cehennemi görmezden geliyorsanız yarın Allah'ın huzuruna çıkınca bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Yalnız Kur'an diyerek diğer ülkelerdeki İslam eğitimi almışlarla temasa geçerek Müslümanlar arasındakı savaşları durudurunuz! Yabancılara karşı yek vücut olmamızı sağlayınız! Allah Kut'an'da uzlaşınız, bogunculuk çıkarmayınız, bölünmeyiniz, parçalanmayınız, amel-i
salih olunuz diye buyurarak bunu sizden bekliyor. Allah İslama yardımcı olanların yanındadır.
www.refikakdogan.com

Kin ve intitikam duyguları çevresinden çok sahibine zarar verir. Bakınız yıllarca bibirlerine düşman olan Fransa ve İngiltere Almanya ile kucaklaşarak neredeyse tek devlet olmuuşlardır. Dünya'da Bunun gibi daha birçok örnekler verilebilir.Şimdi Dünya'da
bibirleriyle savaşan sadece Müslümanlar kalmıştır. Tüm Müslümanlar yalnız Kur'an deseler, eminim ki aralarındaki savaşlar sona erecektir. Batı petrol nedeniyle sürekli mezhep ve tarikatleri kışkırtarak Arapların aralarındaki kin ve intikamı körüklemektedirler. Bu nedenle İslami eğitim almışlar Dünya İslam Birliğini kurarak Müslümanların kucaklaşmalarını, uzlaşmalarını sağlamalıdırlar.Bu görev de, İmam-Hatip ve İlahiyat fakültelerini bitirenler diğer ülkelerdek benzer okulların mezunlarıyla temasa geçerek Dünya İslam Birliğini kurarak siyasilerin bitmez tükenmez ihtiraslarını önlemelidirler. Sayın Canpolat bu düşünceleri beğeniyorsanız ve onaylıyorsanız bunları tüm medya olanaklarını kullanarak dünyaya yaymanızı rica ediyorum.Yoksa Müslümanlar arasındaki savaşlar hiç bitmeyecek ve Muhteşem İslam dini büyük zararlar görecektir.Allahım sana sığındık bizi koru ya Rabbim!
www.refikakdogan.com

Baba Esad 30 bin insanı hama'da öldürdü. Boynuz kulağı geçer misali oğul 100 bin kişiden fazla insanı ki bunların çoğu sivil bombalar altında kalarak şehit oldu. Siz yurtta sulh cihanda sulh'tan bahsedin iyi mi. Yurtta sulh dediğiniz de sulh oldu mu peki? Dersim faciasında esed'in şimdi yaptığı gibi çoluk çocuk bombalar altında öldürüldü. Sessiz kalalım değil mi?. Sizi bimem ama ben sessiz kalmayacağım bu canilerin o dehşetli mahşer gününde yakasına yapışacağım gibi bu can bu tende durdukça zalimler için mücadele etmeye devam edeceğim. Yaşasın zalimler için cehennem...

İslamda hanımların örtünmesi için Kur'an'da birçok ayetler vardır. Sizin de anlattığınız gibi örtünme Araplarda başka bizde başkadır. Yani her Müslüman örtünmeyi başka türülü anlayıp başka türlü uyguluyor.Suriye'de iç savaş vardır. Başkalarının karışması doğru olmaz. Başkaları karışınca dünya savaşı çıkar. Türkiye"Yurtta sul cihanda sulh" diyerek yaklaşık yüz yıldır savaşmamıştır ve bu büyük bir başarıdır. Karışırsak karıştırırlar. Batı savaş çıkması için elinden gelen her şeyi yapar. Çünkü silah satacak.Oyuna gelmeyelim. Çünkü sınırlarımızda olan savaş bizi fena halde etkiler. Kur'an'da buyrulduğu gibi müminler kardeş olduğundan kucaklaşırsak savaş durur. Başkalarının yardımına gerek yoktur. Din adamlarımız Müslümanlar arasında olan savaşların durudurulması için girişimde bulunmalıdırlar. İslam dini eğitimi almış olan İMAM-HATİPLER VE İLAHİYAT fAKÜLTESİ mezunları susmasınlar, konuşsunlar, girişimlerde bulunsunlar. El EZHER neden birşeyler yapmıyor. Allah'ın Kur'an'da nezhep ve tarikatları bunun için yasakladığı açıkça belli oluyor. Mezhep ve tarikat gözetmeksizin kucaklaşalım ve Müslümanlar arasında olan savaşları durduralım. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.copm

