Binali Yıldırım'ın Karnesi Pekiyi

00.00.0000 00:00

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım

18-12-2006 08:18Ak Partili Ulaştırma Bakanlığı, 4 yılda hangi icraatları yaptı? ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'NIN 4 YILI... İHA, İHLAS HABER AJANSI, 4 YILIN BİLANÇOSUNU YAPTI: ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM, ULAŞIM VE HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE YÜZYILLIK PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRDİ YILDIRIM, ASYA VE AVRUPA'YI DENİZ ALTINDAN BAĞLAYAN MARMARAY PROJESİ, HIZLI TREN VE TÜRK TELEKOM'U ÖZELLEŞTİRDİ TÜRKİYE'Yİ YAP İŞLET DEVRET MODELLERİ İLE MODERN HAVAYOLLARINA KAVUŞTURAN BAKAN YILDIRIM, HER TÜRK VATANDAŞININ UÇAKLA YOLCULUK YAPMASINI SAĞLADI YILDIRIM, BİLGİSAYAR OKUR-YAZARLIĞI DÖNEMİ BAŞLATARAK HER OKULA BİLGİSAYAR AĞI KURDU Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından göreve geldiği Ulaştırma Sektörünü yeniden yapılandırdı. Türkiye'nin yüzyıllık konuşulan ancak gerçekleşmeyen projelerini hayata geçiren Yıldırım döneminde, Asya ve Avrupa'yı denizaltından bağlayan Marmaray Projesi, Hızlı Tren Hattı Projeleri ve Türk Telekom'un özelleştirilmesini gerçekleştirdi. Yıldırım, yap işlet devret modelleriyle kamu kaynağı harcamadan Türkiye'yi modern havaalanları ile tanıştırırken her Türk vatandaşını da uçakla seyahat ettirmeyi başardı. Bakan Yıldırım, alanında yaptığı özelleştirme ve kiralama yöntemleriyle devletin kasasına yaklaşık 10 milyar dolarlık kaynak aktardı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, göreve geldiği 4 yıl içerisinde öncelikle sektördeki dengesizliği gidercek stateji planı oluşturdu. Bu plan çerçevesinde hareket eden Yıldırım, hazırladığı projelerle sektörün geleceğine yön verdi. Ulaşım sektöründe bugüne kadar yapılan yanlış politikalar nedeniyle sektörün yüzde 95'ine yüklenen karayollarının yükünü hafifletmekle işe başlayan Bakan Yıldırım, başta demiryolları olmak üzere hava ve deniz yollarını yeniden söz sahibi yaptı. Atatürk'ün ölümünün ardından adeta unutulan demiryolları AK Parti Hükümeti ve Bakan Binali Yıldırım döneminde yeniden devlet politikası haline geldi. Demiryollarına göreve geldiği günden bugüne kadar son 50 yılda yapılan yatırımdan fazla kaynak ayıran Yıldırım, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattı' Projesini başlattı. PRojenin tamamlanmak üzere olan birinci etabı Ankara-Eskişehir hattı 2006 yılında faaliyete geçerken, Ankara-İstanbul Hızlı Tren hattı ise 2008 yılında tamamlanacak. Öte yandan, Ankara-Konya, Ankara-İzmir, Ankara-Sivas Hızlı Tren Projeleri için de çalışmalara başlandı. Projeler tamamlandığında, Ankara-İstanbul 3 saat, Ankara-Konya 1 saat 10 dakika, İstanbul- Konya 3 saat 30 dakika, Ankara-Sivas 2 saat, İstanbul- Sivas 5 saat, Ankara-Afyon 1 saat 15 dakika, Ankara-İzmir 3 saat 20 dakika ve Ankara-Bursa 2,5 saate inecek. Hızlı Tren Hatlarının yanında yıllardır kaderine terk edilen Türk demiryolu ağı yeniden elden geçirilmeye başlandı. Raylar ve vagonlar yenilenirken trenlerin hızı da saatte 55 kilometreden 100 kilometreye çıkartıldı. TÜRKİYE'YE HIZLI TREN FABRİKASI TEMELİ ATILDI Türkiye'ye hızlı trenden önce hızlı tren fabrikası kuran Bakan Yıldırım, Türkiye'nin demiryollarında dışa bağımlılığının da önüne geçti. Adapazarı'nda TCDD arazisi üzerine kurulan fabrikayı dünya devi Hyundai-Rotem firması işletecek. İlk etapta 10 milyon USD'lik yatırımla yabancı sermaye girdisi sağlayacak olan fabrikada, başlangıçta minimum 50 araç üretilecek, doğrudan 200 kişiye, dolaylı olarak 2000 kişiye istihdam sağlanacak. Her yıl artmak üzere, ilk yıl yüzde 35 yerli payı ile üretim yapılarak, bunun yüzde 30'u ihraç