Deniz Ticaret Odası (DTO) Antalya Şube Başkanı Ahmet Erol, denizcilik sektörünün ülke turizmine çok büyük katkı yaptığını belirterek, "Denizcilik Türk turizminde de yıldız olmaya başladı" dedi.
DTO tarafından bu yıl 11'incisi düzenlenen "Denizcilik Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı", Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanı Binbaşı Kadir Karakaya, Turizm İl Müdür Yardımcısı Mücella Kılınç ve Şube Müdürü Mesut Özen, Liman Başkan Yardımcısı Savaş Akyürek, Gemi Sörvey Uzmanı Zafer Akyol ve Gemi Denetim Birimi sorumlusu Nizamettin Lek ile Çevre ve Şehircilik Şube Müdürü Ceyla Gençel konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda önceki dönem CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü de yer aldı.
Toplantı sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki bölümde gerçekleştirildi. İlk oturumu DTO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Eyiler, ikinci oturumu da DTO Meclis Başkanı Serdar Göksel yönetiminde yapıldı. Toplantıda Su üstü Sporları ve Su altı sporları ile gezi tekneleri işletmeciliği ile yat işletmeciliği konuları ele alındı. Toplantıda turizm sezonu başlarken, denizlerde ve turizm işi yapan tur tekneleri ile yatlarda yapılacak denetimler ile sorunların ele alındığı toplantıda Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Turizm İl Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün yapacağı denetimler anlatıldı.
DTO Antalya Şube Başkanı Ahmet Erol, 2009 yılında Deniz Turizmi Yönetmeliği'nin çıkarılmasıyla deniz turizm sektörünün kimlik kazanmaya başladığını söyledi. Deniz turizminin artık meslek olarak algılanmaya başladığını anlatan Erol, denizcilik sektörünün Türk turizmine çok büyük katkı yaptığını kaydetti. Erol, "Denizcilik sektörü Türkiye'nin gelen turizm değerlerine yüzde 15 katkı yapmaktadır. Geçen yıl denizcilik sektörü Tütk turizm gelirlerine 4,5 milyar dolar döviz kazandırmıştır. Denizcilik sektörü turizmde de yıldız olmaya başladı. Bunda da meslek sahiplerinin çok büyük katkısı bulunmaktadır" dedi.
Antalya Kültür ve Turizm İl Müdür Yardımcısı Mücella Kılınç da, Türkiye'de turizm amaçlı spor faaliyetlerinin en fazla Antalya'da gerçekleştirildiğini söyledi. Su sporları faaliyet alanında 379 belge düzenlendiğini anlatan Kılınç, kaza oranlarının çok düşük olduğunu ve Antalyalı su sporları firmalarının kurallara uyduğunu kaydetti. Kılınç, "2013 yılında Antalya ve ilçelerinde 419 su altı ve su üstü spor parkuru var. Bu yıl İl Turizm Kurulu Kararları'nda pek değişiklik yapılmadı. Su sporları parkur alanları da internet ortamında ilan edildi" dedi.
Antalya Liman Başkan Yardımcısı Savaş Akyürek ise Manavgat ve Antalya'daki Liman Yönetmeliği konusunda denizcilere bilgi verdi. Akyürek, denizcilerin sıkıntılarına da yasa ve yönetmelikler çerçevesinde çözmeye çalışacaklarını bildirdi.
Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanı Deniz Binbaşı Kadir Karakaya da denizcilere denetimlerle ilgili bilgi verdi. Türkiye'nin turizm gelirlerinin yüzde 15'nin denizcilik sektöründen elde edildiğine dikkati çeken Karakaya, "Turizmde gelebilecek en ufak bir olumsuzluk ülke turizmini olumsuz etkiler. Örneğin bir jet ski kazası olsa bu çok olumsuzluk yaratır. Turizm gelirlerini etkiler" dedi. Deniz turizmi işletmelerinin denetimlerden çok şikayet ettiğini vurgulayan Karakaya, "Denetimlerdeki amacımız asla sektör temsilcilerini ve turistleri bıktırmak değildir. Faaliyetleri bir disiplin altına almaktır. Biz keyfi olarak denetim yapmıyoruz. Konulan kanun ve kuralların uygulanıp uygulanmadığını ve sektörün eksikliklerini denetlemeye çalışıyoruz. Denizde can taşınıyor. Denetimlerin amacı eksik bulmak da değil, sektörün göremediği eksiklikleri tamamlamaktır. Aynı takımın futbolcularıyız. Amacımız turizm sektörünün iyi bir sezon geçirmesidir. Denizde olabilecek her konuda denizcilerin ve sektörün yanındayız" dedi.
Karakaya, denizcilerin denetimler konusunda ortaya çıkan şikayetleri Nisan ayında Ankara'da Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda sektör paydaşlarıyla yapılacak toplantıda dile getirileceğini kaydetti.
Kaş Sualtı ve Dalış Derneği (KASSAD) Başkanı Yusuf Ziya Şülekoğlu da dalış turizminin önemine değindi. Dalış turizminin Türkiye'de 250 bin dalış gerçekleştiren ve gelişen bir sektör olduğunu vurgulayan Şülekoğlu, dalış turizmi sektörünün en itilmiş meslek olduğunu kaydetti. Yüzlerce kişinin bu sektörden hayatını kazandığını ifade eden Şülekoğlu, dalış turizmini yapanların yüzde 80'ninin üniversite mezunu olduğunu söyledi. Türkiye'nin dalış sayısını 250 binden 400-450 bine çıkarması için çalıştıklarını anlatan Yusuf Ziya Şülekoğlu, Mısır'daki siyasi karışıklıkların Türkiye'nin lehine olabileceğini söyledi. Şülekoğlu, "Dalış turizminin önündeki sıkıntılar giderilmeli. Türkiye dalış turizminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Mısırda yılda 10 milyon dalış yapılıyor. Bu ülkedeki siyasi karışıklıklar nedeniyle bu ülkeye giden turistler artık başka yerleri tercih ediyor. Özellikle de Hırvatistan'ı tercih ediyor. Biz Mısır'da yapılan 10 milyon dalışın yüzde 10'nu Türkiye'ye çekebilsek ülkemize giren döviz girdisi daha da artacak. Bizde dünya pastasındaki payımızı artırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Dalış turizmi yapılırken bu sektörün 4-5 yönetmelik ve kanunlara göre yapıldığını ifade eden Şülekoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü.
"Yılda 250 bin dalış yapılan sektörümüzde kaza oranı neredeyse sıfır düzeyinde. Sektörümüzde bizi denetleyen bir kurum yok. Ancak biz daha iyi faaliyette bulunmak için kendi kendimizi denetliyoruz. Dalış bir meslek ve artık saygı bekliyoruz."
Şülekoğlu, Kaş bölgesinde zıpkınla orfoz balığı avcılığının yasak olmasına karşılık bunun denetlenmediğini, Hayvancılık, Gıda ve Tarım İl Müdürlüğü'nün gerekli denetim ve önlemleri almadığından yakındı.