Sayın Akdoğan. Kuran'da örtünme emri açık ve sarihtir. ahzap suresinde başörtülerini üzerine alsınlar mealinde ayet var. Kuran hükümlerinin uygulamasında azamet-ruhsat diye bir durum vardır. Bazıları tesettür emrini bahsettiğiniz Arap kadınları gibi peçe ile uygular bazılarıda dünyanın genelinde olduğu gibi başörtüsü ve vücut hatlarını göstermeyecek şekilde örtünecek şeklinde uygularlar. Buna ruhsat denir. Yani müsaade edilmiş ve kimse tarafından eleştirilemez anlamındadır. Araplardaki örtünme bana göre dini hassasiyetlerden ziyade gelenek görenek belasındandır. Kadınların simsiyah çarşaf giyerek zaten sıcak olan iklimde birde güneş ışığını emen bir elbise giymeleri dini bir gereklilik olamaz. Olsa olsa kadınların evden çıkmaması için uygulanan bir gelenek olabilir. Suriye'de müdahale olmamasına sevinmişsiniz. Yani Esed denilen diktatörün sivil halkı bombalamasını hoş görüyor yıkılıp gitmemesi için ABD'nin harekatını ertelemesini hoş görüyorsunuz. Ne diyeyim bu yaptığınıza. sadece şunu söyleyebilirim; zulme rıza zulümdür. Allah bütün diktatörleri helak etsin, yüzlerini güldürmesin. Onlara destek olanlara da fırsat vermesin...

Memleketim Ordu'da on beş gün süren tatilim son erince görev başına döndüğüğmü düşünerek izlenimlerimi okuyucularımla paylaşmak istiyorum .Memleketim diye söylemiyorum Ordu tam bir tatil kenti. Yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki plajın dalgalarla etkilenmesi için yapılmış olan T dalgakıranları sahili sakin bir plaj haline getirmiş. Enfes bir kum oluşmuş. Üç kilometrelik yürüyüş parkurunda, gece karanlığında bile yalnız yürüyüş yapan bayanları görmek güvenliğin çok mükemmel olduğunu gösteriyordu. Kaldığım otel çok iyi idi.Ordulu personel her bakımdan fevkaladenin fevkindeydiler. Ordu gerçekten görülecek bir yer, insanları olağanüsütü uygar, güler yüzlü, çevre çok ilginç. Kaldığım otelin müşterilerinin çoğu Arap olup hanımları tam tesettürlüydüler. Gözlerini bile görmek mümkün değildi. Onları görünce bizim kapalılara şükrettim. Acaba dedim bunlar başka bir dinden mi diye kendi kendime sormadam edemedim.
Yemek yerken peçeyi kaldırıp lokmaları ağızlarına öyle atıyorlardı. Genç kızlar bile kapkara çarşafa bürünmüşlerdi. Ama yüzme havuzuna giren mayolu erkekleri seyrederek yemeklerini yemekte bir sakınca görmüyorlardı. Bunlar Arap diyordum. Kur'an Arapça. Onlar Kur'an'ı Arapça okuyorlar ve böyle anlayarak, başından ayaklarına kadar kapanmak olarak uıyguladıklarına göre bizim Mealler yanlış mı diye düşünmedenm edemedim. Bizimkikiler kapanırken saçlarının görünmemesi için alınlarında sadece bir bez parçası bulundurmayı yeterli görürüken ve yüzlerinin tamamını gösterirken yanlış mı yapıyorlar? Afgan kadınları burga giyerek dünyayı gözlerinin önündeki pencereden seyrederken yukarda sözünü ettiğm Arap hanımları gözlerinin önünde bıraktıkları bir çizgiden dünyayı görmeleri kimin cennete gideceği konusında aklımı karıştırdı. Arap arkekleri eşlerini, kızlarını böyle kara çarşaflar
içine koyarak başka erkeklerin şehvet nazarlarından korurken kendilerinin şort ve tişört içinde yazın cehennnem sıcağında ferah ve faruh dolaşmaları dikkat çekiyordu. Çağdaş ve uygar Ordu halkı böyle görüntüleri çok güzel hazmederek kentlerinin mükemmel bir turist yeri olduğunu gülümseyerek göstermeleri tatilimi huzur içinde gheçirmeme neden olduğu için dinlenmöiş olarak görev başına dönmüş bulunmaktayım diye düşünürken; OBAMA'nın Suriye'ye saldırmasını ertelemesi mutluluğumu ayrıca artırdı!? Müslümanlar artık yaşamlarını başkalarının ,iki duduğının arasından çıkacak emir ve komutaya bağladıklarından ne kadar sevinseler azdır. Müüslümanların Allah'ın Kur'an'da buyurduklarını sanki hiç duymamış gibi davranmaları çok acı ama gerçek. Allah sonumuzu hayırlı etsin. Amin. www.refikakdogan.com