edilecek. TCDD, Sultan II. Abdülhamit tarafından 1900-1908 yılları arasında öz kaynaklarla yaptırılan 1766 km. Hicaz Demiryolu'nun yeniden hayata geçmesi için bölgedeki ülkelere işbirliği çağrısı yaptı. Bu çağrıya olumlu cevap veren Suriye ve Ürdün Demiryolları, kendi ülkelerindeki hatları hızlı tren hattı standardına çıkarma kararı aldı. 100 yıl sonra, Medine'ye trenle gitmek hayal olmaktan çıkacak. Yine bu dönemde Avrupa'yı Türkiye üzerinden Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerine bağlamak amacıyla planlanan Kars-Tiflis Demiryolu Projesi de hayata geçirildi. Ayrıca, Halkalı-Bulgaristan, İstanbul-Selanik arası demiryolu hatları da yeniden yapılandırılarak faaliyete geçirildi. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bakanlığı döneminde Asrın Projesi olarak adlandırılan ve Asya ile Avrupa'yı deniz altından bağlayacak olan aynı zamanda İstanbul'un trafik sorununa köklü çözüm getirecek Marmaray Projesi'ni başlattı. Marmaray Projesi'nin gerçekleşmesi ile doğu-batı yönünde diğer ulaşım sistemleriyle entegrasyonlu 76.3 km.lik yüzeysel metro ağı oluşturulacaktır. Ayrıca, demiryolu boğaz tüp geçişi sayesinde asya-avrupa kıtaları demiryolu ile bağlanarak uluslararası transit taşımacılığı kesintisiz olarak gerçekleştirilecektir. 2002 yılında başlatılan projenin temeli 2004 yılında atıldı. Toplam maliyeti 2 milyar 900 milyon dolar olan projenin inşaat süresi 56 ay olarak planlandı. Asya ile Avrupa yakalarını demiryolu ile bağlamak için önerilen Marmaray Projesi kapsamında, İstanbul Boğazının her iki yakasındaki demiryolu banliyö hatları, İstanbul Boğazı'nın altından geçecek bir demiryolu tüneli ile birbirine bağlanacak. Hat, Kazlı çeşme İstasyonunu geçtikten sonra yeraltına girecek, Yedikule, Yenikapı ve Sirkeci boyunca ilerleyecek, İstanbul Boğazının altından geçerek Üsküdar'a bağlanacak ve Söğütlü çeşme'de tekrar yüzeye çıkacak. Böylece, Avrupa yakasında Halkalı ile Asya yakasında Gebze arasında kesintisiz, modern ve yüksek kapasiteli bir demiryolu banliyö sistemi kurulmuş olacak. "BÖLGESEL HAVACILIK PROJESİYLE TÜRKİYE UÇAKLA TANIŞTI" Göreve geldiğinde 'Türkiye'de uçağa binmeyecek kişi kalmayacak" diyen Bakan Binali Yıldırım, bölgesel havacılık projesi ile çocukluk hayalini gerçekleştirdi. Bölgesel Hava Taşımacılığı Projesi ile Türk Havayolu taşıyıcılarının yurtdışı taşıma payı 2002 yılında yüzde 18 iken, bu oran 2005 yılı sonunda yüzde 56'ya yükseldi. Eurocontrol ve IATA tarafından Türkiye için öngörülen toplam trafik artışını ülkemiz, on yıl öncesinden, 2005 yılında yakalandı. Tarifeli İç hat yolcu ve kargo taşımacılığının, THY dışındaki özel havayolu işletmecilerince de yapılabilmesi için gerekli düzenlemeler yapıldı. Atıl durumdaki havaalanları hizmete alındı. Mevcut alanların değerlendirilmeleri ve kaynak israfını önlemek için "uçağa uygun pist" yerine "piste uygun uldn da önüne geçti. Adapazarı'nda TCDD arazisi üzerine kurulaçak anlayışı" benimsendi. Düzenli sefer yapılmadığı için atıl durumda kalan Adıyaman, K. Maraş, Siirt ve Nevşehir/Kapadokya gibi havaalanlarının sektöre yönelik politikalarımız sonucu, yeniden ekonomiye kazandırıldı. 2005 yılı sonuna kadar özel sektör tarafından; 250 milyon USD'lik Ciro, 50 milyon USD'lik KDV, 15 milyon Euro'luk Havaalanı vergisi, 20 milyon Euro ve 20 bin personel istihdamı sağlandı. Dış hat yolcu trafiği 2002-2005 yılları arasında yüzde 40, iç hat yolcu trafiği ise yüzde 136 arttı. 2002 yılında milli koltuk kapasitesi 27 bin124 iken bu sayı 42 bin 752'ye ulaştı. Atatürk Hava Limanı Dış ve İç Hatlar Terminal Binası, 15.5 yıl süreyle KDV dahil 3 Milyar dalar bedel karşılığı TAV firmasına kiralanarak bu tip özelleştirmede bir rekora imza atıldı.