Öncelikle uzattığım için okuyuculardan özür diliyorum zira bu 4. yazı oldu. Fakat ucu açık bir soruya yanıt gelmediği için bari ben cevap vereyim diye yazıyorum. Neyse. İnfak konusunda Akdoğan kaptan çok haklı. İnsanlar bırakın infak etmeyi zekatlarını verseler( Malın 40 ta biri ürünün 10 da biri) dünyada fakir makir kalmaz. Fakat tamahkarlık açgözlülük insanı bu seviyelere düşürüyor işte. Sosyalizm konusunda ise Akdoğan'a katılmıyorum. Zira sosyalistlerin hayalini süsleyen eşitlik kavramı mümkün değildir ve olamaz. sadece hukuk önünde eşitlik olmalıdır. Sosyalist ütopyanın hatasına bir örnek şu olsun. mareşal ile rütbesiz askerin eşit olduğunu şeref ve onur konusunda aynı dereceyi paylaşsın. veyahut yıllarını labaratuvarda harcamış bir bir fizikçi ile bir çiftçiyi fizik konusunda eşit görelim bu mümkün mü? İnsanlarda binlerce duygu ve kabiliyet var. Bazıları bunları geliştirmiş hatta insanlığın zirvesine çıkarmış. Diğer bazıları ise af buyrun hayvan gibi yemiş ve yatmış. Şimdi bu insanlar nasıl eşit olur?. Siz de bunun izahını yapın sayın Akdoğan, ne olur?

Sayın Akdoğan. Din bir ilimdir. İlimlerin şahı ve padişahıdır. ben de sizin gibi Kaptanım. tam 30 yıl bu mesleği ifa ettim. takdir edersiniz ki denizcilik konusunda bir çok insana göre kendimi tecrübeli ve bilgili hissetmem kadar doğal bir şey olamaz. Denizcilik konusunda yorum yaptığım zaman" adam 30 yıl bu meslekten ekmek yemiş elbette bir bildiği var" denilmesi gayet doğaldır. Aynı şeyi din bilimi ve Kuran içinde söylemek gerklidir. Bir adam düşünün 50 yıl oturup kalkıp Kuran okumuş onu anlamaya çalışmış. Şimdi iki kelime bir şey öğrenip bu adamın karşısına çıkıp ben de senin kadar biliyorum demek ne derece mantıklı ve tutarlıdır? Bilime insana saygı şunu gerektirir ki konunun uzmanı olan insanların sözlerine itimat edilmeyi gerektirir. zaten imani konularda 1434 yıldır kimse itiraz etmiyor. Sadece kader konusunda bir küçük itiraz var onu da bir çok din uzmanı alimi kolayca izah ve ikna etmişler. Mezhep ve teferruat konulardaki itiraz ve tartışmalar ise gayet doğaldır. Çok örnek verilen bir mesele; elin kanaması Şafi mezhebine göre abdesti bozmaz. Hanefi mezhebine göre küçücük dahi olsa bozar. Her iki mezhep imamı da bu düşünceyi İslam peygamberi Hz. Muhammed(asm)e dayanarak izah ediyorlar. hem de benim yanlı yapmam diğerinin doğru olması mümkündür diyorlar. O halde mezhep sorunu var diye ortaya çıkmak abesle iştigal değil de nedir? Yorum farklılığı olması kadar doğal bir şey yoktur. Dünya üzerinde 7 milyar insan var ve bu da 7 milyar farklı düşünce demektir.

tesettür için "avret yerini örtmeyi" yeterli görüyorsunuz. Eksik olmayın bu sözünüzden dolayı çok güldüm. Allah da sizi güldürsün. Bu söze cevap vermek yerine şöyle bir hayal kuralım herkes bikini ve mayo ile geziyor olsun. Ne kadar saçma ve tuhaf olur değil mi. Kadınların güzelliklerini örtmesi ve bunu eşleri ile paylaşması kadar doğal bir şey olabilir mi Sayın Akdoğan. Sizin eşinize hayvani ve şehvetle bakan birisine her halde iyi davranmaz haddini bildirirsiniz. Avrupada düello adı verilen ölümüne hesaplaşmalar işte bu nedenle ortaya çıkmıştır. Musevi ve Hristiyanlık dininde de bunca tahrifata rağmen tesettür-örtünme kabul edilmiş ve devam etmektedir. Rahibe hanımlar moda olduğu için bu şekilde giyinmiyorlar değil mi? Kuran'ı anlamak için başkalarına gerek yok diyorsunuz. Kardeşim bizim anadilimiz Türkçe. Bendeniz o kadar Arapça kelime bilmeme ve yüzlerce tefsir kitabı okumama rağmen hala Kuran'ı her yönü ile anlayamıyorum. sadece zahiri manasını yani açık olarak verilmiş yönlerini onuda kısmen anlayabiliyorum. Yaş ve kuru her şeyin yazılmış olduğu (kod ve şifrelenerek) Kuranı bir kaç arapça kelime ile siz mi anlayacaksınız? Mealler ile yetinerek Kuran alimi olmayı mı düşünüyorsunuz yoksa?

Sayın Akdoğan. Sorularınızı e-posta yerine bu sitede sorduğunuz için bende buradan bildiğim kadarı ile yanıt vermeye çalışayım. Nüzul sırasına göre Kur'an okunması hakkında çok yorum yapmış ve sorular sormuşsunuz. Bu şekilde yazılmış Kuran vardır ve isteyen insanlar bunlardan istifade edebilir. Mevcut Kuranı Kerim ise dünyanın her yerinde aynı hatla yazılmış ve bu şekli ile istifade edilmeye çalışılmaktadır. Nüzul sırasına göre okunduğunda çok fazla bir şey değişmez. Yeter ki anlamaya öğrenmeye çalışalım. Şimdi Kuran'ın başında Fatiha suresi var sonunda ise İhlas suresi yer alıyor. Fatiha suresinin önemini sizde hatta bütün Müslümanlar bilirler zira her namaz rekatında okunmaktadır. En başta olması kadar güzel bir şey olabilir mi? Hem gece gündüz Kuran hakikatlerini anlamaya çalışan alim müfessir müceddid binlerce insan varken ve bu insanlar mevcut hali ile yararlanıp istifade etmişken "nüzul sırasına göre olmalı" ısrarınız yerinde değildir. Bu konuyu uzmanları ile konuşmanızda yarar var çünkü binlerce hatta milyonlarca insan Kuranı ezberlemiş(hıfzetmiş) mevcut hali ile okumaya çalışmaktadırlar. Son olarak şunu da biliniz ki mevcut Kuran'ın her sayfası sona erdiğinde ayette sona ermektedir. Dünya üzerinde böyle bir kitap var mı ben zannetmiyorum. Binlerce mucizeyi içinde barındıran bu Allah kelamının insan sözü olamayacağının küçücük bir delili olamaz mı?

Ben yalnız Müslümanlar arasında Mezhep savaşlarının olduğunu düşünürken Kuzey İrlanda'da, Belfast kentinde Protestanlarla Katoliklerin de savaştığı sabah gazetesinde okuyunca şaşırmadım desem yalan olur. Müslümanlar arasında olan mezhep savaşlarının kökünde Kur'an'ın iyi öğretilmediğini gördüğğümden aynı durumun çok iyi eğitim gördüğüğnü düşündüğüm Kuzey İrlandalıların bağlı olduğu Hıristiyan dinin iki mezhebi olan Katolikler ve Protestanlar arasında olması beni şaiırttı. Bunların bir iki sene önce anlaştıklşarını bildiğimdenm aralarında gene savaşmaya başlamalarının bir oyun olşduğunu düşünüyorum. Bir şov gibi sanki. Müslümanlara bir mesaj vermeye mi çalışıyorlar? Malüm dünmyada ne kadar Müslüman varsa, mezhepler arasında halen savaş devam ettiğinden ve Batılılar bu savaşlardan büyük paralar kazandığından ve savaşlar Müslümanları giderek zayıflattığından, Hıristiyanlar Belfast'ta şov yaparakla sanki "baklınız biz de mezhep savaşları yapıyoruz, yalnız değilsiniz, bu nedenle devam ediniz "der gibi bize mesaj gönderiyorlar. gibi geliyor bana. Hani biz yapmayın etmeyin bir Müslümanın diğer bir Müslümanı öldürmesi çok büyük günahtır derken Batılar cevap veriyorlar: Bakınız bizde de mezhep savaşları var demek içn bu mizanseni uyguluyorlar gibime geliyor. Onlar yakında anlaşırlar, bizimkiler sonsuza kadar savaşırlar. Allah günahlarımızı affetsin. Amin. www.refikakdogan.com

Mubarek Ramazan'da birçok kanalda vaızlar çeşitli konuşmalar yaptılar. Bazılarını dinleyebildim. Tam bir sosyalizm bildirisi olan ve zamanımıza çok uyan Kur'an'da buyurulan çok önemli buyrukları maalesef dinleyemedim. Örneğin fakır, fukara ve yoksulların iş ve aş bulmaları için varlıklı kişilerin onlara yardım etmesi gibi. Ayrıca benim dinlediğim kadarıyla İNFAK(Allah yolunda harcama) buyruğundan bahsedildiğini hiç duymadım. Zengin olmayı yasaklayan bu buyruğun her zaman Müslümanlara anlatılması çok doğru olur. Gene zamanımızda hemen hemen tüm Müslüman alemi birbiriyle kanlı bıçaklı iken ve Allah Kur'an'da uzlaşınız derken vaızlarımız bunlara ne kadar değindi bilemiyorum.İslami din eğitimi alanlar dervişler gibi dünyayı dolaşarak İslam dininin yüceliğini ve müminler arasın savaşın çok büyük bir günah olduğunu anlatmalıdırlar.Ayrıca Diyanet İşleri Başklanlığı bu konuda çalışmalar yaparak vaızların efsaneler yerine Kur'an'daki sosyal konulara değinilmesi için konuşmalar yapmasını sağlayamaz mı? Daha açık bir anlatımla artık bundan böyle Kur'andaki sosyal buyrukların Müslümanlara anlatılması doğru olmaz mı? Hatta Kur'an'ı Mushaf sırasına göre değil de nüzül sırasına göre ana dilimizde okumak için Diyanet İşler Başkanlığı bir çalışma yapamaz mı? Türk Müslümanlar dinini öğrenmek ve gereklerini yapmak için Kur'an'ın Türkçe okunarak ibadet yapılmasının fetvasını Diyanet İşleri Başkanlığından beklemektedirler. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN. Amin www.refikakdogan.com