Bakan Binali Yıldırım, kamu eliyle ihalesinin bile yıllarca süreceği projeleri Yap-İşlet-Devret modeli ile başlattı. Döneminde başlatılan projelerin kısa sürede hizmete açılmasına da tanıklık eden Yıldırım, son bir iki yıllık dönem içerisinde büyük ulaştırma altyapı projelerimizden Antalya Havalimanı II. Dış Hatlar Terminal Binası, Dalaman Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası, Esenboğa Havalimanı Yeni İç-Dış Hatlar Terminal Binası, İzmir Adnan Menderes Yeni Dış Hatlar Terminal Binası Projeleri'ni tamamladı. Yine Yap-İşlet-Devret modeliyle Bodrum Milas Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminali ihalesini gerçekleştirilirken, Gökçeada'ya hava ulaşımını sağlamak için yeni pist yapıldı. GAP Uluslararası Havaalanı ihalesi yapılırken, Erzurum ve Gaziantep'e de yeni havaalanlarına yeni terminal binaları inşa edildi. Bakan Yıldırım, uygulamaya başlattığı Yap-İşlet-Devret modelli ile 8 bin 500 kişiye istihdam açarken devlete de 300 trilyon liralık kurumlar vergisi kaynağı saladı. Bu modeller sayesinde yıllık 25 milyon yolcu kapasitesi daha yaratılırken bankacılık sistemi de 420 milyon dolarlık kredi sağladı. DENİZCİLİK SEKTÖRÜ ÇAĞ ATLADI Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, denizcilik sektöründe görevde bulunduğu süre içerisinde devrim niteliğinde adımlar attı. Denizcilik idaresini denizci kökenli personelin eline teslim eden Bakan Yıldırım, uluslararası camiada denetimsizlikten kaynaklanan Türk denizcilerinin de itibarını kazandı. Deniz güvenliğini en üst düzeye çıkaran Yıldırım, bu konuda AB ülkeleriyle eşleştirme projeleri de başlattı. Sektörü bir düzenlemeye sokan Yıldırım, daha sonra ticari deniz araçlarında ÖTV'siz yakıt uygulaması başlatarak sektöre derin bir nefes aldırdı. ÖTV'nin kaldırılmasının ardından ücretlerde yaşanan indirim vatandaşın da deniz ulaşımına ilgisini artırdı. Sahil kenarlarında karayolu trafiğini denize kaydıran Yıldırım, yeni deniz hatlarının sefere konulması için de çalışma başlattı. Liman tarifelerini ortalama yüzde 50 oranında indiren Yıldırım, böylelikle kruvaziyerle gelen turist sayısını da yüzde 135 oranında artmasını sağladı.
Ulaştırma Bakanı Binali yıldırım denizcilik sektöründe yaptığı yeniden yapılandırmaya kendi mesleği olan gemicilik alanında da sürdürdü. Bakan Yıldırım'ın görevde bulunduğu son 4 yıl içinde Türkiye'de gemi inşa sanayesi altın çağını yaşadı. Sektöre son üç yılda yapılan 500 milyon dolarlık yatırımla Türk tersanelerinin toplam kapasitesi 500 bin DWT/Yıl'dan 1 milyon 448 bin 874 DWT/Yıla çıktı. Böylelikle bu dönemde sektördeki istihdam da 13 bin 545'ten 24 bin 200'e çıktı. Gemicilik alanında atılan dev adımlar sayesinde Türkiye, gemi inşasında 'butik üretimle' dünya pazarından büyük bir ilgi görmeye başladı. Bakan Yıldırım döneminde Gemi inşa sanayinin ticari hacmi yaklaşık 4 milyar doları yakaladı. Sektörde yaşanan gelişmeler yeni tersanelerin de açılmasına olanak sağladı. Karadeniz kıyıları dünyanın tersane merkezi haline geldi. Öte yandan, bu dönemde havaalanlarında olduğu gibi Yap-İşlet-Devret modelleri ile yeni yat limanları yapıldı. KARAYOLU TAŞIMACILIĞI MEVZUATA KAVUŞTU Bakan Yıldırım, ulaştırma sektörünün en büyük ayağını oluşturan Karayolu taşımacılığının 50 yıldır beklenen kanununu döneminde çıkartarak bir ilke daha imza attı. Yürürlüğe giren kanun ile yolcu ve yük taşımacılığı AB mevzuatıyla uyumlu hale getirildi. Türk Telekom'un bünyesinden kopması ve gelişen teknoloji ile zarar eden PTT ise Bakan Yıldırım döneminde yeni atılımlar yaptı. Türkiye'nin her köşesine yayılmış teşkilatı sayesinde hizmetlerinin kalitesini güncelleyen PTT zarar eden kurum olmaktan çıkarak kar eden kurumlar arasında yer aldı. Bu dönemde Bakan Yıldırım PTTBANK uygulamasını da başlatarak PTT'yi vatandaşlar için cazibe merkezi haline getirdi. 21. yüzyılda uydu ve uzay çalışmalarında yer almanın Türkiye için bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirten Bakan Yıldırım, Türksat A.Ş'yi Ulusal Uydu ve Uzay Stratejsi konusunda yetkilendirdi. TÜRKSAT bünyesinde bir "Ulusal Uygulamalı Uydu ve Uzay Teknolojileri Merkezi" kurulması kararı alan Bakan Yıldırım, söz konusu merkezde, yalnız uydu ve uzay teknolojilerinde değil, aynı zamanda havacılık, savunma ve otomotiv sanayi gibi alanlarda ortaya konulan projelerin ürüne dönüşmesi ve bu ürünlerin test edilmesi amacıyla kullanılabileceğini duyurdu. Özellikle ABD ve AB ülkelerinde yaşayan Türk Bilim Adamlarını bu merkeze davet eden Yıldırım, farklı disiplerde yetişmiş beyinlerin birada çalışmaları için ortam oluşturdu. Bakan Yıldırım, Türkiye'nin kendi uydusunu kendi yapabilecek duruma gelmesi için Türksat 3A uydusunun yapımında Türk mühendislerinin çalışması için sözleşme imzaladı. Türksat 3A uydusunun yurtdışındaki tasarım, üretim, montaj, entegrasyon ve test çalışmalarına katılacak olan Türk mühendislerin bir kısmı, bir sonraki uydu olan Türksat 4A'nın tasarım çalışmalarını başlatmak üzere Türkiye'ye dönecek. Böylece Ulusal Uygulamalı Uydu ve Uzay Teknolojileri Merkezinin çatısı altında Uydu Tasarım Merkezi kurulacak ve Türkiye'nin ilk milli haberleşme uydusunun tasarımı Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilecek. "BİLGİ TOPLUMU OLMA YOLUNDA İNTERNETSİZ OKULUMUZ KALMAYACAK" Bakan Yıldırım'ın görevde bulunduğu süre içerisinde bilgi toplumu olma yolunda Türkiye'de internetsiz okulun kamaması için seferberlik başlattı. Teknoloji ile geç tanışan Türk halkına bilgisayarı ancak okullarda öğrenciler aracılığı ile buluşturacağına inan Bakan Yıldırım, Türkiye'deki ilk öğretim ve lise düzeyindeki bin 500 okula bilgi teknoloji sınıfı kurulması için proje ballattı. İnternet erişiminin olmadığı 17 bin okula Geniş bant internet erişimi sağlayan Yıldırım, internet bağlantısı yapılmış ve yapılacak olan toplam 39 bin okulun internet abonelik ücretleri de dahil olmak üzere yaklaşık 85 milyon dolarlı Bakanlığın Evrensel Hizmet Gelirleri'nden karşılayacak. Öte yandan Türksat A.Ş tarafından yürütülen e-devlet çalışmalarıda 2006 yılında 10 kurumda hizmete başlayacak. 2007 yılında tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayacak e-devlet projesi ile kamu hizmetlerinin tamamı internet üzerinden yürütülebilecek. 2002 yılından günümüze telekomünikasyon alanında; Telekomünikasyon sektörünün büyüklüğü, 11 Milyar YTL'den 17 Milyar YTL'ye ulaştı. 2003 yılında 56 bin olan ADSL kullanıcı sayısı, bugün 2 milyon 300 bini geçti. 2003-2004 yılları arasında yüzde 800'lük abone artış oranıyla dünyada en hızlı artış orana ulaştı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, son 4 yılda ulaştırma ve haberleşme sektöründe yapılan çalışmalarla Türkiye'de AB müktesebatına en uyumlu bakanlık haline geldiklerini söyledi. Yıldırım, AB müktesebatı içinde tarım sektöründen sonra en hacimli alanlardan birinin ulaştırma sektörü olduğunu belirterek, bugüne kadar sektörde ulusal program içerisinde yer alan yükümlülüklerin yüzde 50'sinden fazlasını gerçekleştirdiklerini açıkladı. KAYNAK: İHAFOTOĞRAF ÇALIŞMASI: DenizHaber.Com

SON EKLENEN GALERİLER

Diğer Haberler