Geçen gün bir TV'de belgesel seyrederken Orta Asya'da önemli derecede Şaman bulunduğunu, Şamanların ayinini şaşırarak gördüm. Nerede bizim din adamlarımız onları ziyaret ederek çağdaş ve uygar olan İslam dinini onlara anlatmadı mı? Nerede İslami eğitim görmüş İmam-Hatiplililer ve İlahiyat Fakültesi mezunlarımız? Onlar İslam dini eğitimi aldıklarından onların görevleri çok çağdaş ve uygar olan Kur'an'daki İslam dininmizi onlara anlatarak onları Hak yoluna davet etmek ve ikna etmektir. Burada önemli olan husus onlara hiçbir zaman mezhep ve tarikatlarden bahsetmiyerek kafalarını karıştırmadan saf temiz Kur'anımızı onlara anlatarak İslam dinini kabul etmelerini sağlamaktır. Çünki Kur'an mezhep ve tarikatların yardımına muuhtaç değildir. O her şeye kadir olup bügün dünyamızda mevcut olan bütün sorunların yanıtını verebilmektedir. Hadi İmam-Hatip mezunları, İlahiyat Fakülteleri mezunları koşun Orta Asya'ya oradaki Şamanları İslam dinine davet edin ve ikna edin. Eminim ki derhal İslamı kabul edeceklerdir. Ve sonra bir derviş olarak dağılın dünyaya ve hâlâ Hak dinine kavuşmamış olanlara yardım edin ve doğru yola onları ulaştırın. Dünyada mevki,mal,mülk,para şan,şöhret elde etmek sizin işiniz değildir. Çünki siz İslami eğitim gördünüz. Göreviniz İslamı dünyaya yamaktır. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com

Ya Rabbim bu gece Kadir gecesinde gökten yeryüzüne indireceğin Nurların ve Meleklerin, Müslümanların beynine girerek onların birbirleriyle savaşmamaları için, birbirlerini öldürmemeleri için beyinlerinde kuvvetini ve kudretini sürekli göstereek bu katliama son ver Ya Rabbim. Kur'an'da buyurduğun ve bizleri insan yapacak buyruklarını Müslümanların eksiksiz uygulamaları için onlara bu kudret ve kuvvetinle yol göster Ya Rabbim. Kur'an'da Amel-i Salih olun, bozgunculuk çukarmayın, bölünmmeyinm, parçalanmayın diye buyurduğun halde İslam Alemi mezhep ve tarikatlerle binbir parça olduğuından ve düşamlarımız bu bölünmeleri kışkırtarak bizleri birbirlerimize kırdırdığından, yalnız Kur'an âşığı olarak, Müslümanların kardeş olduklarını, birbirlerinin öldürmelerinin asla affedilmeyecveği düşüncesini kafalarına yertleştirertek, ibadetlerimizi yerine getirmemizi sağla Ya Rabbim. Ya Rabbim Kur'an buyruklarını tam yerine getiremediğimiz için bizi affet, bütün Müslümanları
huzur ve mutluluğa erişmemiz için yalnız kur'an buyruklarını bize kılavuz et, bütün Müslümanların birbirlerini kucaklamalarını, birbirlerine yardım etmelerini ve İslam dinini tüm dünyaya yayarak onların da saadete ermelerini sağla Ya Rabbim. Ya Rabbim Kur'an'ı tam uygulayamadığımız için, değişişk yorumlar anladığımız için olmuşsa günahlarımızı bu kadar gecesi sevabında biz affet Ya Rabbim, bizi terk etme Ya Rabbim! Amin

Sayın Vehbi Kara, Kur'an'da Allah'ın çok önemli buyruklarından biri olan İNFAK yani Allah yolunda harcamak buyruğunun uygulandığını hiç duymadım. Kur'an'da birçok yerde geçen bu buyruk Bakara Suresi'nin 219.ayetin ikinci cümlesinde çok açık ve seçik olarak şöyle buyrulmaktadır:
""Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki:"İhtiyaçtan arta kalanı." Allah size ayetleri böyle açıklıyor ki düşüneseniz."" Allah yolunda harcamaların kimlere yapılacağı konusunda ise Bakara 215. de şöyle buyruluyor: ""Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar.De ki:"Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba,akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir.Hayır olarak ne yapasanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir."" Bakara 215.surede belirtilen İNFAK buyruğu ile ihtiyaçtan arta kalanı Allah yolunda harcamamız emredildiğinde benim anşladığım kadarıyla zil zengin olmak mümkün değildir. Ayrıca Allah yolunda kimlere haracama yapacağımız da Bakara 215. de buyrulduğundan ihtiyaçtan arta kalanı
önce ana-abaaya sonra fakir fukaraya ve yolda kalmışlara harcamak zorunda olduğumuz halde böyle bir ödemeyi hiç duymadım. Tam bir sosyalizm olarak gördüğüm bu buyrukların zamanımzıda uygulanması için bir İNFAK vergisinin varlıklı Müslümanlardan alınarak önce ana babaya ödenmesi için onlara huzur evleri yapılmalı ve bakımları sağlanmöalıdır. Fakir fukaraya yapılacak ödeme için de hemen asgari ücret vergiden muaf tutularak elhamdülüllah Müslümanım derken huzur duymamız sağlanmmalıdır.Güzel ramazanlar ve Bayramlar dileği ile sağlık ve afiyetler dilerim. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com

Elbette Allah Kur'an'da tesettürü emretmiştir. Bir kur'an âşığı olarak ben de Büyük Allah'ın Kur'an'da buyurduğun tesettürü anlatmaya çalışıyorum. İnsanlar maalesef Büyük Allah'ın Kur'an'da buyurduğu birçok buyruklaeı çarpıtarak İslama zararlı olmuşlardır. Örneğin Allah'ın Hazreti Muhammed'e(s.a.v) indirdiği Surelerin iniş sırasını değiştirerek Mushaf surasına göre Kur'an' okumaya devam etmektedirler. Kimin haddinedir Kur'an'ın iniş sırasını değiştirmek. Artık nüzül sırasına göre Kur'an'ı okumamaız gereklmiyor mu? Allah Kur'an'da İNFAK buyruğu ile zengin olmayı yasakladığı halde İslamdaki bu korkunç zenginliği nmasıl izah edebileceğiz? İNFAK'ın Bakara 215'te kimlere yapılacağı buyrulduğu halde neden yapılmıyor ve bu ülklede her gece on milyondan fazla insan yatağa aç giriyor. Eğer ilk inen sure olan Alak Suresi Mushaf'ta 96.sıraya ve ikinci inen sure olan KALEM Suresi 68. sıraya konulmasaydı bütün Müslümanlar bu sureleredeki Allah buyruğuna uyarak okuma yazma bileceklerinden İslam dini bütün dünyaya yayılmaz mıydı? Yorumunuzdan anlıyorum ki siz İslam dinini çok iyi bilen bir kişi olduğunuza göre hâlâ Mushaf sırasına göre Kur'an'ı okumak doğru mudur? Ben örtünme deyince Allah'ın Kur'an'da buyurduğu gibi avret yerlerinin örtünmesi gerektiğine inanırken sizin anlattığını olayda hanımların burka giymesi gerektiğini anlıyorum. Ku'an'ı iyi anlamamız için başkalarının ne dediğine artık günümüzde ihtiyaç kalmamıtır. Kur'an buyrukları çok net ve açıktır ve günümüzdeki eğitim Kur^'an'ı anlamaya imkan vermektedir. Allah selmet versin. www.refikakdogan.com

Akdoğan efendi, tesettür kadınlar için doğaldır, fıtridir. Erkeklerinde örtünmesi gerekir. Malumunuz insanlar ile hayvanlar arasındaki en önemli farklardan birisi örtünmedir. Hayvanlara elbise giydirmek ne kadar gülünç oluyor değil mi? Zira onlar doğdukları andan itibaren kendilerine en uygun deriyi yani elbiseyi giymiş oluyorlar. Kadınlara tesettür bir zulüm değildir. Açık saçık giyinen bu değerli varlığın erkeklerin şehvet nazarları ile ne kadar zulme ve hakarete maruz bırakıldığı bilinen bir gerçektir. Şöyle düşünmeye çalışın lütfen; açık saçık giyinmiş bir eşiniz var ve gayet güzel bir hanım olsun. Erkeklerin sizin yanınızda şehvet ve edepsizce bakmaları rahatsız etmez mi? Kavga ve cinayetlerin oldukça ciddi bir kısmı neden oluyor sanıyorsunuz? Bu konuda yazılmış çok ciddi kitaplar var. (Bediüzzaman said Nursi'nin Tesettür kitabını tavsiye ederim)Ben kısaca değinmek istedim zira açıkça soru sorup cevap beklediğinizi söylüyorsunuz.Eğer amacınız gerçekten öğrenmek ise bu söylediğim hususlar yeterlidir sanırım. Yok daha fazla şeyleri sormak öğrenmek isterseniz vehbikara1@hotmail.com e-posta hesabına yazın cevaplandırmaya çalışayım...

Havalar o kadar sıcak ki parklarda oturacak bir yer bulup hava alayım derken sokaklarda mumyalar gibi
sarılıp sarmalanmış hanınları görünce her zaman olduğu gibi Muhteşem Kur'an'a baş vurarak bayanların örtünmesi konusunda Büyük Allah'ın neler buyurduğunu
araştırdım. Şunları buldum: "7/26 Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. 7/27: Ey Âdemoğulları avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiseleri soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi saptırmasın. 7/31: Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takın. 24/31: Mümün kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinetlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar.70/29: Onlar mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. Örtünme ile ilgili Kur'an'da bulduğum buyruklarda kadınlarımızın böyle çok sıcak yaz günlerinde mumya gibi sarıp sarmalarına gerek olmadığını gördüm. Müslüman erkekler güğüsleri açık kısa kollu bir gömlekle ya da fanila ile böyle sıcak günlerde püfür püfür dolaşırken kadınlarımızın sıcaktan kıpkırmızı olmuş bir yüzle nefes almakta güçlük çekerek, yere kadar etekle, yazlık pardesü içinde dolaşmalrının yukarda verdiğim ayetlerde, avret yerlerinizi göstermeyin, koruyun buyruğuna uymadığını düşünüyorum. Allah Kur'an'da kadına çok önem verdiğini özel bir surede ve diğer ayetlerde buyurduğundan ve 7/31'de mescitlere erkelerin yanına takılarını takarak gelebileceklerini istedığinden onların daha rahat giysiler içinde dolaşabileceklerini düşünüyorum. Kadınların da yanlış anlayarak Allah'ın büyük bir özenle yarattığı kadına zulmetme haklarının olmadığını düşünüyorum.Ey Sayın Adsız ve varsa diğer okurlarım yanlış mı düşünüyorum? Lütfen birşeyler söyleyin Allah rizası için. www.refikakdogan.com

Şatafatlı iftar yemeklerini görünce her akşam aç yatan insanlarımız aklıma geliyor. Mâ'ûn Suresi'inde bakınız Büyük Allah bu konuda neler buyuruyor:
"2/3 -İşte o yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir.4- Yazıklar olsun o namazı kılanlara ki, 5- Onlar namazlarını ciddiye almazlar.6- Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar. 7-Ufacık bir yardıma bile engel olurlar." Muhteşem kur'an'da fakır,fukara ve yoksulu doyurmak, onlara yardım edilmesi için birçok Allah buyrukları olduğu halde böyle şov yapmak, el kesesinde muhteşem ziyafetler vermek ve onlara katılmak bence çok büyük günahtır. Allah yardımcıları olsun. www.refikakdogan.com

Sayın adsız sükût ikrardan gelir diyerek beni sessizce onayladığınızı düşünüyorum. Bugün bir günlük gazetede Mevlevilerin kırk türlü ramazan yemeği olduğunu okuyunca bunların da Kur'an felesefesini anlamadığını düşündüm. Bence Oruç açlığın ne oldupuınu insan oğluna anlatmak için Allah tarafından buyurulmuştur. Saçıp savurmayın buyruğu da böyle kırk türlü yemek yapmaya ve yemeye izin vermez. Kur'an'ın en önemliş hedeflerinden bir olan fakir fukarayı doyurmak ve kollanmak olduğu halde gene bir teklevizyon programında Kur'an'da en önmeli büyük bir buyruk olan İNFAK buyruğuna ters düşecek bir menkıbe anlatılması da Kur'an'ın felsefesine tam inemediğimizi göstermektedir. Umarım ki bundan sonraki yıllarda tv yapıcıları bizlere Kur'an'daki bu konuları anlatarak aç ve sefillerimizi kurtarmaya yardımcı olurlar. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com

Sayın Adsız, isminizi saklamanıza bir şey demem ama
düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, fikirlerinizi toplumla paylaşmamanız affedilr şey değildir. Burada size hitaben düşüncelerimi yazıyorum, gıkınız çıkmıyor. Gıgi çıkmayanların cılkı çıkar diyoruz da gene kimse de ses seda yok. Akşam sabah ajansları Suriye Türkiye- sınırlarında, Mısır'da ve başka yerlerde Müslümanlar ikdidar ya da bir karış toprak için savaşarak birbirlerini öldürüyorlar da kimsenin gıkı çıkmıyor. Batı da çıkarları için sürekli körüklüyor silah satmak, petrolü ele geçirmek için. Muhteşem Kur'an'da, Müslümanların aralarında savaşın olmaması Büyük Allah tarafından buyrulduğu halde kimse bu buyruğu dinlemiyor. Kur'an buyruklarına uyulmadığı takdirde, Allah'ın laneti üstümüzden kalkmayacağı düşücesiyle bütün Dünya'da "Kur'an Âşıkları Derneği" kurarak Müslümanlar arasında savaş çıkmamasını sağlamalıyız. Bu derneğin bir madsdelik amacı olmalı O da şöyle yazılmalıdır: "Madde-1 Bu derneğin amacı Müslümanlar arasında savaş olmaması için çalışmalar yapılmalıdır." Sadece tek bir maddde. Derneğin dervişlerini İmam - Hatip okulları mezunları ve daha yüksek İslam eğitimi görmüş olanlar(onlar bu eğitimi gördükleri için dervişlik yani misyonerlik onların görevidir. Dünya işleri onların işi değildir.) oluşturacak ve bu dervişler Müslüman ülkeleri dolaşarak Kur'an'ı onlara anlatarak Müslümanlar arasında savaşın çıkmamasını sağlamaya çalışmalıdırlar. Kurtuluş Kur'an'dadır.
Allah selamet versin. www.refikakdogan.com

Sayın adsız, mubarek Ramazan ayında yapılan televizyon konuşmalarını dinliyorum da hemen hemen hiçbir konuşmacı aşağıdaki konulara değinmemektedir.Örneğin:-Kur'an nüzül sırasına göre okunmalıdır./ Allah Kur'an'da İNFAK yani Allah yolunda harcama buyruğu ile zengin olmayı yasaklamıştır./ Bakara 256. ayette dinde zorlama olmadığını Allah buyurmuştur. / Bakara 184.de Allah oruç tutmakta zorlanıyorsanız bir yoksulu doyurunuz diye buyurduğu halde, yaz aylarında çalışırken 17 saat oruç tutumaka zor olduğu halde, Müslümanlar zorlanarak oruç tutmayı yoksulu doyurmaya tercih etmektedirler./ Allah Kur'an'da fakir fukaranın, yoksulun korunmasına büyük önem verdiği halde bu ülkede her gece on milyon insan yatağa aç girmektedir./Allah Kur'an'da avret yerlerinizi örtün diye buyurduğu halde Allah'ın özene bezene yarattığı ve Kur'an'da çok önem verdiği kadınlarımızın özellikle yaz aylarında mumya gibi sarıp sarmalanması ile büyük günah işlenmektedir./ Allah Kur'anm'da müminlerin birbirlerini öldürmmemelerini buyurduğu halde dünyada Müslümanlar arası savaş bir türlü bitmemektedir.Bugünlük de bu kadar olsun, sabırlarını taşırmayalım. Allah'a emanet olun www.refikakdogan.com

Sayın adsız,aslın da gülüyoruz ağlanacak halimize. Bu yorumumda günümüzdeki İslam aleminin nasıl yıllardan beri yanlış yönlendirildiği konusunda dikkatinizi çekmek istiyorum. Herşeyden önce gü-
nümüzde Kur'an nüzül(inme) sırası göre değil Mushaf sıralama sırasın göre okunarak büyük günahın işlenmesine devam edilmektedir. Şöyle ki: İlk inen sure olan ALAK Suresi Mushaf sırasındanm 96., İkinci inen sure olan KALEM Suresi ise Mushaf sıralamasında 68. sıraya insanlar tarafından konulmuştur. Yani Allah'a karşı gelinmiştir. Diğer surelerin de hep iniş sureleri değiştirilerek Müslümanlar büyük günaha sokulmuşlardır. Tabii bu günah sırayı değiştirenlere ve halen bunun devam etmemesi gerekltiğini söylemeyenlere aittir. İlk inen sure olan ALAK Suresinde OKU ,ikinci inen sure olan KALEM Suresinde Allah kaleme and verdiği halde sorumlular Müslümanlara okuyup yazma öğrtetmemeşler çok büyük işlemeye devam etmektedirler.Sadece Müslümanlara okuyup yazma öğrettiği için rahmetli Mustaf Kemal Atatürk'ün cennetin en güzel yerine yerleştirildiğinden kuşkum yoktur.Sayın Adsız editörün sabrını taşırmamak için bugünlük burada kesiyorum. İslamda büyük yanlışları yazmaya devam edeceğim. Allah'a emanet olun. www.refikakdogan.com

Sayın Adsız, ülkemizde olan olayları iyi anlayabilmek için nereden nereye geldiğimizi iyi bilmek gerekiyor. Kısaca Osmanlı İmparatorluğu parçalandıktan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin halkı aynı halktı. Yani yüzde doksandan fazlası okuma yazma bilmeyuen daha ziyade İslam dini eğitimi çoğunlukla ağızdan dolma alan bir halktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptığı devrimlerle bu halkı biraz okur yazar hale getirebilmiş ve İsmet İnönü zamanında da çok partili sisteme geçilerek demokrasi denemeleri yapılmıştır. Eğitim tam olmayınca hiçbirşey tam olmaz kurtalından hareket edersek demokrasi denenmelerimiz de tam olmamıştır. Şİmdi geldiğimiz nokta demokrasi çalkantılarından başka bir şey değildir. Bunu sağlamlaştırmak için pozitf ilim eğitimi ile birlilte yalan yuanlış bilinen İslam dinini yani Kur'anı, Müslümanlara doğruları anlatmak gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde böyle çalkantılar devam edecek ve yalnız sanatçıların değil, milletin de acıları devam edecektir. Millet kansız da değil cansız da değil.Herkesin kanı canı yerinde ama demokrasi ve seçilme gibi ögeler elimizi kolumuzu bağlıyor. Sevgi, saygı ve yasalar içinde elbette düşüncelerimizi, dileklerimizi duyurabilirz ama yakarak yıkarak değil. Önenmli olan budur. Allah'a emanet olun.www.refikakdogan.com